Dünya endüstri devrimine doğru hızla ilerlerken Türkiye'de 100 mühendisten yalnızca 18'inin kadın olduğunu biliyor muydunuz? Neden mi? Çünkü kızlar meslek seçim zamanları geldiğinde öğretmen, hemşire, avukat ya da tıp eğitimine yönlendiriliyor. Mühendislik bir erkek mesleği olarak görülüyor. Oysa mesleklerin cinsiyeti yok, kadınlar her işi yapabilir. Ülkemizin gelişebilmesi için her alanda olduğu gibi STEM yani mühendis alanlarında da çalışan kadın sayısının artması gerekiyor.
Kadın mühendis oranının artması için canla başla çalışan bir vakıf var. Konyalı Hasan Faydasıçok Eğitim Vakfı (HAFEV), 'Sedefteki İnciler' projesi ile hem üniversitelerde mühendislik okuyan genç kadınları maddi ve manevi olarak destekliyor hem de liselerdeki etkinliklerde kız öğrencilerin mühendislik seçmeleri için rol oynuyor.
Projenin başındaki HAFEV Başkanı Selcen Faydasıçok da eğitimin kız çocuklarının hayatındaki etkisini kendi hayatında deneyimlemiş. Ailesinde üniversiteye gönderilen ilk kız olan Selcen Faydasıçok, babasının kendisine verdiği desteği hep hissetmiş. Üniversite eğitiminin ardından çalışma hayatının içindeyken ya da gönüllü İngilizce öğretmenliği yaptığı köy okulunda, kız öğrencilerin mühendislik seçmediklerini ve maddi manevi desteğe ihtiyaç duyduklarını görünce HAFEV'in kurulması için kolları sıvamış, sonra da kadın mühendis oranının artması için "Sedefteki İnciler" projesini hayata geçirmiş.
Proje ile iki yılda yüzlerce kız öğrenciye ulaşan HAFEV Başkanı, başarılı iş kadrını Selcen Faydasıçok, İşte Kadınlar'a hem kendisinin kariyer yolcuğunu hem de 'Sedefteki İnciler' projesini anlattı.
SELCEN FAYDASIÇOK KİMDİR?
Sizi tanıyabilir miyiz?
1974 yılında Konya’da inşaat mühendisi bir baba ile ev hanımı bir annenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim. İlkokuldan sonra sınavı kazanarak Konya Anadolu ticaret lisesine girdim. Ortaokulu bitirdiğim sene Konya'nın ilk fen lisesi olan Konya Fen Lisesi'nin (şimdiki adı Meram Fen Yisesi) sınavını kazandım. Fen lisesinde okumak istiyordum çünkü hayalim babam gibi bir mühendis olmaktı. Ancak okula kaydımı almaya gittiğimizde okul müdürü başarılı bir öğrencisini kaybetmek istemediğini söyleyerek okulda kalmam konusunda babamı da ikna etti ve benim yönüm sosyal bilimlere doğru dönmüş oldu. Lise yıllarımda o döneme göre çok aktif bir öğrencilik yaşadım. Hem folklor oynuyordum hem de okulda ve kulüpte voleybol takımındaydım. Aynı zamanda çok da başarılı bir öğrenciydim. Üniversite sınavında AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü kazandım. Aileden üniversiteye giden üstelik de başka bir şehire giden ilk kız çocuğu oldum. Çevreden gelen baskılara babam sayesinde karşı koyabildim. Rahmetli babam bana hep "Vali kızım" derdi. Çünkü bu sefer hayalim değişmişti, vali olmak istiyordum. Babamı üniversitenin ikinci sınıfında kaybettik. Ben o dönemde Ankara'ya üniversite okumaya gidebildiysem vizyonu çok açık olan babam sayesindedir. Babam benim hayatımda çok önemli bir rol model olmuştur. Üniversiteyi bitirdiğim sene evlendim ve eşimle beraber Konya’ya döndüm. Konya'ya dönerken tek şartım ileride bir gün İstanbul veya Ankara'da yaşamak olmuştu. O da bana söz verdi ve gerçekten de sözünü tutmak için çok çalıştı.
STK YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANSI YAPIYOR
Şimdi bulunduğunuz noktaya gelene kadar yıllara göre, hangi şirketlerde hangi görevlerde bulundunuz? Şimdi hangi şirkette, hangi pozisyonda çalışıyorsunuz?
