Türk iş kadınlarının uluslararası şirketlerde başarılarına bir yenisi daha eklendi. Dünyada 26 binden fazla çalışanı olan Danimarkalı şirket Danfoss'ta 2015 yılında pazarlama yöneticisi olarak başlayan başarılı iş kadını Aslı Yurdakul, çok kısa bir sürede kariyerinde üst basamaklara tırmanarak önce şirketin Türkiye, Orta Doğu ve Afrika bölgesi pazarlama sorumluluğunu üstlendi, geçtiğimiz günlerde ise Danfoss TMA ( Türkiye, Orta Doğu, Afrika) Bölgesi Pazarlama İletişimi Müdürlüğüne atandı. Biz de İşte Kadınlar ekibi olarak Aslı Yurdakul'u üstlendiği yeni görevinden ötürü tebrik ettik, hem de başarılı bir iş kadını olmak için neler yapılması gerektiği konusunda görüşlerini sorduk.
İşte karşınızda Danfoss TMA (Türkiye, Orta Doğu, Afrika) Bölgesi Pazarlama İletişimi Müdürü Aslı Yurdakul...
Bize kendinizden biraz bahseder misiniz? Nerede, kaç yılında doğdunuz, hangi okullarda eğitim aldınız?
32 yaşındayım, 1,5 yıldır evliyim. Annem emekli öğretmen, babam ise emekli kıdemli kurmay albay; 3 kardeşin en küçüğüyüm. ODTÜ Elektrik Elektronik Bölümü mezunu abim yıllarca Katar Havaalanı projesini yönetti ve şimdi 3. Havalimanı projesinde çalışıyor. Ablam ise İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema mezunu, uzun yıllar özel sektörde çalıştı, şimdilerde kendi tasarım firmasıyla ilgileniyor. Babam asker olduğu için çok gezdik. Ankara’da doğdum, ilkokul 1. sınıftan sonra İzmir’e taşındık, sonra İstanbul’a taşındık, İstanbul’da Mustafa Saffet Anadolu Lisesi’nde eğitim aldım. Lisede yabancı dil eğitimim İngilizce’ydi, üniversitede Almanca. Ege Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı eğitimi alırken 6 aylığına Almanya’ya gittim; öğrenci değişim programı ile Augsburg Üniversitesi’nde eğitim aldım. Kendimi geliştirmek adına dış ticaret, CRM, diksiyon ve iletişim eğitimlerine üniversite hayatım boyunca katıldım.
Şimdi bulunduğunuz noktaya gelene kadar yıllara göre hangi şirketlerde, hangi görevlerde bulundunuz?
Çok küçük yaşlarda yabancı aile dostlarımız sebebi ile ilgi duyduğum yabancı dillerin önemini hem yurtdışı seyahatleri ile hem yeni kültürler tanımanın keyfini tadarak kavradım. Üniversitedeyken en büyük hayalim yabancı bir firmada çalışmak, iyi derecede bildiğim İngilizce ve Almanca’yı kullanmaktı. Üniversitede okurken dış ticaret hakkında aldığım sertifika programından çok keyif aldığım için mezun olduğumda önceliğim bu alan oldu. Çarfarma İlaç ve Kozmetik firmasında Dış Ticaret alanında çalışmaya başladım. Yaklaşık 7 ay sonra uluslararası ve Alman bir firmada çalışma hayalimi gerçekleştiren Hafele Mobilya Donanımları ile yollarımız kesişti. Yaklaşık 3 sene Satınalma ve Dış Ticaret departmanında Uzman olarak görev aldım. Bu süreçte pazarlamanın satın alma işlerini yürütüyordum ve pazarlama ekibi ile yakın çalışıyorduk. Pazarlama birimine ilgim de böylece başlamış oldu. Pazarlamadaki resmi ilk deneyimimi yine uluslarası Alman bir firma olan Weidmüller Elektronik ile yaşadım. Burada ilk 1 sene hem katıldığım kurslarla hem de işi işte öğrenerek kendimi geliştirdim. Firmanın Türkiye ofisi, yeni kurulan IMEA (Hindistan, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi) bölgesine dahil olunca o dönem için bölgenin tek pazarlama sorumlusu konumuna geldim ve kendimi global pazarlama toplantılarında IMEA bölgesinin pazarlama faaliyetlerini ve sunumlarını yaparken buldum. 2015 yılında Danimarkalı Danfoss Otomasyon ile tanıştım, bu uluslararası firmada pazarlama yöneticisi olarak görevime başladım. Başladıktan çok kısa bir süre sonra Türkiye ofisi TMA (Türkiye, Orta Doğu ve Afrika) bölgesine dahil oldu yeniden bölgenin pazarlama sorumluluğunu üstlendiğim bir pozisyondaydım. 3 yılın sonunda ise TMA Bölgesi pazarlama iletişim müdürü oldum.
