Travel Turkey İzmir ile eş zamanlı yapılan 3. Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi dünyaca ünlü şefleri, uzmanları, lezzet tutkunlarını ve akademisyenleri İzmir'de bir araya getirdi.

Kongredeki panellerde, turizm sektörünün önemli isimleri, ünlü gazeteci, yazar, gezgin ve eğitmenlerin katılımıyla başlayan bilimsel oturumlar ve panellerde gastronomi turizmini ele aldı.

Italtur Turizm'in sahibi ve aynı zamanda TÜRSAB Gastronomi Turizmi Kongresi Danışma Kurulu Üyesi Hande Arslanalp, ise gastronomi turizminin bugün dünyada alternatif bir turizm şekli olduğuna dikkat çekti. Gastronomi turizminin aynı zamanda katma değeri yüksek bir turizm şekli olduğunu da ifade eden Arslanap, "Biz de Türkiye'nin bununla ilgili çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz. Travel Turkey İzmir gerçekten her yıl gelişen ve büyüyen bir fuar. Bunun yanında 3 yıldır aralıksız düzenlenen bu kongrenin turizme büyük bir itici güç olacağına inanıyorum" dedi.

Türk mutfağının dünya üzerinde daha çok bilinmesi gerektiğini önemle vurgulayan şef, gezgin ve belgeselci Wilco van Herpen, "Türkiye bir aşçı için inanılmaz zengin bir ülke. Bunu bazen unutuyoruz. Hem bu dönemdeki yemekler hem de eski dönemdeki yemekler için bunu söylemek mümkün. Hitit, Selçuk, Firik, Osmanlı ve daha nice mutfağın kültürüyle beslenmiş bu topraklar. Dünyanın en iyi beş mutfağından biridir bana göre Türk mutfağı. Ama tarihine baktığımızda ilk sırada olmalı" diye konuştu. 

 'Gastronomi Turizmi'nde Türkiye'nin Rolü' konulu panele moderatör olarak katılan Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Bahar Akıncı, "İzmir çok önemli ve birleştirici bir görev üstlendi Türkiye'de. Dünya olarak zor zamanlardan geçtiğimiz bu dönemde gastronomi birleştirici bir unsur olarak kaşımıza çıkıyor. Yemek kültürü, sofraların etrafında birleşen insanları yakınlaştırıyor. Ortak bir dil konuşmalarını sağlıyor. İzmir de bu konuda ev sahipliği yaptı" dedi.

Tarihçi ve seyahat yazarı Saffet Emre Tonguç, "Dünyanın en eski medeniyetlerinden birinde yaşıyoruz. Burası şarabın ilk ortaya çıktığı, ilk tarımın yapıldığı coğrafyalardan bir tanesi. Bugün Türk mutfağı dediğimiz mutfakta 2 bin 500 tane reçetemiz var. Bu da çok farklı gastronomi ürünlerinin mutfağımızda olduğu anlamına geliyor. Kültürünüz tarihle ne kadar zenginleşmişse gastronominiz de o kadar yukarı çıkıyor" dedi.

ÇimStone Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Akgerman ise"Çok lezzetli başladı ve öyle devam ediyor. Her sene çıtayı yükseltiyoruz. Sanırım aşması zor bir çıta olacak bu seneki. Çok heyecan verici buluyorum. Özellikle konuklar, atölyeler, çalıştaylar ve akademikte de ulusal uluslararası çok önemli katılımcılar geldi. İzmirin marka fuarları arasında Marble ve If Wedding Fashion İzmir var. Ama artık Gastronomi Turizmi Kongresi de dünya markası olmaya aday. İnanıyorum ki birkaç sene sonra salonlara sığmayacağız ve daha büyük holler isteyeceğiz. Gastronomi deyince akla her zaman yemek pişen yer ve yöre geliyor ancak bunun çok daha ötesinde bir şey gastronomi. Önce kendi yurdumuzu tanımamız lazım. Şu an Kars'ta peynir müzesi var ama pek çok vatandaşımızın haberi yok. Anadolu peynirleri ile ilgili kitaplar yeni yeni basıldı. Aşacağımız daha çok yol var. Ama en önemli şey farkındalık yaratmaktı ve bunu başardık. Böyle kongreler her geçen yıl katlanarak artıyor. Dünyada çok iddialı bir noktaya geleceğimize eminim."dedi.