"Pagos Üretici Pazarı', İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kadifekale’deki turizmi canlandırmak için Temmuz ayında hayata geçirdiği bir proje.
Bölgenin kalkınmasına katkı sağlaması beklenen projenin en faydalı kısmı ise kadınlara kendi ürünlerini satma imkanı sunması.
Yunancade tepe anlamına gelen Pagos, Kadifekalesi'nin eski adı. MÖ 4’üncü yüzyılda kurulan kentte bugüne kadar varlıklarını sürdüren Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntılar bulunuyor. Kadifekale, şehrin güneyinde 186 metre yükseklikteki bir tepe üzerinde yer alıyor.
Eski adı “Pagos” olan Kadifekale'de yaşayan Amazon kadınlarının, dağın eteklerinden inip, hâkimiyetlerini uzun yıllar burada sürdürdükleri rivayet ediliyor. Bu kale Büyük İskender’in generallerinden “Lymachos” tarafından yaptırılmış ve günümüzde de bu döneme ait kalıntılara rastlanmakta. Kadifekale’den günümüze yalnızca kalenin batısındaki beş kulesi ile güneyindeki duvarlarının bir bölümü kaldı.
Belediyenin Pagos Pazarı ile, antik dönemlerin Amazon kadınları gibi günümüzün Amazonları da kendi ürettikleri bal, zeytinyağı, domates salatalık, biber, ekmek, gibi tarım ve hayvansal ürünlerin yanı sıra el emeği göz nuru işlerini de bu pazar sayesinde satabiliyorlar.
Pazarda 100’den fazla kadın üretici, 24 tarımsal kalkınma kooperatifi ve 12 üretici kadın kooperatifi yer alıyor.
Pagos Üretici Pazarında her yöreye ait şallar satan ve 31 yıldır Kadifekale’de yaşayan Zeynep Tabar, "Buraya pazar yapılması çok hoşumuza gitti, çok mutlu olduk; bugüne kadar kimse böyle bir şey düşünmemişti. Başkanımızın böyle bir şey düşünmesi çok hoşumuza gitti. 50 yıldır İzmir’de yaşıyoruz ama ilk defa Kadifekale’ye geliyoruz diyenler var” diyor.
Yelki Girişimci Kadın Kooperatif Başkanı Eda Filiz ise Pagos Üretici Pazarı’nı çok heyecanlı, umut verici bulduğunu söyledi. Pazarın eski fuar tadında olduğunu belirten Filiz, “Buraya gelirken fuara gelir gibi hissettik; seve seve gedik. Hatta Pagos Üretici Pazar’ı için basma fistan elbiseler diktik. Pazarda tarım ürünleri satıyoruz. Yelki’nin hâlâ tarım toprakları, traktörleri varken biz de kadınlar olarak traktörlere bindik tarlalara çıktık. Ranta hayır diyelim, burada tohum yetiştirelim, üretim yapalım dedik” şeklinde konuştu.