Cumhurbaşkanlığı politikalar kurulu'na 16 kadın atandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Politika Kurullarına yapılan atamalar Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki 9 ayrı kurula 76 isim atandı. Bu 76 ismin sadece 16'sı kadın üyelerden oluştu.

Tülay ŞUBATLI
Tülay ŞUBATLI
09 Ekim 2018 Salı 13:56
Cumhurbaşkanlığı politikalar kurulu'na 16 kadın atandı

 

Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren atamalarla Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları üyeleri belli oldu. Kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerin de yar aldığı kurullarda  kadın üye bulunuyor. Ancak Bilim, Teknoloji ve Yenilik Teknolojileri Politikaları Kurulu ile Eğitim Politikaları Kurulu'nda hiç kadın üyenin yer almaması dikkat çekti.

İşte politika kurullarında yer alan kadın üyeler;

 EKONOMİ POLİTİKALARI KURULU
 

Gülsüm Azeri

İş kadını Gülsüm Azeri hakkında daha fazla bilgi için GÜLSÜM AZERİ KİMDİR tıklayın.

Doç. Dr. Hatice Karahan

Hatice Karahan, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. Ardından Boğaziçi Üniversitesi’nde İktisat yüksek lisans eğitimini tamamlayarak doktora çalışmalarını yapmak üzere ABD’ye gitti. 2006 yılında Ekonomi doktorasını tamamladığı Syracuse University’de ekonomi dersleri vermenin yanı sıra, Center for Policy Research bünyesinde araştırmacı olarak çalıştı. Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ders verdi, TÜBİTAK’ta danışmanlık görevi üstlendi. 2014 yılında makroekonomi alanında doçentlik unvanı almaya hak kazandı. TİM, MÜSİAD, İSO ve DEİK gibi iş dünyasının çeşitli kuruluşlarına ekonomi danışmanlığı yapan Karahan, 2015 yılından bu yana İstanbul Medipol Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü’nün kurucu başkanlığını yapmaktadır. Karahan ayrıca SETA’da ekonomi araştırmaları yürütmekte olup Yeni Şafak Gazetesi’nde düzenli olarak ekonomi yazıları kaleme almaktadır. Karahan’ın ekonomik değerlendirmeleri, Roubini’s Economonitor, Dünya Gazetesi ve Derin Ekonomi gibi çeşitli yayın platformlarında da yer bulmaktadır.

Meltem Taylan Aydın

MELTEM TAYLAN AYDIN KİMDİR?

GÜVENLİK VE DIŞ POLİTİKALAR KURULU  
 

Prof. Dr. Gülnur Aybet kimdir?

Erdoğan’ın yeni başdanışmanı Aybet, 2014-2016 yılları arasında Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü başkanlığını ve BAUCESS Güvenlik Araştırmaları Merkezi kurucu direktörlüğünü yaptı. Aybet, 2013’te İstanbul Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünü kurdu.

Aybet, uluslararası ilişkiler alanında Southampton Üniversitesi’nde yüksek lisans, Londra King’s College’da savaş bilimleri alanında ikinci yüksek lisansını yaptı, doktorasını Nottingham Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler alanında tamamladı.

Gülnur Aybet, British Academy, NATO ve TUBİTAK tarafından yürütülen birçok projenin yöneticiliğini de yaptı.

School of Advanced International Studies, John Hopkins Üniversitesi, St Antony’s College, Oxford Üniversitesi ve Woodrow Wilson Center’da misafir araştırmacı olarak bulunan Aybet, 2009’da The Times gazetesi tarafından Britanya’nın en güçlü 20 Müslüman kadınından biri seçildi.

Prof. Dr. H. Beril Dedeoğlu

BERİL DEDEOĞLU KİMDİR OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYIN


 

Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney

NURŞİN ATEŞOĞLU GÜNEY KİMDİR?

Kıbrıs Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi dekanlığı görevini yürütmekte olan Güney, aynı zamanda Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde güvenlik ve nükleer enerji uzmanı olarak çalışmaktadır. Orta Doğu, ABD dış politikası, güvenlik çalışmaları, silahların kontrolü ve silahsızlanma, NATO ve AB üzerine pek çok kitap, bilimsel makale ve analizin yazarıdır.

HUKUK POLİTİKALARI KURULU  

 Ayşe Nur Bahçekapılı

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI KİMDİR?

26 Kasım 1954'te Trabzon Maçka'da doğdu. Baba adı Hasan Şefik, anne adı Şahsene'dir.

Avukat; İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi.

Serbest avukat olarak çalıştı. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri olarak görev yaptı. Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliğinde bulundu. Sosyal Demokrat Hareket Platformunda Kadın, Eğitim ve Hukuk Atölyelerinin İstanbul Sorumlusu olarak görev üstlendi.

