Dünyanın ilk bilgisayar programcısı kadın mı yoksa erkek mi?diye sorsak cevabınız ne olurdu. Erkek miydi? Yanılıyorsunuz. Bir kadındı. Ünlü İngiliz Şair Lord Byron’ın kızı olan Ada Lovelace, matematiğe duyduğu ilgiyle daha 13 yaşındayken uçan bir makine yaptı. İngiltere’de bilimsel tartışmalarda kadınların esamesi okunmazken cinsiyetini ve adını saklayarak takma isimle yazdığı bilimsel makaleleri yayınlandı. Dünyanın ilk bilgisayar programcısı kabul ediliyor.

Lovelace’un ölümünün üzerinden 200 yıl geçti. Bir kadının yazdığı bilgisiyar programcılığı aldı başını gitti. Peki acaba şimdi durum nasıl diye merak eden Amerikalı bilim insanları bu sorunun peşine düştü.
Dünyanın en büyük yazılımcı topluluğu olan Github’a giriş yapan 4 milyon kişiyi mercek altına aldılar ve davranışlarını incelediler. Bunların arasından 1,4 milyonunun cinsiyetinin erkek mi kadın mı olduğu tespit edildi.

Araştırmada, cinsiyetleri belli olmadığında kadınlar tarafından yazılan kodların kabul-talep oranının yüzde 78,6 olduğu, erkeklerin yazdığı kodların kabul oranının ise yüzde 74,6 olduğu belirlendi. Yani kadın yazılımcıların kodları daha fazla ilgiyle karşılandığı, kadınların erkeklerden daha iyi kod yazdıkları tescillenmiş oldu.

Nevarki cinsiyet eşitsizliğinin teknoloji dünyasında da etkili olduğu yine aynı araştırmada ortaya konuldu. Çünkü kullanıcıların kadın olduğu açıkça ortaya konulduğunda kabul oranları çok daha düşük çıktı.
Cinsiyetini yazmayan kadın kullanıcının kabul oranı %71,8 iken, cinsiyetini yazan kadınların kabul oranı yüzde 62,5 oldu.

Dünyanın en büyük sosyal medya mecrası Facebook’ta da cinsiyet eşitliği hakim. Geçen yıl yapılan araştırmada Facebook çalışanlarının sadece yüzde 16′sının, Google çalışanlarının ise sadece yüzde 18′inin kadın olduğu açıklanmıştı.