Türkiye Sanatçı - Hukukçu İrem Aydın'ı, 2006 yılında Hayalet Sevgilim adlı albümüyle tanımıştı. Koç Üniversitesi'ndeki hukuk eğitimi sırasında
çıkardığı Hayalet Sevgilim milyonlar tarafından beğenildi, konserleri sevenleriyle doldu taştı. Git adlı şarkısı çok popüler olan İrem Aydın, sonraki yıllarda ise müzik kariyerini noktalayarak tamamen hukuk camiasında yer aldı, bir çok şirketin hukuk departmanında çalıştı.
İrem Aydın, Corana virüs nedeniyle herkesin eve kapandığı günlerde ise Youtube kanalında yeniden müziğe döndüğünü açıkladı.
2006 yılında çıkardığım Hayalet Sevgilim albümünden sonra yıllardır hukuk camiasının içinde olduğunu belirten İrem Aydın, şunları söyledi,
"Bizi bıraktın gittin mesajlarınızı yıllardır farklı platformlardan, bazen iş maillerimden dahi alıyor, hem üzülüyor hem de gururla okuyordum..
COVID-19'un bana öğrettiği şükür duygusunun yanı sıra anladım ki hayat çok kısa ve bazen gerçekten beklenmedik derecede çok acımasız.
Bu yüzden çok zevk aldığım ve beni çok mutlu eden ne varsa peşinden koşmak istediğimi hissediyorum artık. Bu güne kadar beni
unutmadığınız, dinlediğiniz, sevdiğiniz ve tekrar sesimi duymak istediğiniz için nasıl mutlu olduğumu anlatamam.
Bunun için müzik çalışmalarıma tekrar başladım, belki yine, yeniden, bir yerlerde yolumuz kesişir, belki ağlayarak, belki gülerek ama daima ŞARKILAR söyleyerek, özgür ve mutlu günlerde bir arada oluruz."
Youtube kanalında gitarıyla çaldığı şarkıları seslendiren İrem Aydın, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda ise üniversite öğrencisi iken yaşadığı zorlukları ve müzikteki yolculuğunu şöyle anlattı,
“Abla o kadar ünlü olup bu kadar ünsüz olmayı nasıl başardın? yazmış biri bana, aşırı haklı bir soru, cevabını anlatayım da dinleyin.
İlk sene (2004) yeşil clio’muzu satıp okula parasını okula ödediğimizin rüyasını çok görmüşümdür :) 2005 yazında şarkının yayılmasıyla albüm teklifleri almaya başladım. Ailem “önce okulun” dedi ve ekledi “ne yaparsan yanındayız ama okulunu sakın ihmal etme bozuşuruz”
Önce neredeyse tüm büyük yapım şirketleri ile görüştüm. Şahin Özer (o zamanların meşhur yapımcısı) “Martta 150bin, Eylül’de 150bin cebinde” demiş mesela. Ooffff. Ama hakkıyla çalışırsam okula devam etmem mümkün değil belli, tabi babamın lafı çınlıyor kulaklarda;
“Yavrum, güzel kızım, ben seni para kazanmak için milletin içkisine meze olmak zorunda kal diye göndermedim İstanbul’a. Seçimini ona göre yap” Türkan Şoray Kanunları’mı kabul eden bir yapım şirketi ile çıkmışım yola (2006), sözleşmeme göre zaten para kazanmam mümkün değil Açık ağızlı ve soğuk ter ile gülümseyen yüz
Konser verdikçe 3-5 para kazanıyorum atıyorum kenara, hedefim diğer senenin okul ve yurt parasını ödemek. Tabii ki hemen Anayasa ve Medeni Hukuk’tan kaldım. HAKİM OLMAYI HAYAL EDERKEN ANAYASADAN KALMAK? Ortalamam 1.31. Annemin kalbine inecek diye söylememişim.
Zaten okuldakilerin yarısından fazlası inanmıyor o İrem’in ben olduğuma. TV, radyo 7/24 Hayalet Sevgilim çalıyor şarkıyı bilmeyene “yuuuoook artık” diyolar ama ne altımda araba var ne kolumda Chanel, durakta otobüs bekliyorum. “Söyle madem” diyolar söylüyorum da inanıyorlar Sevinç gözyaşı döken yüz
Neyse ikinci senede Anayasa ile Medeni Hukuk’u vermişim bu sefer de Medeni Usul’den kalmışım. Hocamız rahmetli Yavuz Alangoya. O zamanlar Koç Holding’in Baş Hukuk Müşaviri. Ortalamam boyum kadar uzamış çok şükür (1.60) ve hiç bu kadar başarısız olmamışım eğitim hayatımda.
2007’de verdiğim halk ve stad konserlerinden okulu, yurdu ödedim, araba hayal oldu,başlarım dedim şarkıcılığına Sırıtan surat Diğer sene “Dean’s Honor Roll” listesine girmişim, en kötü dersim B+, bana kaç para verseler o haberi aldığımdaki mutluluğumu sağlamaları mümkün değil.
Sonra dedim ki “İrem sen bu hırsla belki iyi bir avukat olursun da iyi bir müzisyen olmak için okulu unutman lazım.” Koç Holding’de staja yapmışım o referans ile mezun olmadan İstanbul’un en iyi hukuk bürosundan kabul almışım. Patron demiş ki seninle ilgili 2 endişem var;
1-ofiste atar gider yapıp milletin huzuru bozabilirsin
2-“ben şarkıcı oluyorum hadi eyv” diye çekip gidebilirsin.
Dedim http://1.si için söz vermiyorum ama ikincisini yapıp sizi yarı yolda bırakmam.
Dördüncü sene sonunda doğum sebebiyle ayrılırken topluca ağlamıştık.
Sonra annelik, evlilik, ev hayatı, sonra bir 4 sene de SOCAR Türkiye Hukuk müşavirliği, ardından DR Dünyası Baş Hukuk Müşavirliği derken yıllar geçti.
Şimdi baştan sona bi okudum. Bence “ünlü olamamakta” çok başarılıymışım, ama Hakim de olamadım :)
Buraya kadar okuyana da ayrıca helal olsun. Öperim hepinizi