23 ve 24. Dönemde İstanbul Milletvekili seçildi. Anayasa Komisyonu Sözcülüğü, Türkiye Küba Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığı, AK PARTİ Grup Başkanvekilliği ve TBMM Başkanvekilliği görevlerinde bulundu.

Bahçekapılı, bekârdır.

 
 

  

Ayşe Türkmenoğlu

AYŞE TÜRKMENOĞLU KİMDİR?

26 Kasım 1954'te Trabzon Maçka'da doğdu. Baba adı Hasan Şefik, anne adı Şahsene'dir.

Avukat; İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi.

Serbest avukat olarak çalıştı. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri olarak görev yaptı. Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliğinde bulundu. Sosyal Demokrat Hareket Platformunda Kadın, Eğitim ve Hukuk Atölyelerinin İstanbul Sorumlusu olarak görev üstlendi.

23 ve 24. Dönemde İstanbul Milletvekili seçildi. Anayasa Komisyonu Sözcülüğü, Türkiye Küba Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığı, AK PARTİ Grup Başkanvekilliği ve TBMM Başkanvekilliği görevlerinde bulundu.

Bahçekapılı, bekârdır.

KÜLTÜR VE SANAT POLİTİKALARI KURULU

Alev Alatlı

ALEV ALATLI KİMDİR?

Alev Alatlı, 1944 senesinde İzmir’de doğdu.

İlkokula Ankara’da başlayan Alev Alatlı, babasının mesleğinden dolayı eğitimini ülkenin çeşitli yerlerinde devam ettirdi. Ortaokuldan sonra babasının askeri ataşe olarak görev yaptığı Tokyo’ya gitti ve liseyi burada okudu.

Daha sonra Türkiye’ye dönen Alatlı, ODTÜ’de Ekonomi& İstatistik okudu. Ekonomi ve ekonometri yüksek lisansını Vanderbilt University’den aldı.

Bundan sonra felsefe öğrenimine başlayan Alatlı, doktora çalışmalarını Dartmouth College’da sürdürdü.

İlahiyat konusunda, aynı zamanda düşünce ve medeniyet konularında yoğunlaştı. 1974’te Türkiye’ye geri döndü.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğretim görevlisi oldu. Aynı zamanda Devlet Planlama Teşkilatı’nda kıdemli ekonomist olarak çalıştı.

Cumhuriyet Gazetesi bünyesinde “Bizim English” dergisini çıkardı. Sonraları Türk Yazarlar Kooperatifi’nde başkan yardımcısı olarak görev aldı. Filistin davasının tanıtımına yaptığı katkılardan dolayı 1986 senesinde Tunus’ta sürgünde bulunan Yaser Arafat tarafından “Özgürlük Madalyası” ile onurlandırılmıştır.

“Aydınlanma Değil, Merhamet!” isimli romanıyla 2006 senesinde Moskova’da Mikhail A. Sholoklov 100. Yıl Roman Ödülü’nü kazanmıştır.

25 Aralık 2012 tarihinde düzenlenen törenle, Bülent Ecevit Üniversitesi’nden “Fahri Doktora” unvanı almıştır.

ROMANLARI:

Yaseminler Tüter mi Hala, İşkenceci, Kadere Karşı Koy A.

Havva Sümeyra Şahin

HAVVA SÜMEYRA ŞAHİN KİMDİR?

Ak Parti ‘de 2007’de aktif siyasete Kayseri İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı olarak başladı.

İl Kadın Kolları Başkanlığı, Kocasinan Belediye Meclis Üyeliği ve iki dönem Türkiye Belediyeler Birliği Meclis Üyeliği görevlerinde bulundu.

Yahyalı İmam Hatip Lisesi,

Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi,

Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü,

Almanya da Almanca ve Aile Danışmanlığı Eğitimi,

Rheinland Privat Schule ‘de Almanca Eğitimi aldı.

Ayrıca Newport Üniversity Psikoloji Bölümünde yüksek lisans yapmakta. Aile Mahkemesinde Bilirkişilik ve Aile Danışmanlığı,

Yerel Radyolarda Program Yapımcılığı,

Milli Eğitim Bakanlığı’nda öğretmenlik ve idarecilik görevlerinde bulundu.

Birçok Yerel televizyon kanalarında aile ve Çocuk Eğitimi konularında Proğramlara konuk olarak katıldı.

Sosyal sorumluluğunun bir gereği olarak şehrimizin Sosyal, Kültürel ve Manevi değerlerinin korunması ve geliştirilmesi alanlarında fâaliyet gösteren birçok sivil toplum kuruluşunda aktif görev aldı.

Almanca, İngilizce ve Arapça olmak üzere 3 yabancı dil bilmekte. Evli, iki çocuk annesi.

