T.C Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen 8. Boğaziçi Zirvesi 28 Kasım’da başladı. “Geleceğin Tasarımı: Küreselleşmenin Yeni Sınavı/İstediğimiz Dünya” ana temasıyla düzenlenen ve 30 Kasım’a dek devam edecek Zirve’nin 2. gününde gerçekleşen panellerden biri de “MÜLTECİLER: İNSANİ ZORLUKLARI AŞMAK” oldu.

Panelin açılış konuşması Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya tarafından gerçekleştirildi. Konuşmasında 8. Boğaziçi Zirvesi’nin değindiği birçok konuyla birlikte mülteci sorununu çözmede zemin oluşturma yönelik çalışmaları için UIP’e teşekkür eden Fatma Betül Sayan Kaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca bu konuda gerçekleştirilen çalışmalara değindi:

“Türkiye tarihin hiçbir döneminde mazlumlara sırtını dönen

bir ülke olmadı.”

“Mülteci sorunu bugün küresel boyutta ciddi manada değerlendirilmesi gereken, dünyanın en önemli sorunlarından biri. Türkiye tarihin hiçbir döneminde mazlumlara sırtını dönen bir ülke olmadı. Bu anlayışlar biz Irak’ta olduğu gibi Suriye’de yaşanan insanlık dramına da kaygısız kalmadık. Suriye’de 600bin insan hayatını kaybederken 12 milyon insan da yerinden oldu. Ülkemizde başta Suriyeliler olmak üzere savaş ve kaos bölgelerinden 3.3 milyon insana ev sahipliği yapıyoruz. Mültecilerin %71’ini kadınlar ve çocuklar oluşturuyor.”

“Yapılan yardımın değeri 30 milyar doları aştı”

“Sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte T.C hükümeti olarak Suriyeli kardeşlerimize yaptığımız yardımın değeri 30 milyar doları aşmış durumda. Sosyal uyum yardımı programıyla birlikte Kızılay kart yardımıyla mültecilere veriyoruz. 1 milyon mülteciyi Eylül itibarıyla aşmış durumdayız. Tamamı AB fonlarından olmak üzere, Kızılay kart aracılığıyla, 632 milyon lira ödeme yapıldı.“

“Avrupa Birliği sözünü yerine getirmeli”

Türkiye’de misafir ettiğimiz Suriyeli çocukların eğitim hayatından da kopmamalarına önem veriyoruz. Bu sadece mülteci sorunu yaşayan ülkelerin komşu ülkelerinin sorunu değil bu tüm dünyanın sorunu. Eğer bugün Türkiye’de okul gidemeyen mülteci çocuk varsa bu tüm dünyanın sorunudur. Burada Avrupa Birliği’nin taahhüt ettiği 3+3 milyar Avro olan sözünü tamamıyla yerine getimelidir ki biz de bu çocuklara okuyabilecekleri okul ortamı sağlayabilelim.