10 yıldan beri devam eden Türkiye’nin Kadın Girişimci Yarışması geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Türkiye'nin Kadın Girişimci Yarışması, Garanti Bankası’nın öncülüğünde, Ekonomist Dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) işbirliğiyle gerçekleştiriliyor.
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen yapılan ödül töreninde kazananlar açıklandı.

İşte karşınızda cesur, fark yaratan ödüllü kadın girişimcilerimiz.
 
TÜRKİYE’NİN KADIN GİRİŞİMCİSİ
Bu kategoride 2 kadın girişimci, Tülin Yazıcı ve Şule Mene 1.’liği paylaştı.


 Türkiye’nin Kadın Girişimcisi/ Rana Tülin Yazıcı  / Dress Best Uniforms
Hacettepe Üniversitesi Yüksek Hemşirelik Okulu mezun oldu ama eşinin inşaat şirketinde çalıştı. Sekiz yıl sonra ise kendi işini kurmak istedi.  Önceleri Carven - Claude de Tourtour  ile Balenciaga adlı şirketlerin  üniforma markalarının temsilciliğini alarak girdiği tekstil sektöründe  kendi şirketini kurup uluslararası otellerin çalışanlarının üniformalarını hazırladı.  Canan Göknil ile 2008 yılında ortaklaşa kurduğu  “Dress Best Uniform” markası ile sadece yurtiçi değil yurtdışına da hizmet verdi. Rana Tülin Yazıcı markasıyla, aralarında Accor, Fairmont Raffles, Swissotel, Radisson Blu ve Marriott Group otellerinin bulunduğu birçok otelin Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerinin üniforma tasarım ve tedarikçisi haline geldi. Şirketin aylık üretim kapasitesi ise 75 bin adet.  Türkiye’nin yanı sıra  Ortadoğu, Afrika, Avrupa ve Türki Cumhuriyetler olmak üzere pek çok ülkede  otel zincirleri, havayolları, hastaneler ve kurumsal şirketler için personel üniforması tasarlıyor.


Türkiye’nin Kadın Girişimcisi/  Şule Mene / Sağlık Araştırma Eğitim Danışmanlık
Şule Mene, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Harvard Business School’da işletme yüksek lisans eğitimini tamamladı.  Uluslararası bir firmada 9 yıl yöneticilik yaparken 2 Amerikan şirketinin ArGe departmanında çalıştı. 25 yıl klinik araştırmalar yapan Şule Mene,   Sabancı Üniversitesi’nin proje yarışmasını kazandı ve girişimcilik eğitimi aldı.  Mene, 2002 yılında ise  daha çok merkezi sinir sistemi ve onkoloji alanında yeni geliştirilen ilaçların denemelerini yapmak amacıyla, kendi şirketini kurdu. 2005 yılında, Kocaeli Gebze Organize Sanayi Bölgesi Teknoparkı’ndan teklif alarak, bugün depo ve şirketinin bulunduğu Teknopark’a taşındı. Türkiye’de uluslararası bir klinik araştırma merkezi kurmayı başardı.  Amerika Birleşik Devletleri’nin Maryland eyaletinde ve İsviçre’nin Lozan şehrinde ofis açan Şule Mene,  Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, İran, İsrail gibi ülkelerde aktif araştırmalar yürütüyor. Mene’nin bundan sonraki hedefleri arasında, bölgede alanını biraz daha genişletmek ve ArGe parasını Türkiye’ye çekebilmek yer alıyor.
 
 
TÜRKİYE’NİN GELECEK VAAT EDEN KADIN GİRİŞİMCİSİ- Aslı Elif Tanuğur / SBS Bilimsel Bio Çözümler
Aslı Elif Tanuğur, İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Bir bal şirketinde 2000 yılında başlayan kariyer hayatında 14 yıl boyuna ArGe ve Kalite Direktörlüğü yaptı. görevini üstlendi. Tanuğur,  2013 yılında ise Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ve Ziraat Mühendisi Taylan Samancı ile  “SBS Bilimsel Bio Çözümler”i kurdu. Altmış bin kovandan bal, arı sütü ve propolis üretimi gerçekleştiren Aslı Elif Tanuğur,  arı sütü ve balı karıştırarak sürülebilir bir ürün elde etti. Sağlık etkisi olan doğal ve lezzetli ürün, Türkiye’nin yanı sıra ABD, Kanada, Arap Ülkeleri ve Kore’de satılıyor. Arı ürünlerini bir dünya markası halini getirmek amacıyla yola çıkan Tanuğur’un şirketi; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Tekno Yatırım desteği aldı. Propolis, arı sütü, polen, bal gibi arı ürünlerini üretip, işleyip satan şirket; duyusal analiz ve ArGe çözüm ortaklığı hizmetleri de veriyor.