  

HÜLYA SOYDAN KİMDİR?

banner274

HÜLYA KOÇYİĞİT

Hülya Koçyiğit (12 Aralık 1947; Kuzguncuk, Üsküdar), Türk sinema, televizyon ve dizi oyuncusu. 1991 yılında Devlet Sanatçısı seçilmiştir. 1991-1992'de kurucusu olduğu SO-DER'e başkan seçilmiştir. Bu görevi 4 yıl sürdürmüştür ve halen yönetim kurulunda görev yapmaktadır.

İLK YILLARI; 1947-1962

12 Aralık, 1947 tarihinde Yenikapı'daki evlerinde doğmuştur. Annesi 16 babası ise 22 yaşında iken dünyaya gelmiştir. Daha sonra diğer iki kardeşi Feryal ve Nilüfer doğmuştur. 1948 yılında Koçyiğit bir yaşına girdiğinde Bağlarbaşı'ndaki bir eve taşınmışlardır. O zamanlar iki ayrı evde oturuyorlardır. Beş yaşına geldiğinde okula gitmeyi çok istemiştir, fakat o dönem çocuklar okula altı yaşında alınıyorlardı. Okula başvurduklarında ise okul müdürü mahkeme'ye gidip yaşını büyültmelerini söylemiştir. Kadıköy adliyesine gidip yaş büyültmeden hakimin onayı ile okula dönerek kayıt olunur ve beş yaşında ilk okula başlar. Öğrenci olarak sınıfta hep dans ederek ve şarkı söyleyerek ilk okul öğretmeninin dikkatini çeker ve müzik öğretmeni annesini yönlendirmeye başlar. Annesi tarafından çok ilgi görür. Müzik öğretmeninin ve etraftakilerin beklentisi her gün daha fazla artmaya başlamıştır. O yıl Medrano sirki İstanbul'a Beşiktaş'a gelmiştir. Birinci sınıftayken tüm sınıf ile birlikte sirke giderler. Bir anda kendini sahnede bulmuş ve Koçyiğit müzik eşliğinde dans etmeye başlamış, büyük ilgi görmüştür.

Annesinin bir arkadaşı tarafından gazetede Ankara Devlet Konservatuarı'nın bale bölümüne öğrenci alınacağını ve bunun için imtihan haberleri açıldığını görür. Annesi haberi okuduğunda Koçyiğit'i imtihanın yapıldığı Galatasaray Lisesi'ne götürür. İki İngiliz karı-koca ve öğretmenlerin jüri olarak bulunduğu sınava yaklaşık 310 kişi katılmıştır. Piyano eşliğinde dans eden öğrencilerin kimi beş kimi on dakika sahne de kalmıştır. Dokuz öğrencinin seçildiği sınavda Hülya Koçyiğit de vardır. Okul Ankara'da olduğu için Koçyiğit okulda yatılı kalacaktır. Fakat okul Ankara'da olduğu için babası izin vermemektedir. Fakat annesi tarafından çok büyük bir baskı olunca Ankara'ya giderler. Annesi ile kazandığı bale bölümüne gitmişlerdir. Daha sonra kalacakları yere giderek yatakhane'ye gidip dolabını yerleştirirler. Koçyiğit ise bale bölümündeki en küçük kızdır. Genellikle küçükler 11-12 yaşlarında, büyükler ise 18-19 yaşlarında oluyordu. Koçyiğit ise henüz 7 yaşındaydı. Annesi Ankara'da bir hafta otelde kalmış ve daha sonra İstanbul'a dönmüştür. Konservatuvara giderken hem de ilkokula gidiyordu. Üçüncü ders yılı başladığında Ankara'ya gitmedi, yaz tatilinden sonra babası tarafından Ankara'ya gitmesine izin verilmiyor ve İstanbul'da bir okul bakılıyor. İstanbul'da Atatürk Kız Lisesi'ne yazılır. Daha sonra İstanbul Şehir Tiyatroları'na diğer iki kız kardeşi ile birlikte girer. Bir yandan okula gider, diğer yandan tiyatroya gider ve diğer yandan ise baleye gider. Ayrıca Bebek'te bir öğretmenden piyano dersi almaktadırlar. Müzik öğretmeninden ise müzik dersi alır ve hiç boş bir günü yoktur. Yeni okulda her gün gösteriler düzenleniyor. Koçyiğit'in de gösterilerde genellikle hep rolü oluyor. İngilizce aksanı etrafındakiler tarafından çok beğeniliyordur.

Muhsin Ertuğrul, Hülya Koçyiğit'in namını duyar ve şehir tiyatrolarının genel yönetmenine Koçyiğit'ten bahseder. Annesiyle birlikte apar topar Muhsin Ertuğrul'un yanına giderler. Muhsin Ertuğrul'un arkadaşı Koçyiğit'in annesinin yakını çıkınca Ertuğrul daha sempati duyuyor. Ertuğrul daha iyi eğitim alması gerektiğini bu yüzden Ankara Devlet Konservatuarı'na gönderilmesinin daha iyi olacağını söylüyor. Böylece Koçyiğit tekrar Ankara'ya gidiyor. Bu kez daha büyük ve daha deniyimli olduğu için tiyatro sahnesinde seyircinin karşısına daha deneyimli çıkar.

