Equal Measures 2030 (EM2030), toplumsal cinsiyet eşitsizliğini sona erdirme çabalarını ölçen ilk küresel çalışma SKH Cinsiyet Endeksi’nin (SDG Gender Index) 2019 raporunu yayınladı.

Birleşmiş Milletler tarafından yürütülen ve 2015'te 193 ülke tarafından imzalanan Global Compact 2030 kapsamındaki 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SDGs - Sustainable Development Goals) baz alınarak hazırlanan endeks, ne yazık ki olumsuz tabloyla dünyayı bir kez daha yüzleştirdi.

Bugünlerde ülkemiz iş dünyasının da gündemine yerleşen bu endeksten neredeyse tüm dünya ülkeleri için toplumsal cinsiyet eşitliği alanında kötü karne çıktı.

Öyle ki Danimarka gibi listenin tepesindeki ülkelerin bile toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda attığı adımlar zayıf. Listelenen ülkelerin tamamının imzaladığı yoksulluk, açlık, sağlık, enerji ve cinsiyet eşitliği gibi 17 sürdürülebilir kalkınma hedefinde cinsiyet taahhütlerini yerine getirmek için büyük adımlar atması gerekecek. Ve bu şartlar altında dünyadaki hiçbir ülkede 2030 yılına kadar cinsiyet eşitliğini sağlanamayacak!

Türkiye ise listede Rusya, Güney Kore, İsviçre ve ABD gibi gelir düzeylerine göre beklenenden çok daha düşük cinsiyet eşitliği puanlarına sahip ülkeler arasında yer alıyor. Nitekim Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 Cinsiyet Eşitliği Raporu’nda da cinsiyet eşitliğinin yüzde 62,8 oranında sağlandığı Türkiye, 149 ülke arasında 130’uncu sırada.

Kadınların iş gücüne katılımı eğitim durumuna göre artsa da halen yeterli değil. Öyle ki TUİK verilerine göre okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 15,9, lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 34,3, yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 72,7 civarında seyrediyor. Ama erkeklerle eşit koşullarda değil!

Peki, cinsiyet eşitliği için özellikle iş dünyasında nasıl adımlar atılmalı?

Toplum ve iş hayatında cinsiyet dengesine ulaşmayı hızlandırmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren, çeşitlilik ve cinsiyet eşitliği konularında kadın ve erkekler bir gelişim platformu, profesyonel bir network ağı olan PWN Global’in Türkiye oluşumu PWN İstanbul Başkanı Aylin Satun Olsun’a göre çözüm çeşitlilik yönetimi için üretilecek cinsiyet odaklı özel projelerden geçiyor.

“Şirketleri somut aksiyonlara yönlendirmek gerekiyor”

Rapor, kadınların yaklaşık yüzde 40'ının yani yaklaşık 1,4 milyar kişinin cinsiyet eşitliğinde başarısız olan ülkelerde yaşadığına dikkat çekiyor” diyen Olsun; “Bu konuda iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarına da büyük görev düşüyor. En yüksek puan alan ülkelerin bile halen gidecek çok uzun bir yolu var. Özellikle iklim değişikliği, cinsiyet bütçelemesi, kamuda kadın istihdamı, mağdur kadınlara sunulan kamu hizmetleri, güçlü pozisyonlarda eşit temsil, cinsiyete dayalı ücret açıklıkları ve şiddet gibi konularda yapması gereken çok şey var. Dünyadaki hiçbir ülke cinsiyet eşitliği konusunda beklenen seviyeye ulaşmadı” diyor.

“Meselenin farkında olmalıyız, cesaretle konuşmalıyız, yeni bakış açıları getirmeliyiz ve cinsiyet dengeli iş yaşamı oluşturmak için hızlanmalıyız” diyen Olsun, bu konuda PWN İstanbul olarak hayata geçirdikleri Diversity Lab yani çeşitlilik çalışmalarına da dikkat çekiyor.

Olsun, “Kurguladığımız Diversity Lab I Çeşitlilik Çalışmaları ile yeni bakış açıları, iç görü ve fikirler geliştirerek, şirketlerinde cinsiyet dengeli iş yaşamı ve pozitif kültürü ilerletmede değişimi hızlandırıcı rol oynamalarını sağlamayı, meseleye çözüm amaçlı yaklaşarak, uygulama etkinliğini arttırmak üzere inisiyatif ve programlar üreterek, birbirlerinden öğrenmelerine aracı olmayı hedefliyoruz. Bu amaçla kurumlara özel workshoplar düzenleyerek daha çok insanla temas etmeyi planlıyoruz” dedi.

“Dengeli bir iş yaşamı için…”

Cinsiyet dengesinin iş yaşamına katkısını vurgulamayı, Türkiye'nin lider şirketlerini kadın temsil oranını ve hareketlerini veriler ile izlemeye yönlendirmeyi hedefleyen programı bir yıldan bu yana uyguladıklarını anlatan Olsun, “Geçen yıl Nisan ayında başladığımız Diversity Lab Workshoplarını şimdiye kadar aynı zamanda üyemiz olan Anadolu Holding, Cargill, Metlife ve Mey Diageo’da gerçekleştirdik. Kurumlardan oldukça olumlu geri dönüşler aldık. Amacımız çeşitlilik konusunda cinsiyet odağında geliştirilmiş politika, prosedür ve uygulamaları takip ederek iyi/kötü uygulamaları şirketlerle paylaşmak, onları somut aksiyonlara yönlendirmek ve cinsiyet dengeli bir iş yaşamı için eyleme geçmek isteyen tüm kurumlara destek vermeyi hedeflemek” dedi.