Girişimci, kendi işinin patronu olan kadınlarla yaptığımız kadın odaklı söyleşilerde bu hafta konuğumuz 24 yıl matematik öğretmenliği yaptıktan sonra doğduğu topraklarda Kastamonu Daday’da bir kasaba yaratan İksir Sema Aydın. Daday’da 60 odalı bir konağı restore ederek çıktığı yolda 60 bin metrekarelik bir alan üzerinde tatil ve yaşam kasabası İksir Resort Town’u kuran Aydın, doğanın kucağında tatil yapmak isteyenlere harika bir fırsat sunuyor. 

Onun kasabasına gidenler çiftlikte yetiştirilen katkısız ve doğal ürünleri tadıyor, doğa safarilerine çıkma şansına sahip oluyor. Unutulmaya yüz tuzan ürünlerin yeniden üretilmesini de sağlayan İksir Aydın, bölgedeki kadınlarla da işbirliği yaparak İksir Hanım Çiftliği’nde üretilenleri hem iksirliciftlik.com hem de kastamonudogalurunler.com’da satışa sunuyor, Dadaylı kadınlara ve yöre halkına geçim kaynağı yaratıyor.
Bölge turizminin gelişmesine ve kadın istihdamının artırılmasına yönelik çalışmaları nedeniyle ödülden ödüle koşan İksir Sema Aydın, KAGİDER’den 1’incilik ödülü alırken, geçtiğimiz ay yapılan Metro Market, Ekonomist ve Capital'in katkılarıyla düzenlenen 2015 Sosyal Girişimcilik Ödülleri Oteller Kategorisinde 2’incilik ödülü kazandığını hatırlatalım ve söyleşimize geçelim.  

24 YILLIK ÖĞRETMENDİ GİRİŞİMCİ OLDU
Sizi biraz daha yakından tanımak isteriz, kendinizden kısaca bahseder misiniz, eğitiminiz, kariyer yolculuğunuz nasıl ilerledi, hayatınız nasıl gidiyor, mutlu musunuz?
1955 yılında Kastamonu’da doğdum. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu idareci baba ne Ankara Dil  Tarih Coğrafya Fakültesi mezunu  annenin ilk çocuklarıyım. İki erkek kardeşim var. Öğrenim yıllarım babamın görev yaptığı birçok değişik yerde ve okulda geçti. En son Necatibey Eğitim Fakültesi Matemetik bölümünü bitirdim. Farklı okullarda 24  yıl matematik öğretmenliği ve idarecilik görevlerinde bulundum.

Emekli olduktan sonra 1997 yılında aile şirketimizi kurduk. O günden beri şirkette yönetim kurulu başkanı olarak  görev yapmaktayım.  Evliyim. İki kızım var. Şu anda çalışmalarımızı Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü mezunu olan kızım Ece ile birlikte sürdürüyoruz. Diğer kızım evli ve yurt dışında yaşıyor. O da bize her zaman fikirleri ile destek oluyor. Ben hep çok şanslı bir anne olduğumu düşünürüm, mutluyum.

DADAY'DAKİ KONAK BENİ BÜYÜLEDİ
İksir Resort Town’u kurmaya nasıl karar verdiniz, serüveninizi bizimle paylaşır mısınız?
Kastamonu Daday’daki akrabalarımı ziyaret ederken gördüğüm Konak beni adeta büyüledi. Bir anda işte burası benim hayallerimin gerçek olacağı yer dedim. Kültür varlığı konağın restorasyonu ile birlikte İksir Resort Town Tatil ve Yaşam Kasabasının  diğer  bölümlerinin de tamamlanma sürecinden sonra 2009 yılının Aralık ayından itibaren kapılarımızı yerli ve yabancı misafirlerimize açtık. Ayrıca treking, olta balıkçılığı, atölye çalışmaları, çiftlikteki aktivitelere katılım, doğada atla, dağ bisikleti ya da Atv’lerle safari imkanı sunuyoruz.

Övünerek söylemek istediğim bir özelliğimiz de misafirlerimize tarlalarımızda ürettiğimiz onbin yıllık tarihe sahip, genetiği bozulmamış siyez bulguru ve unu ile yapılan geleneksel yemekler, ekmekler, mevsiminde üretilen sebze ve meyveler, bunlardan üretilen hiçbir katkı maddesi kullanılmayan marmelatlar, pekmezler, sirkeler, turşular ve tarhana sunuyoruz. 

Gezen tavuk, hindi, kaz etleri, dağ kekiği ile beslenmiş küçükbaş, büyükbaş hayvanların etleri ile yapılmış özel yemekler şu anda sayabileceklerimin bazıları. Biz bu ürünleri misafirlerimize sunduğumuz gibi iksirliçiftlik.com adresinden tüm sağlıklı beslenmek isteyenlere de ulaştırıyoruz.

