TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, TÜRKONFED tarafından düzenlenen 21. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi,'de konuştu.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, orta gelir tuzağından kurtulup yüksek gelirli ülkeler arasına girebilmek için, istihdam yaratan ve sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin çok önemli olduğunu ifade ederek şöyle konuştu,"

“Küresel rekabette daha güçlü bir Türkiye için, en kritik konu insan kaynağımızın niteliğidir. Eğitim; ekonomik boyutta büyüme, rekabet gücü ve verimlilik artışı için, sosyal boyutta ise katılımcılık, gelir dağılımı, yoksulluk, sosyal uyum ve çevrenin korunması gibi konuların merkezinde yer aldığı için, tüm ülkelerde önemli bir reform alanını oluşturuyor. Eğitime yapılan yatırımlar, özellikle de niteliği artıracak yönde yapıldığında uzun dönemli ekonomik büyümeye ve sosyal kalkınmaya muazzam bir katkı sağlıyor. "

KADINSIZ İŞ DÜNYASI DÜŞÜNÜLEMEZ

Beşeri sermayenin niteliğinin yüksek olmasının, ülkelerin yeni teknolojilere adapte olması bakımından da önem taşıdığına dikkat çeken Bilecik "Temel dinamosu ‘Dijital Dönüşüm’ olan 4.Sanayi Devrimi’ni yakalamak için, bu değişimi hem teknolojik hem de insani boyutlarıyla ele almak zorundayız. Küresel rekabet gücü yüksek ve toplumsal refahı gelişmiş bir ülke olma yolunda ilerlerken; bilim, teknoloji, inovasyon ve üretimde seviyemizi yükseltmeye odaklanan bir eğitim sistemi, gerçekten de milli menfaat meselemizdir. İş dünyası olarak, eğitim konusunu sadece ekonominin değil, ülkemizin geleceğinin güvencesi olarak görüyoruz. Kadınların başta eğitime, ekonomik hayata ve yönetim kademelerine katılım başta olmak üzere, toplumsal yaşamın her alanında eşit fırsatlara ve katılım düzeyine sahip olması, ülkemizin önceliklerinden biri olmalıdır. Kadınsız bir toplum nasıl düşünülemezse, kadınsız bir iş dünyası da düşünülemez. Hem kamu ve siyasette, hem de özel sektörde daha fazla sayıda kadını yönetim kademelerinde görmemiz, çağdaş Türkiye’ye yakışan bir tablo olacaktır. İstiyoruz ki artık sadece bu çeyrek ya da bu yıl yüzde kaç büyüdüğümüzü konuşmakla yetinmeyelim. Artık, bu yüzyılın, 21.yy’ın Türkiye’sini, ekonomisini, eğitimini, sanayisini, dijitalleşmesini, kurumlarını konuşalım. Kısa vadeli perspektiften çok, geleceğimize odaklanarak Türkiye için beraber yeni bir öykü yazalım.”diye konuştu.