OYUNCULUK KARİYERİ; 1963-GÜNÜMÜZ

Ankara Devlet Konservatuarı'nda okurken, iki kız kardeşi de İstanbul Şehir Tiyatrolarında oynar. Kız kardeşi Nilüfer'i beğenen bir film yönetmeni film de oynaması için kardeşine teklif götürüyor. Koçyiğit'in annesi teklifi kabul ediyor ve Nilüfer, Hülya Koçyiğit'ten daha önce bir film projesinde yer almıştır. Nilüfer'in oynadığı ilk filmin adı Bir Yetim'in Hasreti'dir. Başrollerinde Kenan Pars ve Gülistan Güzey yer almaktadırlar. Hülya Koçyiğit de kardeşinin rol adlığı ilk filmin setine ziyarete gitmiştir ve Gülistan Güzey'le tanışmıştır. Daha sonra Metin Erksan yeni çekeceği bir film için Nilüfer'e ikinci teklifi götüren kişidir. Çocuk Hırsızları adlı filmin çekimler yaz tatiline denk gelmiştir. Yaz tatiline denk geldiği için ablası Hülya Koçyiğit de kardeşinin rol aldığı ikinci filmin setini bir-iki kere ziyaret etmiştir. Hülya Koçyiğit setlere daha önceden gitmiştir. Şehir tiyatrolarında yönetmen ve seslendirme sanatçısı Abdurrahman Palay'ın Muhterem Nur ile birlikte çektiği bir filmin setine konuk olmuştur ve ilk olarak tanıştığı oyuncu ise Muhterem Nur olmuştur. Metin Erksan diğer yaz tatilinde Susuz Yaz adlı filmi çekmeye karar vermiştir. İddialı bir film olacağı söylenen filme yeni bir kadın oyuncu aranıyor, sırada annesi Hülya'yu düşür müsünüz? der. Yönetmen ile sette az karşılaşan Koçyiğit'i yönetmen yanına çağırıyor. Stüdyoya yolluyor, eşarp taktırıyor ve kaşlarını kalınlaştırarak çeşitli pozlarda resimlerini çektiriyor.

Daha önce bir başka yönetmen karşısına çıkmış olmasına rağmen, tanıdıkları tarafından Memduh Ün'e Koçyiğit'ten bahsetmişlerdir. Göksel Arsoy'un başrolünde oynayacığı filme bir de kadın oyuncu aranıyordur. Birkaç tane aday vardır, adayların içinde bir de Filiz Akın vardı. Memduh Ün, okula Hülya Koçyiğit'i görmeye geliyor, ve o anda herkes Koçyiğit'e yardımcı oluyor. Elbiseler giydiriliyor, süslendiriyorlar ve makyaj yapıyorlar. Bir otelin resepsiyonunda buluşacaklardır ve otele Koçyiğit ile birlikte on kişi gelir fakat onlar kapıda bekler, Koçyiğit ise görüşme için otelin kapısından girer. Memduh Ün, Koçyiğit'i görür görmez hayal kırıklığına uğrar ve uzun uzun baktıktan sonra çok küçükmüşsün der. Ama filme kabul edilir. Aynı yaz Metin Erksan'da Koçyiğit'i çok küçük buluyor. O dönem en popüler sinema-müzik dergisi olan Ses dergisinin düzenlediği bir yarışmaya adının duyulması için Metin Erksan tarafından yarışmaya adı yazdırılır. Yarışma katılan ve birinci olan kişiye altı filmde oynaması için sözleşme imzalanacaktır ve altı filmde başrol oynayacaktır. Koçyiğit babası ile birlikte, fotoğraflarla babıali'deki Ses dergisinin binasına giderler. İlk elemeleri kazanır. İkinci eleme yetenek sınavı iledir ve Şile'de yapılacaktır. Bu sefer annesi ile birlikte gitmiştir. Elemeler başlamış ve mayoların giyilmesi istenmiştir, fakat Koçyiğit, yetenek sınavı diye yanına mayo getirmemiştir ve annesi ile birlikte kiralık mayo verilen bir yer var mı diye ortalıkta dolaşmıştır. Nereden bulacağız diye konuşurken adayların arasından Ajda Pekkan, "benim yanımda mayo var, ben zaten bikini giyeceğimi mayomu giyebilirsin" der. Böylece Pekkan'ın mayosunu giyerek elemelere katılır. Ajda Pekkan o yıllarda son derece halk arasında tanınmış bir kızdı. Koçyiğit ile arasında bir yaş fark vardı. Elemeleri Ajda Pekkan kazanmış ve birinci olmuş, Koçyiğit ise ikinci olmuştur. Ama yönetmenle anlaşma imzaladığı için hala bir filmde oynama şansına sahipti. Erkekler arasında ise Yeşilçam'ın büyük oyuncularında Ediz Hun birinci olmuştur.