Konya’da kendi mesleğimi yapamadım haliyle. Fakat bir gün kayınpederim Hasan Bey bana şirkette onlarla beraber çalışmamı istediğini, onlara faydalı olacağımı düşündüğünü söyleyince 1996 yılında Hasçelik’te çalışmaya başladım. İngilizce bilmemin avantajı sayesinde ilk ithalatımız benimle başlamıştır. İnternetin olmadığı, bilgisayarların bile doğru düzgün kullanılmadığı bir dönemde zor da olsa pek çok şirketle iletişime geçebildim. Hala o dönemde bulduğum Rus şirketleriyle iş yapmaya devam ediyoruz. Büyük oğlum Batuhan doğduktan sonra bir süre çalışmadım ama bu süre içinde Selçuk Üniversitesi'nde Yönetim ve Organizasyon Yüksek Lisansı yaptım. Öğrenmeyi çok sevdiğimden olsa gerek şu anda da Bilgi Üniversitesi'nde Svil Toplum Kuruluşu (STK) Yönetimi Yüksek Lisansı yapıyorum.
GÖNÜLLÜ KÖY ÖĞRETMENLİĞİ YAPTI
Tekrar şirkette çalışmaya başladım fakat kısa bir süre sonra İstanbul hayalimizi gerçekleştirmek üzere 2001 yılında İstanbul'a taşındık. Burada bir depo açtık ve sonrasında şirket hızla büyümeye başladı. 2002 yılında küçük oğlum Doğukan doğdu. Annelik bambaşka bir duygu … Tarif edilemez bir sevgi var anne ve çocukları arasında.. Ben çok genç yaşta anne oldum iyi ki de öyle olmuş çocuklarımla şimdi arkadaş gibiyim. Zaten annelikle beraber bakış açım da değişti ve iş hayatında değil de sivil toplumda çalışmaya karar verdim. 2006 yılında Beykoz Eğitime Destek Derneği'nde gönüllü olarak görev aldım. Beykoz Görele Köy okulunda iki sene gönüllü İngilizce öğretmenliği yaptım. Çocuklara faydası olabilecek her türlü faaliyette çalıştım. Sadece maddi olarak değil manevi olarak onların yanında olmanız gerektiğini ve en çok ona ihtiyaçları olduğunu o zaman öğrendim. Benim için dernekte çalışmak burs verilen öğrenciler ve aileleriyle beraber olmak onların hayatına dokunduğunuzda oluşan etkinin kelebek etkisi gibi büyüdüğünü görmek dönüm noktası oldu diyebilirim ve bir gün kendi vakfımızı kurmak ve fark yaratacak, değişim başlatacak projeler hayata geçirmek hayalim o zamanlar başladı.
ENERJİ ŞİRKETİ KURDU
Bunun yanı sıra o dönemde yenilenebilir enerjinin çok önemli olduğunu ve ilerleyen yıllarda enerji sektörünün çok gelişeceğini düşündüğümden bu sektöre girmeye karar verdim. 2012 yılında eşimle beraber SBD Enerjiyi kurduk ve sonrasında Konya’da güneş enerjisi yatırımı yapabilmek için lisans aldık. Fakat bu süre zarfında mevzuatta meydana gelen değişiklikler yatırım yapmanın karlı olmadığını gösterdi ve biz de yatırım yapmamayı tercih ettik. 2016 yılında Lisansı yatırım yapabilecek başka bir firmaya devrettik ama bu durum içimde bir yara olarak kalmıştır.
ÖNEMLİ OLAN HAYATLARINDA İZ BIRAKABİLMEK
Sedefteki İnciler Projesi'nin ne zaman ve hangi nedenlerle hayata geçirdiniz? Proje kaç yıllık olacak, hedefte kaç kişiye ulaşmak var? Bu proje ile nasıl bir Türkiye hayaliniz var?
Yine 2016 yılında hayatımızda çok güzel bir gelişme oldu. Uzun süren prosedürler tamamlandı ve Hasan Faydasıçok Eğitim Vakfı Temmuz ayında resmen kuruldu. Biz zaten aile olarak Hasçelik olarak uzun yıllar boyunca maddi ihtiyacı olan çocukları burslarımızla destekledik. Hem hayırseverliğinden ilham aldığımız babamız ve Hasçelik'in kurucusu Sayın Hasan Faydasıçok'un adını yaşatmak hem de daha fazla sayıda gencimizin hayatında fark yaratabilmek amacıyla vakfımızı kurduk. Sadece burs veren bir vakıf olarak kalmak istemedik çünkü bana göre burs vermek işin en kolay kısmı. Önemli olan burs verirken aynı zamanda hayatlarında bir iz bırakabilmektir. Proje için çalışmalara başlarken çalışanlarımızın da fikrini aldık ve onlar da kız çocukların eğitimine önem verilmesi gerektiğini söylediler. O dönemde oğlum Batuhan ABD'ye mühendislik okumaya gitti ve bölümde çok az kız olduğundan bahsetti. Sanayide kadın mühendis oranının çok düşük olduğunu da zaten görüyorduk ve çalışmalarımızı araştırmalarımızı bu yönde yoğunlaştırmaya karar verdik. Ülkemizde kadın mühendis oranının %18 olduğunu ve özellikle kız öğrencilerin mühendislik eğitimini tercih etmediklerini öğrendik. Böylece "Sedefteki İnciler" projesi doğmuş oldu.
