Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği'nden yapılan açıklamada kadın örgütlerinin cinsel istismar yasasına eklenmek istenen ek maddeye neden itiraz edildiği ayrıntılı olarak anlatıldı.
Kadın örgütlerinin ortak açıklaması şöyle;
"Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda birçok konuyla ilgili değişikliği öngören yasa tasarısı, ilgili STK’lar ve kamuoyuyla tartışılmaksızın geçen hafta itibariyle TBMM Başkanlığına sunulmuştur. Bu hafta içinde TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşüleceği duyumunu aldığımız söz konusu yasa tasarısı içerisinde Türk Ceza Kanunu’nun çocuklara yönelik cinsel şiddet ve istismar suçlarını düzenleyen ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 103. maddesinin 1. ve 2. fıkralarının da yeniden düzenlendiğini takip etmekteyiz. Yeni tasarıda 103. maddenin, 1. fıkrasının iptal edilen 1 ve 2 numaralı cümlelerinin yeniden düzenlenerek, cezaların yaşa göre kademelendirildiği ve “mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza istismar durumunda 10 yıldan, sarkıntılık durumunda 5 yıldan az olamaz” cümlesinin eklendiği belirtilmiştir. Ayrıca 103. maddenin 2. fıkrası da eski şekliyle aynen korunmuş ancak sonuna “mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza 18 yıldan az olamaz” ibaresi eklenmiştir.
12 YAŞ KADEMESİ RİSKLİ
Biz, 103. maddeyle ilgili yapılan bu yeni düzenlemenin eksiklerinin ve yanlışlarının olduğunu düşünüyoruz. 12 yaş kademelendirmesinin gerekçesini anlamıyoruz. Böyle bir yaş kademelendirmesi kabul edilemez, zira bu kademelendirmenin 12-15 arasındaki çocuklarda rıza aranması ve erken evliliklerin önünü açma riski olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca, maddenin 1. cümlesinde sözü geçen “çocuk” kelimesinden neyin anlaşılması gerektiğinin açıkça ifade edilebilmesi için maddenin başına çocuğun tanımı ile ilgili, “TCK’nın 6/1-b”maddesine atıfta bulunan bir cümle eklenmelidir. Böylece çocuk deyiminden, uluslararası sözleşmelerde de belirtildiği gibi “18 yaşını doldurmamış kişi”net anlaşılacak ve olası yanlış kararların önüne geçilebilecektir.
N.Ç DAVALARI YAŞANMASIN
Yine aynı maddede hâkimlerin verdiği kararların çocuğun dezavantajına sonuçlanmaması için rıza yaşının 15 olduğu mutlaka belirtilmelidir. Böylece N.Ç. davasında olduğu gibi, 25 kişi tarafından tecavüze uğrayan 13 yaşındaki bir kız çocuğunun rızası olduğu gerekçesiyle sanıklara alt sınırdan ceza verilmesi gibi utanç verici kararların önü kanunen kesilmiş olacaktır.
YAŞ FARKI 5'TEN BÜYÜK OLDUĞUNDA
Ayrıca bu maddeye bağlı olarak, imam nikâhı yoluyla erken evliliklerin önüne geçebilmek için, TCK’nın iptal edilen 104/2 maddesinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir ve faille mağdur arasındaki yaş farkının 5 yaştan büyük olması durumunda şikâyet koşulu aranmaksızın bunun cinsel istismar olduğunun açıkça belirtilmesi ve cezanın artırılması gerekmektedir.
OKULLARDA FARKINDALIK ARTIRILMALI
Biz, kadın hakları savunucuları olarak haklara dair kanunların mutlaka koruyucu ve önleyici tedbirlerle desteklenmesi gerektiğini düşünüyor, bu bağlamda 6284 sayılı Ailenin korunması ve Kadına Yönelik şiddetin Önlenmesi yasası gereğince çocukların cinsellik ve cinsel dokunulmazlık haklarıyla ilgili farkındalıklarını erken yaşta artıracak eğitimlerinin okul müfredatlarına dâhil edilerek etkin bir şekilde uygulanmasını talep ediyoruz.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YASALARDA BELİRTİLMELİ
Son olarak, çocuk ve kadına yönelik şiddet ve cinsel saldırı suçlarının Türkiye’nin de taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’nde de açıkça belirtildiği gibi uzlaştırma ve arabuluculuk kapsamına alınamayacağı da yasalarda açıkça belirtilmelidir.
Yeni yasa sürecinin katılımcı ve şeffaf bir şekilde yürümediğine dikkat çekiyor, tüm bu görüşlerimizi detaylarıyla Adalet Komisyonu’nda dile getirmek istediğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.
TCK 103 Kadın Çalışma Grubu