Koçyiğit, yarışmadan sonra film çekimleri için bademler köyüne gitmiştir ve ilk defa bir köye gitmiştir. Sanat yönetmeni tarafından filme hazırlanan ve rolüne çalıştırılan Koçyiğit'e, eşarp takılıyor ve köy kıyafetleri giydiriliyor. Metin Erksan ise film için her gün mekana bakıyor. Koçyiğit ise köy ortamına alışmaya çalışıyor. Çekimler başlıyor, Koçyiğit ise tiyatrodan aldığı eğitimle rolünü en iyi şekilde yapmak istiyor ve köylü kadın aksanıyla konuşuyor. Fakat, Metin Erksan ise bu durumla hiç ilgilenmez çünkü daha sonra stüdyo'da filme dublaj yapılacaktır. Filmin çekimleri iki ay sürmüştür ve son sahneler ise İstanbul'da çekilecektir. Koçyiğit eve dönünce okul hazırlıklarına başlacktır ama diğer şirketlerde anlaşma imzalamıştır. Oyunculuk ve okul arasında kalmıştır. Babası ile birlikte uzunca konuşmuş. Okula gitmeleri hep ertelenmiştir. Sınıf arkadaşlarından olan Salih Güney eve gelip, Koçyiğit okulu bırakmaması konusunda babasını ikna etmeye çalışıyor. Okuldan eve derslere başlandığı ve Koçyiğit'in bir an önce okula dönmesi için haber yollanıyor. Koçyiğit okula gitmek istiyor, fakat çok yoğun olduğunda dolayı, bir seçim yapması isteniyor ve Koçyiğit de Yeşilçam'ı seçiyor. Susuz Yaz filminin ardından, Basının büyük ilgisiyle karşılaşmıştır. Film dönemin büyük filmlerinden olmuş ve yurt dışındaki festivallere gönderilmiştir. "Yeni bir yıldız doğuyor." başlığı altında birçok film teklifi gelmiş ve oyunculuk kariyeri başlamış oldu. Oynadığı ilk film olan Suzuz Yaz, 1964 yılında Berlin Film Festivali ve Meksika Film Festivali'nde en iyi film ödülünü alarak dünya çapında büyük bir başarı gösterir. Koçyiğit, daha önce beyaz perde de izlediği oyuncular ile birlikte kamera karşısına geçmeye başlar. Ayhan Işık çalışma saatleri ve günleri ile çalışırdı. Akşam yediden sonra asla çalışmazdı. Gece sahne çekilecekse gündüz istirahat ederek, gece çalışırdı. Öğle vakti mutlaka mola verilecek ve öğle yemeği yenilecekti. Koçyiğit, Ayhan Işık ile çalışırken mecburen bu kuralları uyguluyordu. Koçyiğit, Sadri Alışık ve Fikret Hakan'dan çok şey öğrenmiş ve Fikret Hakan ile henüz acemilik döneminde çektiği bir role hazırlanırken yalnız başına bunaldığı dönemlerde Koçyiğit'e hep destek olmuştur. Her oynadığı büyük oyuncudan bir şeyler öğrenmiştir.

Hülya Koçyiğit, oynadığı filmlerde genel olarak kendi sesiyle konuşmak istiyordur. İlk oynadığı filmden itibaren sinema da kendi sesini duymak istemiştir. Fakat o dönem yalnızca şehir tiyatrolarında sinema ile ilişkisi olan oyuncular ancak kendilerini bir filmde seslendiriyorlardı. Çok az kişi kendi sesi ile sinema da konuşuyordu, Sadri Alışık, Çolpan İlhan ve benzeri kişiler gibi. Hülya Koçyiğit de filmlerde kendi sesini duymak istiyordu, diksiyon dersi almış ve sesi güzeldi, fakat yönetmenler bu olaya izin vermiyordu. Bir yıl Mısır'dan Türkiye'ye gelen bir işletmeci, birlikte ortak çalışmalar yapmak için birçok film izlemişti. Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit'in, Adam filmlerin hepsini izledikten sonra, "Bir şey dikkatimi çekti, bütün oyuncuların hepsi bir sesten konuşuyor, aynı şekilde vurguluyor ve aynı şekilde ağlıyorlar!". Hülya Koçyiğit, bu sözü duyduktan sonra "Hürrem Bey, bakın yabancılar bile halimize gülüyor, siz hala direniyor musunuz?". Ama çok film çekildiğinden dolayı böyle ayarlanmıştı düzen. Genelde filmlerin dublajı yapılırken, oyuncular başka bir filmin setinde oluyorlardı. Dublaj yapmaya zamanları yoktu. Yapımcılar bu duruma çözüm üretemiyor ve oyuncular da bu duruma kendi kendilerine formüller üretiyorlardı. Oyuncular, Türkan'ı, Filiz'i ve diğerlerini bari ayrı kişiler seslendirsinler diye çözüm üretmeye çalışıyorlardı, fakat bu durum karşısında yine de başarısız kalıyorlardı.