Danfoss'taki yeni pozisyonunuza atanmanızla ilgili hangi duygular içindesiniz? Sorumluluk alanınızda hangi işler var, neler yapıyorsunuz-yapacaksınız?
Elbette mutlu ve gururluyum. Dünyada 26 binden fazla çalışanı olan, Danimarka’nın en büyük şirketlerinden biri olan Danfoss firmasında 69 ülkeden oluşan çok büyük bir bölgenin Pazarlama İletişim Müdürü olmak gurur verici. Aynı zamanda kariyer hedefimdeki pozisyona erişebilmenin mutluluğunu yaşıyorum.
Sorumluluklarım önceliğinde TMA bölgesinin pazarlama iletişim planının hazırlanması ve stratejinin uygulanması var. Bunun dışında TMA bölgesindeki tüm pr aktiviteleri (basın bültenleri, basın toplantıları, basın ilişkileri, röportajlar ve reklamlar) yine bölgenin tüm mega organizasyonları (bayi toplantıları, kutlamalar, konferanslar) mevcut. Marka bilinirliği adına yürüttüğümüz kampanyaların tüm süreçleri ana sorumluluklarım arasında. Ancak bölge çok büyük olunca ve bununla aynı orantıda çok fazla pazarlama aktivitesi olunca ekip olarak unvan & sorumluluk farketmeksizin herkes birbirine destek olup gerektiğinde her işin ucundan tutuyoruz. Danfoss’ta başarının sürekliliğinin temel etkenlerinden biri de söz konusu ekip ruhu diyebilirim.
Şirketinizde kaç kadın çalışıyor? Yönetim kademesinde kaç kadın bulunuyor?
Türkiye ofisinde 5’i yönetici pozisyonunda olmak üzere 23 kadın çalışanımız var. TMA Bölgesinde ise 12 kadın çalışan yönetici pozisyonunda görev alıyor.
Danfoss'ta kadınlarla ilgili hangi projeler yapılıyor - yapılacak?
Danfoss’ta özel günler hiçbir zaman atlanmaz; mutlaka bir aktivite planlanır. Bunun dışında Danfoss, kadın çalışanlar daha sağlıklı, daha motive ve daha enerjik olabilmesi için bir pilates kulübü kurdu, haftada iki gün bu kulüpten faydalanmak mümkün.
Kendinizi bir iş kadını olarak nasıl tarif edersiniz?
İş kadını sıfatımdan önce Aslı olarak çok enerjik ve neşeli biriyim. Bunu 10 yıllık iş tecrübem boyunca frenlemedim. İşimi sevmemin de verdiği motivasyon ile gün boyunca dinamik, neşeli oluyorum ve mümkün olduğunca aksi ortamlardan uzakta, motivasyonum yüksek devam ediyorum. Yeni nesil bir çalışanım hatta artık yeni nesil bir yönetici oldum. Klişe personalardan uzak duruyorum. Müdür sportif giyinmez gibi kalıpları savunmuyorum. Yeri geliyor en ciddi toplantılarda bile espriler yapıp çalışabiliyoruz. İşimizin çok yoğun olduğu zamanlarda elbette biz de yoğun çalışıyoruz ama nefes almayı unutmadan; kendime zaman ayırmaya ve gülmeye özen gösteriyorum.
Günde kaç saat çalışıyorsunuz, bir iş gününüzde neler yapıyorsunuz, işinizi seviyor musunuz, mutlu musunuz?
