Darbe girişiminin ardında çıkarılan OHAL kararnamesi ile Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kurum ve özel eğitim kurumlardaki 50 bine yakın öğretmen açığa alınırken, bu okullardaki öğrencilerin durumu ve oluşacak öğretmen açığının nasıl kapatılacağı, kapatılan okullardaki öğretmenler ve öğrenciler ne olacak soruları kamuoyunda merak konusu oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, merak edilen soruları NTV yayınında yanıtladı.Gelinen süreçle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’nda 2013 yılı Haziran ayında Dershane yasasının hazırlıklarıyla beraber başladıklarına dikkat çeken Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin yaptıkları hazırlıkları şöyle anlattı; “O tarihten beri bu yapının salt bir sivil toplum hareketi olmadığın, ülkedeki siyasal iktidarı, sosyal, ekonomik alt yapıyı, her şeyi topyekün ele geçirmeye çalışan, bu konuda da her türlü illegal yollara başvurabilecek bir yapı dair uyarılarımızı yapmıştık hem de bu konuda tecrübe edinmiştik.Bakanlık içindeki sorunlar ve üreten kişilerle bağlantılarıyla ilgili ciddi bir birikime sahiptir. Hem eğitim sektörü hem de bakanlığımız bünyesinde çalışan öğretmen ve idaricelerle ilgili hukuki prosedür başlatmıştık.”
OHAL kararnamesi ile bu çalışmaları kamuoyuyla paylaşmış olduklarını, bunların bir çoğu hakkında disiplin soruşturması başlattıklarını söyleyen Tekin sözlerini şöyle sürdürdü, “Biz bu terör örgütüyle bağlantılı bütün personelimiz hakkında gerekli bilgiye sahibiz. Bu süreçte bu nedenle hızlı adımlar attık. Toplam kamu çalışanlarının ortalama üçte biri Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışıyor. Toplam çalışan oranına göre çok da abartılı değil. Şunu da söylemek de fayda var bu sayılar soruşturma sürecinde başlattığımız sayılardan daha da arttı.
HİÇBİR MAĞDURİYET OLMAYACAK
Milli Eğitim Bakanlığı’nda 1 milyonun üzerinde çalışan oluduğunu bu nedenle açığa alınan 22 bin rakamının çok da abartılı olmadığını belirten Yusuf Tekin, soruşturma derinleştikçe bu sayının daha da artabileceğini söyledi ve ekledi; “Kamuoyunda şöyle bir yanlışlık olmasın. Bu kadar öğretmen ihraç edilecek, disiplin soruşturması açıldı, bu kadar okul hakkında okul kapatıldı dolayısıyla bir mağduriyet ortaya çıkacak algısının oluşmasını istemem.Hazırlık sürecinden bahsederken aslında bu anlamda kamuoyunun rahat olması gerektiğini ifade etmek için söyledim.”
Hem soruşturma süreci başlattığımız öğretmenlerin yerine ikame edilecek kişiler için hem okullarla ilgili nasıl bir tavır sergileyeceğimize ilişkin hem de kapatılan okullardaki öğrencilerle ilgili ne yapacağımıza ilişkin tüm hazırlıklarımız tamamladık.
Bugün itibarıyla hiçbir öğrenciyi mağdur etmeyecek önlemimizi kamuoyuyla paylaştık. Bu okullarda okuyan çocuklarımızı suçlu gibi değerlendirmek doğru değil. Bu çocuklar ülkemizin çocukları. Bunlarla ilgili olarak eğitim öğretimlerini sağlıklı bir şekilde devam ettirmeleri, tırnak içinde terör örgütünün elinden kurtarılmalarını sağlamak da bizim vazifemiz. O yüzden çocukların hiçbiri mağdur edilmeyecek.