 
Şirketinizdeki temponuz nasıl, yeni gelişmeler var mı?
Ben Yönetim Kurulu Başkanı olarak şirketin tüm faaliyetlerini  izlemekte , şirket gündemini her an aktif tutmakta, küresel gelişmelerden  hızlıca haberdar olup gerekli önlemlerle şirket  politikalarının güncellenmesini sağlamaktayım. Şu anda faaliyet gösterdiğimiz Turizm işletmeciliği bir saniye boşluğa fırsat tanımayan, her dakika yaşayan bir sektör. Bu nedenle biz de devamlı kendimizi yenilemek, geliştirmek,yeni projeler üretmek durumundayız. Şu anda diğer devam eden çalışmalarımızın yanı sıra;bu yıl 20.si yapılan Emitt Fuarında İksir Resort Town standımızda yerli ve yabancı acentalarla, misafirlerle  görüşmelerimizi sürdürüyoruz. 

EV KADINLARINA EĞİTİM VEREREK CESARETLENDİRDİK
Yürüttüğünüz sosyal sorumluluk projeleri var mı?
Bizim yaptığımız işlerimizle topluma faydalı olabilmek, birçok kişiye yeni ufuklar açabilmek amacındayım.  Yarattığımız turizm modeli ile bölgemizin turizm gelişmesine öncülük yaptığımız gibi özellikle kadınları ev pansiyonculuğu, hizmet sektörünün gerektirdiği davranış biçimleri konularında eğiterek iş sahibi olmaları cesaretini kazandırdık. Üretim süreçlerinde hijyen, standardizasyon,ambalajlama konularında verdiğimiz seminerler ve uygulama süreçleri içerisine dahil ederek eğittik. Böylece kadın emeğinin değerlenmesine katkı sağladım. Bu çalışmalarımız aralıksız devam ediyor.


Önemli sosyal sorumluluk projelerimizden bir diğeri de çocukların bedensel ve ruhsal gelişiminde çok önem taşıyan binicilik sporunu çocuklara sevdirdik. Binici ve seyis olarak yetişen çocuklarımız ve gençlerimiz bizi mutlu etti. Bu projemiz de aralıksız devam ediyor. Kastamonu Huzurevinde kalan yaşlılar her yaşlılar gününde ziyaret ediliyor, gönülleri alınıyor. Her sene 23 Nisanda Kastamonu Çocuk Esirgeme Kurumu çocuklarına piknik ve uçurtma şenliği düzenleniyor. Çocukları mutlu görmek istiyorum. Birkaç yıldır sürdürdüğümüz Kardan heykeller şenliği ile özellikle gençlerin sanatsal eğilimleri artırılmaya çalışılıyor.

ÇALIŞANLARIN YÜZDE 40'I KADIN
Şirketinizde kaç kadın çalışıyor, yönetim kademesinde kaç kadın bulunuyor?
Şirketimizde çalışan kadın sayısı yüzde 40  oranında. Bu sayının önümüzdeki yıllarda eşitlenmesi en büyük arzum.Yönetici kadrolarımızda şu anda 7  kadın arkadaşımız görev yapmakta.

MEMLEKETİME YATIRIM KARARIM DÖNÜM NOKTASI OLDU
Hayatınızın ve kariyerinizin dönüm noktaları nelerdi, sizi nasıl etkiledi?
Hayatımın dönüm noktası sevgili eşim Gültekin beyle evlenmek oldu. Sevgili bir eş, anlayışlı bir dost, duyarlı bir yaşam desteği kazandım. İş yaşamım da dönüm noktam ise yıllarca çok severek çalıştığım, yüzlerce öğrenci yetiştirdiğim mesleğimden emekli olduktan sonra, memleketime  yatırım yapma kararı almamdır. Süreç  hızlı gelişti, bugün onlarca aktivitenin olduğu, doğanın kalbinde konforlu tatil yapmanın yanı sıra,doğal beslenme imkanlarının da sunulması, bunun için doğal ürünlerin üretilmesi süreçlerini de tamamladık. Misafirlerimiz için bütünüyle sağlık, yenilenme, yeni deneyimler edinme odaklı  çalışma prensibimiz  başarımızın anahtarı oldu.



Kendinizi bir iş kadını olarak nasıl tarif edersiniz?
Öncelikle şunu söyleyebilirim. Kafası her an işle meşgul, bir anda yeni fikirler üretebilen biri. Ancak  işim ve özel yaşamımı dengelediğimi düşünüyorum. Çünkü hepsi bir bütün, hepsi benim hayatım.   
 