Haftada 5 gün ve günde 9 saat çalışıyorum. Ancak sorumlu olduğum bölgenin saat farklarından dolayı çalışma gün ve saatlerimiz değişiklik gösterebiliyor. Örneğin bölgemizde olan İran’ın hafta sonu günleri perşembe ve cuma iken yine bölgeden Dubai’nin cuma ve cumartesi olunca pazar günleri çalışabiliyorum. Ya da iş seyahati için Güney Afrika’ya, Dubai‘ye gitmem gerektiğinde hafta sonunda veya yolda da çalışıyor olabiliyorum. Bir de sorumluluklarımdan biri olan organizasyon yönetiminden dolayı organizasyon olduğu zaman gece gündüz çalıştığımız oluyor. Örneğin yakın zamanda Çırağan Sarayı’nda 450 kişinin katılımıyla firmamızın Danfoss’un Türkiye‘deki 20. yılını kutladık. Yemek seçiminden, basın toplantısına kadar her detay sorumluluğunuzda olunca gece gündüz çalışmak kaçınılmaz oluyor; ancak işinizi sevdiğiniz sürece bunlar sizi yormuyor. Her gün mutlaka öğle yemeğimi iş arkadaşlarımla yemeye hatta mümkünse ekip olarak yemeğe çıkmaya gayret ediyorum. İletişim kurmayı ihmal etmeden, küçük molalarla kendimi yenilediğimi hissediyorum.
İş hayatında yaşadığınız en önemli hata neydi? Bu hatadan hangi dersi çıkardınız?
Treni raydan çıkartacak bir hata yaşamamakla birlikte, hatanın kaçınılmaz olduğunu da kabullenenlerden biriyim. Profesyonel yaşamda hızlı aksiyon alarak bu gibi durumların üstesinden gelmek mümkün. İletişim kurmak oldukça önemli, durumu düzeltmek üzere iletişim kurabildikten sonra çözülemeyecek bir durum söz konusu değil.
Kariyer yaparken bir kadın olarak karşınıza çıkan en önemli engeller nelerdi, nasıl aştınız ya da aşamadınız?
Yıllarca B2B firmalarda, otomasyon sektöründe çalıştım, bu sektörlerde genellikle erkek çalışan sayısı kadın çalışanlardan daha fazla. Özel hayatımda da iş hayatımda da genel tavrım; kadınlar olarak varlığımızı ve yapabildiklerimizi kanıtlamak. Bu durum engel teşkil etmediği gibi beni motive etmiştir.
İş kadınlarına başarılı olabilmeleri için hangi tavsiyelerde bulunursunuz?
Eğer yaptıkları işin /çalıştıkları sektörün kendilerine göre olmadığını düşünen biri varsa bunu değiştirmek için savaşmalı. İş yerinde her günü “bugün lütfen bitsin” diyerek geçiren biri, aslında hayatından eksilen bir günün farkında değil. Günümüzün çoğunu işte geçiriyoruz, sevdiğimiz işi yapıyorsak ne mutlu. Yapılan her iş çok önemli, her işin kendine özgü stresi ve zorluğu var, ancak hiçbir şey kendilerinden önce gelmemeli, çalışanlar kendilerine zaman ayırarak işe daha çok odaklanabileceklerini, motivasyonlarının artacağını fark etmeli.
Sizce iş hayatında kadınların daha fazla yer alabilmesi, cam tavanların-duvarların kırılması için neler yapılmalı?
Devletin kadın odaklı çalışmaları bu anlamda etkili oluyor, kadın hakları için yapılan çalışmalar, kadınların ve kız çocuklarının eğitim haklarını savunmak gibi noktalar hayati önem taşıyor. Bir o kadar kadınların kendine inanması, eğitim almayı istemesi gerekli. Kadınların güçlerini fark etmelerini, çalışabileceklerini ve başarılı olabileceklerini göstermek önemli. Umuyorum bizler bilhassa çalışmayan kadınlara güç oluyoruzdur.
Başka kadınların öğrenmesi, fikir vermesi için uzmanlığınız olan alanlardan biriyle ilgili olarak püf noktalarını, tavsiyelerinizi anlatır mısınız?
Yıllardır görevlerim içinde en zorlu ve stresli olan etkinlik yönetimi aynı zamanda bana en çok iş hazzını veren alandır. Bu konuda tavsiye verecek olursam, öncelikle bir organizasyonu planlarken büyük resmi görmenin gerçekten çok önemli olduğunu söyleyebilirim. Daha organizasyon plan aşamasındayken bütün süreci gözünüzde sırasıyla canlandırabilmek işleyişi olumlu etkiliyor. Aniden gelişen durumlar, son dakika oluşan ihtiyaçlar sizi strese sokabilir, ancak çözüm odaklı olmak size kazandıracaktır. Sakin davranmak ve bu şekilde hızlı aksiyon almak esas olan. Ben organizasyon zamanlarındaki sakin ve çözüm odaklı tavrımı yılların verdiği tecrübenin yanı sıra nefes egzersizlerime de borçluyum