TÜRKİYE’NİN YÖRESİNDE FARK YARATAN KADIN GİRİŞİMCİSİ
Bu kategoride 2 kadın girişimci;  Ayten Çöl ve Zeynep Arca Şallıel 1.’liği paylaştı.

 
Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi/ Ayten Çöl - Kılçak Çöl Çiftliği
1949 yılında doğan Ayten Çöl, dönemin siyasi atmosferinden etkilenen bir ailenin ferdi olarak büyüdü. 16 yaşında babasını kaybedince, anısını en iyi şekilde yaşatabilmek ve aileden kalan toprakları almak için hukuk mücadelesi verdi. 8 yıl devam eden süreçte Hititoloji eğitimi aldı ve Almanya’da doktora yaptı. Hukuk mücadelesini kazanınca, Amasya’daki Geldingen Ovası’nda bulunan 2 bin dönümlük Kılçak Çiftliği’nin başına geçip çiftçilik yapmaya başladı. Amasya’yı hiç tanımadan, erkeklerin egemen olduğu bir alanda var olma mücadelesi veren genç kadının pancar üretimiyle başlayan macerası, ekonomik koşulların ve araştırmacı kişiliğinin etkisiyle farklı ürünlere yönelmesiyle devam etti. Amasya ovasında patatesi ilk yetiştiren kişi oldu. PepsiCo ile tanışması işini büyütmesini sağladı ve sürdürülebilir tarımda örnek çiftçilerden biri haline geldi. Amasya’nın en büyük ve modern çiftliklerinden birine sahip Ayten Çöl, PepsiCo ile işbirliğinin 8. ayında 200 m2’lik imalathaneye ve tam teşekküllü makinelere sahip oldu. PepsiCo’nun isteğiyle “İyi Tarım” belgesi alarak, zaten yapmaya devam ettiği iyi tarımı ve ilaç kullanım normlarını belgeledi. Bugüne kadar patates, soğan, mısır ve fasulye olmak üzere Geldingen Ovası’na 4 ürün yerleştirdi. Örtü altı sebze yetiştiriciliği yaparak, 5. ürünü yerleştirmeyi de hedefliyor. Tohum üreticiliği ve ekiciliği yapan, bölgenin en geniş ve verimli çiftliklerinden birine sahip olan Çöl, “Benim ürettiğimi yiyen insanların kanser olmalarını istemiyorum.” anlayışıyla çalışmalarını sürdürüyor.


Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi/ Zeynep Arca Şallıel / Arcadia Bağları
Turizmci ailesiyle 30 yaşına kadar İstanbul’da yaşayan Zeynep Arca Şallıel, Türkiye’de turizmi üretimle iç içe sunan, kendi şarabını, sebzesini, yemeğini en üst kalitede üreten bir işletme kurmayı hayal etti. Türkiye’de şarap üretebileceği bir yer ararken, üretim süreçleriyle ilgili eğitim aldı ve yurtdışında staj yaptı. Bilimsel metotlarla üretime başlayacakları bölgeyi belirleyen Şallıel, 2006 yılında, Kırklareli’de Hamitabat Köyü’nün bulunduğu bölgede 2 yıl toprağın tekrar canlanmasını bekledi ve bağlarını oluşturdu. Bölgenin 6 bin yıllık bir yerleşim yeri olduğunu, 1. Dünya Savaşı nedeniyle üretimin durduğunu öğrendi. Bilimsel metotlarla tarihin tekerrür etmesini sağlayan Şallıel, Cumhuriyet tarihinin bölgedeki ilk kurulu şarap üreticisi oldu. Bugün 2.000 dekarlık arazide 350 dekar dikili bağ alanı, 200 dekar armut bahçesi, 10 dekar kiraz bahçesi, bostanları ve korularıyla, Arcadia hayali gerçeğe dönüştü. Nisan 2016’da Arcadia Bağları’nın içinde açtığı Bakucha Vineyard Hotel ve SPA’da; konukların koru ve bağlarda yürüyüş yaptığı, burada üretilen ürünlerle hazırlanan yemekleri ve bağında şişelenen şarapları tadabildiği bir doğa ve lezzet durağı olarak hizmet vermeyi sürdürüyor. Şallıel ayrıca, Trakya Kalkınma Ajansı’yla beraber 12 küçük üreticiyi bir araya getirerek oluşturduğu Trakya Bağ Rotası sayesinde, bölgenin gastronomi rotasına dönüşmesi için çalışmalar yapıyor.
 