Hülya Koçyiğit, yerli romanların sinemaya uyarlanması için çok çaba sarf etmiş ve Kerime Nadir, Muazzez Yahsin Berkant, Esat Mahmut Karakurt, Halide Edib Adıvar ve Peride Celal gibi sanatçıların eserlerinin sinemaya uyarlanmasında katkıda bulunmuştur. Romanlardan sinemaya uyarlanan filmler çok iyi neticeler elde etmiştir. Bir dönem roman kahramanlarını canlandırdıktan sonra, Kezban (1968), Kezban Roma'da (1970) ve Kezban Paris'te (1971) serisinde Kezban karakterini canlandırmıştır ve canlandırdığı roller arasında en büyük popüleriteyi Kezban karakteri ile yakalamıştır. Karakter Anadolu'dan gelmiş ve Taşra'lı olduğu için ezilmiş, horlanmış bir kızın kendi kendini eğitip tesadüfen zengin olmuş bir karakterdir. Daha sonra farklı filmlerde oynamıştır. Kırmızı Fener Sokağı adlı filmde sokak kızı İmra'yı canlandırdığında, seyirci hemen filme tepki göstermiş ve film hiç tutmamıştır. Sonra Ediz Hun'un annesi rolünü oynamayı kabul etmiştir. Cüneyt Arkın'ın evli bir erkek olmasına rağmen metresi rolünü oynamayı kabul etmiştir. Daha sonra farklı yönetmenlerle farklı roller arayışına girmiştir. Genellikle Orhan Aksoy ile çalışıyordu. Roman uyarlamalarını ve aşk filmlerini onunla birlikte çekiyordu. Farklı filmlerde farklı roller almak isteyen Koçyiğit, sinemada on yıldan sonra senaryo ve yönetmen çekme özgürlüğüne sahip olacaktı. Erman Film'in lokomatif oyuncusuydu. Başka firmalarlada çalışıyordu fakat yılda sadece altı film çekiyordu. Ömer Lütfi Akad ile çalışmayı çok istemesi sonucunda yönetmen ile Düğün (1973), Gelin (1973) ve Diyet (1975) üçlemesini çekmiştir. Birde Gökçe Çiçek (1972) filmini çekmiştir. Daha sonra Şerif Gören ile birlikte ağırlıklı olarak çalışmıştır. Şerif Gören ile birlikte Evlidir Ne Yapsa Yeridir (1978), Almanya Acı Vatan (1979), Firar (1984), Kurbağalar (1985) gibi önemli filmlerde çalışmıştır. 1970'li yıllarda Kadir İnanır, Tarık Akan ve benzeri dönemin yeni oyuncularıyla perde karşısına geçmiştir. 1980'li ve 1990'lı yıllarda ise 1960 ve 1970'lere aksine daha az filmde rôl almıştır. Kızı Gülşah Soydan, 1970'li yıllarda çocuk oyuncu olarak sinema filmlerinde yer almıştır.

Yurt içinde aldığı ödüller

1964 Yılın Kadın Oyuncusu (Turizm Bakanlığı)

1964 Yılın Kadını (Türk Kadınlar Birliği)

1969 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, Cemile

1972 Altın Koza (Zehra filmi ile)

1973 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, Tanrı Misafiri

1975 Altın Portakal (Diyet filmi ile)

1984 Altın Portakal (Derman filmi ile)

1990 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, Karılar Koğuşu

Altın Portakal Yaşam Boyu Başarı Ödülü

Altın Koza Yaşam Boyu Başarı Ödülü

Çasot Yaşam Boyu Başarı Ödülü

İstanbul Film Festivali Onur Ödülü

Ankara Film Festivali Onur Ödülü

Uçan Süpürge Film Festivali Onur Ödülü

Siyad Onur Ödülü

2012 Engelsiz Yaşam Vakfı, Yaşam Boyu Meslek ve Onur Ödülü

Uluslararası festivallerden aldığı ödüller

1987 Nantes Film Festivali (Fransa) En Başarılı Kadın Oyuncu, "Kurbağalar" filmi ile

1988 Amiens Film Festivali (Fransa) En İyi Kadın Oyuncu, "Bez Bebek" filmi ile

SAĞLIK VE GIDA POLİTİKALARI KURULU  

 

SEMA RAMAZANOĞLU KİMDİR?

