Türkiye'de her gün irili ufaklı yüzlerce deprem meydana geliyor. Yalnızca deprem değil, aynı zamanda sel, hortum, aşırı kış koşulları gibi pek çok afetin yaşandığı bir ülkedeyiz. Her afet, can kaybına ya da sağlık sorunlarına neden olurken, bir başka kayıp da şirketler için söz konusu. Depremde iş yeri yıkılan, sel baskınlarında tonlarca malını suya bırakan esnaf için doğal afetler en büyük risk. Birleşik Devletler Üniversitesi (UNU-EHS) Çevre ve İnsan Güvenliği Enstitüsü tarafından hazırlanan 2014 Dünya Risk Raporuna göre Türkiye, afetlere karşı zarar görme riski düşük ülkeler sıralamasında 171 ülke içinde 107'inci sırada yer alıyor. 

Global şirketlerin korkusu siber saldırılar
Sigorta- finans şirketi Allianz’ın Risk Barometresi araştırması da Türkiye'deki doğal afetlerin şirketler için en büyük risk olarak görüldüğünü ortaya koyuyor.  Allianz'ın Risk Barometresi, kırktan fazla ülkeden 800 risk yöneticisi ve sigorta uzmanının katılımıyla gerçekleştirilen araştırma bulgularına göre oluşturuldu. Barometreye göre dünyada 2016 yılında işletmeler için önde gelen riskler sırasıyla; iş ve tedarik zinciri kesintisi, siber saldırılar, teknik arıza veya jeo-politik istikrarsızlık..


Türkler afet ve terörden kaygılı
Allianz'ın Risk Barometresi'nin Türkiye değerlendirmesi için dünyadaki verilerden farklı. Çünkü Türk şirketleri için siber saldırı ya da tedarik zincirindeki kesintiler risk oluşturmuyor. Türkler için ilk 3 risk; doğal afetler, terör ve iş hayatındaki kesintiler.  Sizce şirketler için en önemli risk nedir? sorusuna Türk sigorta yöneticileri ve risk uzmanları yüzde 55 doğal afet yanıtını verdi.  İkinci sırada yüzde 39 ile savaş ve terör,
üçüncü sırada ise yüzde 30 ile tedarik zinciri kesintileri riski geliyor.

Türkiye'deki şirketler için riskler şöyle;
Yüzde 55 Doğal afetler
Yüzde 39 Savaş - Terör
Yüzde 30 Kemer sıkma programları, emtia fiyatlarındaki artışlar, enflasyon
Yüzde 27 Yangın, patlama gibi riskler
Yüzde 21 Piyasadaki dalgalanmalar, yoğun rekabet ve durgunluk
Yüzde 18 Ekonomik yaptırımlar ve korumacılık çabalarını içeren regülasyonlar
Yüzde 18 siber saldırılar
Yüzde 9 Hırsızlık, yolsuzluk ve dolandırıcılık
Yüzde 9 itibar ya da marka değer kaybı