TÜRKİYE’NİN KADIN SOSYAL GİRİŞİMCİSİ / Nardane Kuşçu /  Narköy Projesi
Adana Ceyhan’da bir çiftlikte doğan Nardane Kuşçu, ilkokul öğretmeni olarak 42 yıl çalışıp emekli olduktan sonra bir organik tarım çiftliği kurma düşüyle yola çıktı. 2002 yılında Nar Eğitim ve Danışmanlık Merkezi’ni, 2007’de ise organik tarım çiftliği ve yaşam merkezi Narköy’ü kurdu. Kocaeli Kandıra’da 100 dönüm arazi üzerinde bulunan çiftliğin ihtiyaçları için önce tohumları ekti, ardından projenin temellerini belirledi. Ekolojik olarak sürdürülebilir, minimum karbon ayak izine sahip bir oteli bulunan ve misafirlere sunulan ürünlerin %80’inin Narköy’de yetiştiği bir çiftlik kurdu.
Büyük kısmı tamamen doğal ısıtma ve soğutmaya sahip, temeli beton olmayan, ortadan kaldırıldığında 6 ay sonra doğanın yeniden eski halini almasını sağlayacak binalar inşa etti. Atıkların büyük çoğunluğunu “permakültür” ilkeleriyle çiftlik sınırları içinde yeniden değerlendirecek sistemler kurdu ve geliştirdi. Bugün Narköy’de 1.200’ün üzerinde atalık tohum, atlar, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar, arılar ve sayısız bitki çeşidi bulunuyor. Atalık tohumlardan organik tarım yapılan köyde, konaklamanın yanı sıra atölye çalışmalarına katılmak da mümkün. Sosyal sorumluluk projeleri yaparak tüm dünyadan gelen gönüllüleri ağırlayan Nardane Kuşçu, yılda yaklaşık 680.000 sertifikalı organik fide yetiştiriyor, organik çiftlik kurmak isteyen kişi ve kurumlara danışmanlık hizmeti veriyor.


 
JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ / Ümmiye Koçak / Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu
Adana’nın Çelemli Köyü’nde 10 kardeşin 6.sı olarak dünyaya gelen Ümmiye Koçak, her aileden en az 1 kız çocuğunu okutma zorunluluğu sayesinde ilkokula gitme fırsatını buldu. Sürekli okuyan, üreten, kendini geliştiren ve çevresinde yaşananları gözlemleyen Koçak, 19 yaşında gelin gittiği Mersin Arslanköy’e yanında çeyiz olarak kitaplarını götürdü. Aslanköy’de çocuk bakıp temizliğe giderek ailesine katkı sağlayan ve komşu kadınlara örnek olan Koçak, 45 yaşında ilk defa izlediği tiyatroda aradığını buldu. Çevresinde gözlemlediği konulara dikkat çekmek için tiyatro oyunu yazmaya karar veren Koçak, 2001 yılında Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu’nu kurdu ve büyük çabalarla yazdığı oyunu köyün kadınlarına oynattı. Kadınların ezber yapabilmesi için onlara okuma yazma öğretti. Oyunuyla köyün erkeklerine ayna tutan Koçak, kadınların takdir edilmesini ve saygı görmesini sağladı. Daha çok kişiye ulaşabilmek amacıyla, 2005 yılında kadına karşı şiddet sorununu anlatan “Yün Bebek” filmini yazdı ve yönetti. 49. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde galası yapılan film, Ümmiye Koçak’a New York Avrasya Film Festivali’nde “Sinemada En İyi Avrasyalı Kadın Sanatçı” ödülünü kazandırdı. Bugüne kadar 11 tiyatro oyunu yazan Koçak, Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu ile yaklaşık 500 kez sahneye çıktı, oyunlarını Türkiye’nin dört bir yanında 30 bine yakın kişi izledi.