MÜHENDİSLİĞİN ERKEK MESLEĞİ OLMADIĞINI ANLATIYORUZ
Mühendislik okuyan kız öğrencileri hem maddi hem de manevi olarak desteklerken hem de liselerdeki kız öğrencilere mühendisliğin erkek mesleği olmadığını ve endüstri 4.0 ile birlikte giderek artan bir önemi olduğunu rol modeller aracılığıyla anlatmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 2 senedir yürüttüğümüz projemizle 9 okulda yaklaşık 1300 kız öğrenciye ulaştık. Hedefimiz 2 yılda 2000 öğrenciye ulaşmak. Şubat ayından itibaren İzmit Sakarya Bolu İzmir ve Eskişehir deki okullara gitmek üzere programımızı yaptık. Liselerde etkinlik sonrası yaptığımız anketlerden çok güzel geri bildirimler alıyoruz. Çalışma hayatında olan kadınları karşılarında görmek onları cesaretlendiriyor ve motive ediyor. Ayrıca erkek mühendislerimiz de hem kendi hayat hikayelerinden hem de kadınlarla çalışmanın öneminden bahsediyorlar. Bu da kızları çok etkiliyor.
100 BURSİYERİMİZ VAR
Projenin diğer aşamasında ise mühendislik eğitimi alan kız öğrencilere burs, mentorluk, kişisel gelişim, staj ve iş desteği sağlamaktayız. 2017 yılında E-bursum üzerinden başvuru yapan 1200 öğrenci arasından öğrenciler arasından 50 üniversiteli bursiyerimizi belirledik ve bu yıl yeni bursiyerlerimizle birlikte toplamda 80 öğrenciyle projemize devam ediyoruz. Ayda 450 tl burs veriyoruz. Diğer öğrencilerimizle birlikte şu anda toplam 100 bursiyerimiz var.
Sedefteki İnciler 3 yıllık bir proje olacak ancak yeni aldığımız öğrencilerimizle beraber onların eğitim hayatı bitinceye kadar proje devam edecek. Biz yönetim kurulu olarak o kadar çok sevdik ki bu projeyi şimdilerde konuştuğumuz konu projeye devam etmek. Henüz karar veremedik ama bu konuyu tartışıp hep beraber bir karar vereceğiz.
İncilerimiz Mentee Mentor Buluşmasını yorumladı :)#FaydasicokVakfi #Hafev #SedeftekİInciler #Mentee #Mentor #MenteeMentorBulusmasi #burs #üniversite #mühendis #engineering #womeninengineering #girlempowerment #womeninstem #stem #womenempowerment pic.twitter.com/2ZU3sXjCoh
— HAFEV (@hafevvakfi) 14 Aralık 2018
KADIN MÜHENDİS SAYISIMIZI 26'YA ÇIKARTTIK
Projenin lise kısmında neler yaptınız, hangi şehirlerde, kaç kişiye ulaştınız? Liselilere yönelik etkinliğe devam edecek misiniz, neler yapacaksınız?
Bu projeyle kız öğrencilerin meslek seçiminde toplumsal yargıların etkisi olmadan karar verebildikleri, sadece tıp ve eczacılıkta değil mühendislikte ve bilimde de çok başarılı olabileceklerini bildikleri, kadın mühendis sayısının erkek mühendis sayısına yaklaştığı, sadece mühendis oranının değil kadın ve erkeğin çalışma hayatında eşit olarak var olabildiği bir Türkiye hayal ediyorum. Ne yazık ki kadın istihdam oranı % 30 seviyesinde Biz bu projeyle kadın istihdam oranını artırmak için de çalışıyoruz. Biz şirket olarak da projeyle beraber kendimizde değişim başlattık ve 750 çalışan içinde 8 olan kadın mühendis sayımızı şu an 26'ya çıkarttık. Ayrıca ilk defa 4 kadın çalışanımız fabrika içinde çalışmaya başladı.