İLKOKULDAKİ ÖĞRENCİLER BAŞKA OKULLARA NASIL NAKİL OLACAK
Ne yapacağız? Şöyle söyleyeyim; İki grup öğrencimiz var.Birinci grup adrese dayalı kayıt sistemine göre okullara yerleştirilen öğrenciler. Kim bunlar? Temel eğitim çağı dediğimiz ilkokul ve ortaokul öğrencilerimiz. Bunlarla ilgili olarak başvurdukları an adreslerine en uygun okullarımıza herhangi bir kontenjan kısıtı ile mağdur edilmeksizin yerleştirilecek.
Bu çocukları normal sistemimizde hangi okulda ilintilendirdiysek yok kontenjan yok, yerimiz yok sıkıntısıyla karşı karşıya kalmadan yerleştireceğiz.

ORTAÖĞRETİMDEKİ ÖĞRENCİLER İÇİN NAKİL OKULLARI GÜNLÜK OLARAK AÇILDI
İkinci grup öğrencilerimiz ise ortaöğretim çağındaki çocuklar. Bunlar da biliyorsunuz ortaöğretime geçiş sınavlarıyla yerleşiyorlar. Sıkıntılı konu bu olabilir. Kapatma kararı uyguladığımız okullarda toplam 138 bin kayıtlı öğrenci var. Bunlardan her biri her sınıfta 900 ila 10 bin arası öğrenci var. Dolayısıyla orta öğretimde 40 bin öğrenci var. Bu öğrencilerin yerleşmesi için tedbirlerimizi aldık. Bir istisna getirdik. Normal nakil prosedürümüzde nakiller aylık yapılmaktadır. Çocuklarımız kaydını başka okula aldırmak istediğinde puan üstünlüğüne ve tercihlerine göre bir ortaöğretime yerleştirmekteydik.
Şimdi bir ayrıcalık yaptık kapatma kararı sonrası nakil okullarını kapatılan öğrencilerle sınırlı olmak üzere günlük olarak açtık. Bir öğrenci o gün anlık olarak nakil başvurusunu yapar ve nakli yapılır.
İkincisi bu liseler çeşitli. Anadolu liseleri, fen liseleri, meslek liseleri var. Her bir okul türüne göre dağılım yapmak gerekiyor. Fen lisesindeki bir öğrenciyi meslek lisesine kaydetmek mümkün değil. Okul türüne göre bir ortaöğretim kurumuna yerleştireceğiz.
ÖĞRENCİNİN YERLEŞTİRME PUANI ÖNEMLİ
Üçüncü kıstasımız puan üstünlüğüne göre yani çocuk herhangi bir okul türünde öğrenciyse kamuda bir okul türüne kaydedeceksek mutlaka ama mutlaka yerleştirme puanının o okula yerleşmeki için yeterli olması şartını arıyoruz.
NORMAL OKULLARDAKİ ÇOCUKLARIN NAKİLLERİ YAPILABİLECEK
Kapatılan değil de normal okullardaki öğrenci ve velilerin aklına şöyle bir soru gelebilir. Siz bunu yaparak bizim çocuklarımız o okullara nakil yapacaktı, siz kontenjanları kapatılan okullardan gelen çocuklarla dolduruyorsunuz bizim çocuklarımıza yer kalmayacak. Bu eleştiriyi de gidermek için şöyle bir şey yaptık. Bu kapatılan okullardaki çocuklar kontenjan dışı, kontenjan üstü şekilde okullara yerleştirilecek. Böylece nakil bekleyen çocuklar da mağdur etmemiş olacağız.
Özel okulların kapatılan okullardan gelen öğrencileri kaydetmelerinde hiçbir sakınca, sıkıntı yok.
KAPATILAN OKULLAR NE OLACAK?
Bu okullar ülkemizin milli servetiyle kurulmuş okullar. Okulların mülkiye Maliye ve Hazine’ye devrolmuş durumda. Bundan sonra haklarında bu tür saiklerle soruşturma açılan okullar olacak.
Maliye Bakanlığı ile konuşup hangi okulları bizim kullanımıza vereceğini konuşacağız. Biz hepsini bize vereceklermiş gibi hangi ilde kapatılan okulun hangi tür okula dönüştürleceğini tanımladık. Bu okullara öğretmen ihtiyacımız olacak, bu okullara hangi öğrencilerin kaydedileceğine dair bilgilere ihtiyacımız olacak. Bunların hepsini planladık.