25 Ağustos 1959'da Denizli'de doğdu. Baba adı Niyazi, anne adı Gülseren'dir.

Tıp Doktoru, Radyoloji Uzmanı; Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. Radyoloji ihtisasını İsviçre Bern Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yaptı.

Zeynep Kamil ve Haydarpaşa Numune Hastanesinde çalıştı. İstanbul'da özel bir tıp kliniği kurdu. Birçok sivil toplum kuruluşu içinde yönetici veya katılımcı olarak faaliyet gösterdi. AK PARTİ'nin kurucularından olup 2 dönem Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Başkan Danışmanı olarak görev yaptı. İslam Kalkınma Bankası Akil Kadınlar Danışma Kurulunun Kurucusu ve aktif üyesi oldu.

64. Hükümette Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak görev yaptı.

İyi düzeyde Almanca ve İngilizce bilen Ramazanoğlu, evli ve 2 çocuk annesidir.


ÜMMÜ GÜLŞEN ÖZTÜRK KİMDİR?

Ak Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi olan Dr. Ümmü Gülşen Öztürk, daha önce Hasan Kalyoncu Üniversitesi Diyabetik Bölümü öğretim üyeliği yapıyor. Kültür, Aile ve Toplum Derneği Başkanı olan Dr. Ümmü Gülşen Öztürk, pek çok sağlık projesinin öncülüğünü yapıyor. 

ZÜLFİYE FÜSUN KÜMET KİMDİR?

Zülfiye Füsun Kümet 1961 yılında doğdu. Babasının görevinden dolayı Gaziantep doğumlu. Aslen Tuncelili.

İlk ve Orta öğrenimini Tekirdağ ve Malatya’ da tamamladıktan sonra İzmir Kız Lisesi’ni bitirdi. Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden mezun olduktan sonra 26 yıl boyunca Bakırköy ve Ataköy’ de Serbest Diş Hekimliği yaptı. Diş Hekimleri Odası Bölge Temsilciliği dahil olmak üzere bir çok sivil Toplum Kuruluşunda görevlerde bulundu.

Şu anda Gıda, Bilişim Teknolojileri ve İhracat yapan şirketlerinin Yönetim Kurulunda görevini yürütmekte. Hür Haber internet haber sitesinde köşe yazıları yazmakta. 2008 yılından itibaren Ak Parti Kadın Kolları MKYK’ da görevine devam etmekte.

Evli ve 2 çocuk annesi.

ZÜMRÜT BEGÜM ÖGEL KİMDİR?

Prof. Dr. Zümrüt Begüm Ögel, İlk ve orta öğrenimini TED Ankara Koleji’nde tamamladı. 1985’de ODTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Ögel, aynı üniversitede 1985-1987 arasında Gıda Mühendisliği’nde yüksek lisans yaptıktan sonra 1993’de İngiltere University of Leeds’de ‘Moleküler Fungal Genetik ve Enzim Biyoteknolojisi’ alanında Moleküler Biyoloji ve Biyokimya Bölümünden doktora derecesini aldı. University of Oxford ‘Bitki Bilimleri Bölümü’nde davetli burslu araştırmacı olarak çalıştı.1994’de ODTÜ’de Gıda Mühendisliği Bölümünde yardımcı doçent,1998 yılında doçent, 2003 ‘de ise profesör oldu. Çeşitli idari görevlerde bulunan Ögel, 2005-2009 yılları arasında ODTÜ Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı, 6 yıl ODTÜ Mühendislik Fakültesi Eğitim Komisyonu üyesi ve 2 yıl Fakülte Kurulu üyesi, 2005-2009 arasında TÜBİTAK-Tarım Orman Veterinerlik (TOVAG) Danışma Kurulu üyesi oldu. 2009 -2010 arasında ziyaretçi akademisyen olarak Akdeniz Üniversitesinde tam-zamanlı öğretim üyesi olarak görev aldı. 2010 yılında ODTÜ tam zamanlı öğretim üyeliğinden ayrıldı ve ODTÜ’de ve Yeditepe Üniversitesi’nde yarı zamanlı öğretim üyesi olarak çalıştı. Ögel, 2015 Yılı Mart ayından itibaren Konya Gıda ve Tarım Üniversitesinde Gıda Mühendisliği Kurucu Bölüm Başkanı olarak görev yapmaktadır.

