Hem gazetede hem de televizyonlarda çalışmış bir muhabir olarak şunu söylemeliyim; Medya, cinsel şiddet haberlerini verirken alabildiğine pervasız, düşüncesiz ve pornografik yaklaşıyor. Haberin başlığından tutun da kullanılan fotoğrafa varana kadar erkek bakış açısıyla haberin dikkat çekmesi, 'satması' için yapılanlar ataerkil zihniyeti güçlendiriyor, kadını mağdurken haksız konuma düşürebiliyor, erkek yapmışsa kadın hak etmiştir algısına neden oluyor.
Oysa o haberi yapanlar bir kere olsun kendilerini haberin objesinin yerine koysalar bunların hiçbiri olmayacak ama empati kurmak medyada hiçbir zaman olmayan bir beceri malesef.
Kadına yönelik şiddet, cinsel suçlarla ilgili haberlerde bir arpa boyu yol alamayışımızın temel nedeni ise genel yayın yönetmenlerinin zihniyet dönüşümü yaşamamış olmaları. Balık baştan kokar misali yönetici ne derse gazete veya internet sayfalarında da o oluyor.
Bir de bizde meslek için eğitim diye bir şey malesef. Her sektörde özel kamplar düzenlenir çalışanların mesleki bilgilerinin geliştirilmesi için. Bizde bırakın özel kampları binanın içinde dahi bir tek eğitim göremezsiniz. Gazeteciler Cemiyeti'nin eğitim çalışmaları da olmasa vay halimize. Ama o da medya yöneticilerinin ilgisizliği nedeniyle yeterince kişiye ulaşamıyor, etkili olamıyor.
Hal böyle olunca bir bakıyorsunuz tecavüze uğrayan kadınla ilgili bir haberde o kadının bikinili fotoğrafları çıkıyor karşımıza. Düşünebiliyor musunuz? Tecavüze uğruyorusunuz sonra bir bakıyorsunuz haberde sizin bikinili fotoğraflarınız var! Bu ne demektir? Bu fotoğrafı gören ve haberi okuyan kişi ne düşünür? Ben söyleyeyim size "Bu kadın tecavüzü hak etmiş"... Evet, direk bunu düşünür, o fotoğraf okuyucunun bunu düşünmesine neden olur.
Baktı ki medya kendine çeki düzen vermiyor Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, çok özel bir çalışma yaparak medyanın kullanması için görsel arşiv hazırlayıp bunları bir sitede yayınladı.
Sitede farklı konu başlıkları oluşturularak yer verilen görseller indirilip kaynak gösterilerek kullanılabiliyor.
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, görsel arşivin hazırlanmasıyla ilgili şu açıklamada bulunuyor;
" Toplumda cinsel şiddetle ilgili oluşmuş yanlış algı ve inanışların değişmesine ve medya dilinin dönüşmesine katkı sağlamak amacıyla toplumsal dönüşümde iletişim ve dayanışmanın yadsınamaz etkisini de göz önünde bulundurarak, medya çalışanlarının cinsel şiddet haberlerinde hak temelli habercilik anlayışı ile, cinsel şiddete maruz bırakılan bireylerin kurbanlaştıran, onları güçsüz gösteren görseller yerine doğru mesaj veren, güçlendirici görseller kullanmalarını teşvik etmek amacındayız.
Görsel arşiv fikri ilk olarak medya çalışanları ile yaptığımız atölye çalışmalarında medya profesyonellerinin kullanabilecekleri hak temelli görsellerin yokluğu, imaj bankalarından, gazetelerin görsel havuzlarından alınan temsili görsellerin cinsel şiddet mitlerini yeniden ürettiği ve ne yazıkki önceki haberlerin eleştirel bakış açısı olmadan aynı şekilde tekrarlanmasıyla aynı yanlışların yapıldığı eleştirisi üzerine doğdu.
Bu eksikliği gidermek için dernek kurulmadan önce ve kurulduktan sonra fotoğrafçılar, grafik tasarımcılar, görsel iletişim çalışanlar, aktivistler, karikatüristlerle iki atölye gerçekleştirdik. Özellikle ikinci yaptığımız atölyede bir eylem planı hazırladık.
Bu plan doğrultusunda bir çağrı yaparak çevremizdeki kadın ve LGBTİ+ fotoğrafçılardan eylemlerden çekilmiş görseller istedik.
Fotoğrafçıların gönderdikleri görsellerden yalnızca amaca uygun bir kaç adedinin kullanabildik, sonrasında yine eylem planımızda olan 8 Mart ve 25 Kasım’larda kendi mesaj ve sloganlarımızı üretme fikrini hayata geçirdik.
Eylemlerde döviz ve lolipop fotoğrafları ve cinsel şiddet haberlerinde temsili kullanılmak üzere konsept fotoğraflar çektik. Bu havuz bir kolektif çalışmanın ürünüdür."