BAZEN GÜNDE 17 SAAT ÇALIŞIYORUM
Günde kaç saat çalışıyorsunuz, bir iş gününüz nasıl geçiyor?
Sabahları mutlaka erken kalkarım. Sabah kahvaltısı benim için vazgeçilmez bir ritüeldir. Günlük haberleri alırım. İşime erken başlarım. Bazı günler 16-17 saat aralıksız çalıştığım olur. Yorgunluk hissetmem. Önemli olan işimi tamamlamaktır. Yarım kaldığını düşündüğüm işler beni yorar. Sevilerek yapılan işlerde mutlaka başarılı olunacağına inanırım. Yakalanan başarılar da en iyi motivasyon kaynaklarından biridir bence.

İş hayatınızda meydana gelen en önemli hata neyi ve bundan nasıl bir ders çıkardınız?
İş yaşamımda bazı hatalarım oldu elbette. Ancak zarar verecek büyük yanlışlar yaşamadım. Şimdilik keşkelerim yok. Genel olarak olumlu yaklaşımların sorunları daha çabuk çözeceğine inanırım. Hataların da yapılabileceğine toleransım vardır. Ancak kasıtlı yanlışlara tahammül edemem. Bu hem kendim hem de karşımdaki kişiler içindir.
Kariyerinizde karşınıza çıkan engeller nelerdi, bunları nasıl aştınız?
Bireysel kariyerimde çok zorlu engellerim olmadı. Çıkan bazı sorunların üzerine cesaretle, bilgiyle ve dürüstçe gidebilmemin büyük engellere takılmamamda etkili olduğunu düşünüyorum. Eğitimim, bilgi birikimim, algılarım beni doğru yönlendirdi.
 
HAFTADA EN AZ 2 KEZ ARKADAŞLARIMLA BULUŞURUM
Biraz da iş hayatı dışındaki özel-sosyal yaşantınızda neler yaptığınızdan bahseder misiniz? 
İş dışında ailemle ve dostlarımla olmaktan büyük keyif alıyorum. Küçük seyahatler yapıyorum. Kültürel sosyal etkinliklere arkadaşlarımla katılmaya çalışıyorum. Haftada en az iki kez arkadaşlarımla olurum. Kuaföre haftada bir gün saçlarımı kestirmek, bakım yaptırmak için giderim. Cilt bakımı için şimdiye kadar estetik uygulamalar yaptırmadım.  Ayda bir kez cildimi temizletirim. Günlük bakımda nemlendirici kullanırım. Güneş koruyucu kremi düzenli olarak kullanırım.
TERCİHİM PANTOLON BLUZ
İş yerinde genellikle pantolon, rahat bluz ve kazaklar giyerim. Daha çok gri tonlarını kullanırım. İş kadınlarının dolabında mutlaka bir abiye etek ve pantolon, ceket, bluz olmalıdır. Spor olarak yüzmeyi tercih ediyorum. Haftada en az iki kez havuza gidiyorum.
YAĞLI BOYA DOĞA RESİMLERİ YAPIYOR
Hobilerim kitap okumak, yağlı boya doğa resimleri çalışmak. Tiyatro ve sinemayı severim. En son okuduğum kitap Vladimir Alexandrov’un Siyah Rus adlı kitabı, en son izlediğim film Nadide Hayat. Televizyon izlemeye çok vaktim olmuyor ama Paramparça dizisini seyretmeye gayret ediyorum. Gündüz kuşağında ekonomi programlarını vakit buldukça izliyorum.


İŞ KADINLARINA 3 ANAHTAR ÖNERİ
İş kadınlarına kariyerlerinde başarılı olabilmeleri için 3 anahtar vermenizi istesek, ne önerirsiniz?
Öncelikle kendilerine inanmaları gerekir. Yapabileceklerinin farkında olmalılar. Cesur olmalılar. Akılcı riskler almaktan korkmamalılar. Yeterli sermayesi olmayan kadınlar girişimci olmaktan korkmamalılar. Projelerini destekleyecek kurumlara, kuruluşlara mutlaka başvurmalılar.

Sizce kadınların iş hayatında daha fazla yer alabilmesi, cam tavanların kırılması için neler yapılmalı?
Nüfusun yarısı kadın, yarısı erkek iken iş dünyasında da aynı oranlar neden olmasın? Kadınlara eğitim, hukuk ve sosyal alanda fırsat eşitliği tanınmalı, kadınların emeğinin erkek emeğine eşitliği sağlanmalıdır. Kadının yüklendiği geleneksel sorumluluklar, kurumlar tarafından en azından hafifletilmelidir. Kadınlar iş yaşamına katılmakta daha istekli ve cesur olurken, erkekler de destekleyici olmalıdır. Bir toplum ancak kadın erkek sırt sırta verirse kalkınır.