Ulusal ve uluslararası alanda yayınlanmış 117 adet yayını bulunan Prof.Dr. ÖGEL, 20 adet bilimsel kurulda hakemlik yaptı. TÜBİTAK-Mühendislik Bilimleri Dalında Genç Bilim İnsanı “TÜBİTAK Teşvik Ödülü" (2003), Klinik Mikoloji Derneği "En İyi Araştırma Ödülü" (2005), Biyoteknoloji Derneği "Poster Yarışması 2. cilik Ödülü" (2005 ) sahibidir. Çeşitli idari görevleri yanı sıra KAL-DER, Eğitimde Kalite Grubunun kurulması ve Kurucu Başkanlığı, ODTÜ’de Eğitimde Kalite Çalışmaları, ODTÜ Biyoteknoloji Ar-Ge Merkezi Yönetim Kurulu Üyeliği, Akdeniz Üniversitesi bünyesinde açılan ‘Biyomühendislik’ Programının başvuru çalışmalarının gerçekleştirilmesi gibi faaliyetlerde de aktif görev almıştır. Yurt-içi ve yurt-dışı çok sayıda seminere de davetli olarak katılan Ögel evli ve 2 çocuk annesidir.

SOSYAL POLİTİKALAR KURULU  

  

EDİBE SÖZEN KİMDİR?

Prof.Dr.Edibe Sözen, 1961 yılında  Sivas Gürün'de doğdu.  Halen Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektör Yardımcığılı ve İletişim Fakültesi Dekanlığı yapan Emine Sözen, daha önce sırasıyla şu görevlerde bulundu;

TEPAV(Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı) Danışman(2011-2012); AKParti MKYK Üyesi (2006-2009; 2009-2012; 2012-…), AK Parti İstanbul Milletvekili ( 2007 - 2011 ), AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ( 2006- 2009 ), TBMM, İnsan Haklarını İnceleme Komisyon Üyesi (2009 - 2011 ), TBMM, NATO Parlamenter Asamblesi Üyesi (2009 - 2011 ), yerel/genel seçim, kampanya danışmanlıkları, kent kültürü danışmanlıkları, medya analizleri, imaj-tasarım, kurumsal kimlik oluşturma danışmanlığı, organizasyon yönetimi…

- 2003 - 2006 AA Yönetim Kurulu üyesi,

- 2000 Misafir Öğretim Üyesi,Utah Üniversitesi, ABD

- 2000 İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Profesör,

- 1994 Uygulamalı Sosyoloji Doçenti,

- 1991 - 1993 Wisconsin Üniversitesi”Communication Arts” Bölümü,ABD, “Honorary Fellow” statüsüyle Post –Doktora,

- 1989 İstanbul Üniversitesi,Sosyal Yapı Sosyal Değişme Bölümü, Doktora,

- 1984 yılında, İstanbul Üniversitesi Sosyal Yapı ve Sosyal Değişme,Yüksek Lisans,

- 1982 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi “Uluslararası İlişkiler Bölümü”, Lisans,

- 1978 Kadıköy Kız Lisesi,

- 1967 - 1972 Kuzguncuk İlkokulu (1.ve 2.sınıf) / Paşakapısı İlkokulu.

Kitaplar;

Söylem, Belirsizlik, Mübadele, Bilgi/Güç ve Refleksivite,III.Baskı,Birleşik Yayınları,Ankara,2015.

(Editörler: Edibe Sözen -Bilal Çıplak)Ortadoğu’da Barış,Aktörler,Sorunlar ve Çözüm Arayışları Sempozyumu,KALMEC(Kalyon Ortadoğu Araştırma Merkezi),Hasan Kalyoncu Üniversitesi,Gaziantep(İngilizce-Türkçe)19-20 Aralık,2014.

(Yayın Danışmanı)Haris Silajdzic,Bahar Dönemi Misafir Öğretim Üyesi,Former President of Bosnia-Herzegovina,19-26 Nisan,Gaziantep,2013.

(Editör) Hepimiz Globaliz Hepimiz Yereliz, Gutenberg Galaksi’den Zuckerberg Galaksi’ye, Alfa Yayınları, İstanbul, 2012.

-Sosyal Kimlikten Siyasal Kimliğe Kadın, AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Örneği, 2. baskı,Vadi Yayınları, Ankara, 2008.

- Türkiye’nin ABD ve AB Denklemi, (Ed). Orhan GÖKÇE, Uğur DEMİRAY, Edibe SÖZEN, Çizgi Kitabevi, Konya,2006.

- İnsan Hakları, Bir Gündelik Hayat Pratiği, Edibe SÖZEN, Adem AYTEN, Murat İRİ, Alfa Yayınları, İstanbul,2006.

- Kertenkele Mantığı,Birey Yayınları, İstanbul,2004.

- Avrupa’da Yeni Kuşak Türk Gençliği (Kimlik ve Uyum Sorunları), TAŞDELEN Musa, SÖZEN Edibe ve diğerleri, Sakarya Üniversitesi Yayınları, No: 40, Sakarya, 2000.

- Demir Kafes’den Plastiğe Kimliklerimiz, Birey Yayınları, İstanbul, 1999.

- Medyatik Hafıza, Timaş Yayınları, İstanbul, 1997

 

 

Son Güncelleme: 14.10.2018 13:29
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.