KAPATILAN OKULLARIN ÖĞRETMENLERİNİN YERİNE ATAMALAR NASIL YAPILACAK?
OHAL kararnemesinin son fıkrasında haklarında soruşturma başlatılıp ihraç edilenlerin yerine Bakanlar Kurulu kararıyla atama yapılabilecek. Bakanlar Kurulu’nun bu konudaki kararını bekliyoruz. Hükümetimiz 20 binin üzerindeki kadroyu tahsis edecek. Hazırlıklarımızı tamamladık. Haziran ayı başında bakanlığımızın bir yasa tasarısı vardı. Orada sözleşmeli öğretmenlik ihtas edilmişti. Bize tahsis edilecek kadroyu sözleşmeli öğretmen olarak değerlendirip mülakatla öğretmen alacağız.
İlgili birimlerin bize sunacağı raporlar veri teşkil edecektir, bu yapıyla herhangi bir bağlantısı olmayan öğretmen adayı arkadaşları istihdam edeceğiz.
Mülakat komisyonları, merkezlerini hepsini hazırladık. Hükümetimizin bize ayıracağı kontenjanı ilan eder etmez biz de takvimi ilan edeceğiz.
NORM FAZLASI ÖĞRETMENLERDEN FEDAKARLIK İSTEYECEĞİZ
TElimizde 40 binin üzerinde norm fazlası öğretmen var. Bu öğretmenlerimizi de değerlendireceğiz. Hem kapatılan özel okullar hem de boş kadrolar için norm fazlası öğretmen arkadaşlarımızdan böyle bir fedakarlık isteyeceğiz.
Askeri liselerin Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmasıyla ilgili biz daha önce 2013 yılı içinde polis kolejiyle ilgili benzer bir uygulamayı yaptık. Bunlarla ilgili de hazırlığımız var. Hangi okullara göndereceğimize ilişkin hazırlıkları yaptık. Henüz bize ulaşmış alınmış bir karar yok. Ama böyle bir şey olacakmış gibi çalışmalar tamamlandı.
ASKERİ LİSELERDEKİ ÖĞRENCİLER NE YAPACAK?
Askeri liselerden eğitim alan çocukların hangi okullara yerleşeceklerine ilişkin çalışmayı tamamladık.
Ortaöğretim çağındaki çocukların bu türden disiplin altında yetişmelerini doğru bulmuyorum. Lise sonrasında mesleki okullara yönlendirilmesini daha doğru olacağını düşünüyorum.
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN MÜLAKATLA ALINACAK
Normal koşullarda son 1 yıl içinde istihdam ettiğimiz öğretmen arkadaşlarla bir mülakat süreci gerçekleştirmiştik. Tek farkı bir yıllık aday öğretmenlik sürecinin sonunda mülakat yapıyorduk. Şimdi sözleşmeli öğretmenlerin tamamını bir mülakat sınavına tabi tutuyoruz. Başarılı olduktan sonra sınıflara gönderilecektir.
Ben kişisel olarak 28 Şubat darbesi bu yapının önünü açan en büyük imkanlardan biri oldu. 28 Şubat sürecinden sonraki bütün sınavların özellikle ÖSYM bünyesindeki şaibeli olduğuna inanıyorum. Bireysel olarak çalıştığımız kurumlarda şahit olduğumuz örnekler, ben öğretim üyesiyim, doçenlik dil sınavı hep tartışma konusudur.
Kamuoyunda şunun bilinmesini isterim; Milli Eğitim Bakanlığı olarak Eylül ayında, 1 Eylül’de öğretmenlerimiz okullara başladığında, eğitim öğretim başladığında bütün bu sürece hazırlıklıyız, ne bir öğrencimiz, ne de bir öğretmenimiz mağdur olmayacak. Tedirginlik yaşanacak bir süreç kesinlikle yoktur.