KADIN MÜHENDİSLER ÜNİVERSİTELİLERE MENTÖRLÜK YAPIYOR
Üniversiteli genç kadınlara mentör'lük buluşmalarına kaç kişi katılıyor, hedefiniz kaç kişiye ulaşmak?
Mentör programımıza 2-3 ve 4. Sınıf öğrencilerimizi dahil ediyoruz bu sene 52 öğrencimize kendileri ile aynı sıralardan geçmiş iş hayatında yer alan 52 kadın mühendisl mentörlük yapıyor. 24 Kasımda İstanbul'da buluşarak hem mentörleriyle tanıştılar hem kariyer ve teknoloji eğitimi aldılar hem de Türkiyenin ilk kadın bilgisayar mühendislerinden olan Melek Bar Elmas ile söyleşi yapma imkanı buldular. Çok keyifli geçen bir günün ardından çok güzel anılarla buradan ayrıldılar. İstanbul buluşmalarının bir diğer faydası da tüm incilerimizin birbirleriyle tanışması ve kaynaşması oluyor. Aralarında kızkardeşlik bağının oluşmasını çok önemsiyoruz çünkü böylece iş hayatına girdiklerinde birbirlerine destek olacak bağı şimdiden güçlendirmiş oluyorlar.
Projede yer alanlardan nasıl dönüşler alıyorsunuz, örnek verebilir misiniz?
Elbette. Projemize katılan bir genç kızımızın mesajını iletmek isterim. Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencisi Sedef, bize ilettiği mesajında bakın neler söylüyor;"
“Geleceğe dair hedeflerim ve hayallerim var ve ben bunlara ulaşmak için bir yolda ilerliyorum. Bu yolda çıkmaza düştüğüm anlar da oluyor. Bu anlarda kafamdaki soruları soracağım birilerini aramıştım en başından beri aslında. Sizin sayenizde artık çok güzel bir ortamım var. Akıl danışabileceğim, yardım isteyebileceğim, keyif alarak sohbet edebileceğim çok değerli büyüklerim ve kız kardeşlerim var artık. Mentee-mentor buluşmasında güzel çıkarımlar elde ettim ve çok güzel insanlarla tanıştım. Keyifli bir gün geçirdim ve bu süreçte çok önemli kazanımlar elde edeceğimi düşünüyorum.”
Fotoğraf altı- Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencisi Sedef
Hayatınızın herhangi bir döneminde fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik şiddete, tacize maruz kaldınız mı?
Ben kendimi çok şanslı olarak görüyorum hayatımın hiçbir döneminde şiddete ve tacize maruz kalmadım. Biz 4 kardeşiz ve ailemiz bizi kız ve erkek ayırmadan okumamız ve çalışmamız yönünde hep cesaretlendirdi ve destekledi. 3 kardeşim de mühendistir.
HAYAT CESURLARI SEVER
İş kadınlarına başarılı olabilmeleri için ne tavsiye edersiniz, üç anahtar sıralar mısınız? Girişimci olmak isteyen ama sermayesi ya da cesareti olmayan kadınlara ne tavsiye edersiniz?
Başarı için 3 anahtardan en önemlisi bence cesur olmak. Hayat cesurları sever. Ayrıca çok çalışmak ve vaz geçmemek diğer kilit noktaları oluşturuyor. Yapamam ben diye düşünmemek, kendine güvenmek gerekiyor. Hayal kurmayı öğrenmemiz ve çocuklarımıza öğretmemiz çok önemli çünkü hayal kurmadan hedef oluşmuyor. Bir de bir işte başarılı olmak için o işi tutkuyla aşkla yapmak gerekiyor bence aşkla yapılan iş her ne olursa olsun çok güzel sonuçlar veriyor.
ERKEKLER KADINLARA İNANMALI
Sizce iş hayatında kadınların daha fazla yer alabilmesi, cam tavanların-duvarların ortadan kalkması için neler yapılmalı? Kadınlara ve erkeklere ne söylersiniz, bir çağrıda bulunur musunuz?
İş hayatında daha fazla kadının yer alabilmesi için hem kadınlara hem de erkeklere görev düşüyor. Kadınların kendine güvenmesi erkeklerin de onlara inanması yoluyla cam tavanlardan kurtulabiliriz ve kadınlar daha fazla iş hayatında ve yönetim kademelerinde yer alabilirler. Erkeklerin desteklemesi demek istemiyorum sadece çalışan kadınlara engel olmasınlar bu bile yeter.