Türkiye'de kitlelerin yeni aşina olduğu bir kavram olan "Care Economy" (Bakım Ekonomisi) konusu, insan kaynakları ve bordrolama konularında uzman Datasist, dünyanın lider insan kaynakları danışmanlık firması Mercer ve yine insan kaynakları alanına yeni yaklaşımlar getiren danışmanlık firması Aso Compan, iş birliği ile "İşvereni yakan sorular; Care Economy"semirenide ele alındı.

Datassist Genel Müdürü Ayşe Nazmiye Uça’nın açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte, Mercer Türkiye Genel Müdürü Dinçer Güleyin, kadın-erkek arasındaki gelir farkının iş dünyasında önümüzdeki yirmi yılda kapanacak gibi görünmediğini ve bu konuya Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum) global yaklaşımında bir fark olmadığı ifadelerine yer verdi.

İnsan Kaynakları alanında inovatif çözümler sunmayı hedefleyen ASO Company kurucusu Aylin Satun Olsun , gerçekleştirdiği ilk sunumda, yaşanmış hikayelerden hareketle Türkiye’de bakım ekonomisi kavramını anlattı ve ülkemizde bu konunun ancak sosyal politikaların daha güçlü olmasıyla işlerlik kazanacağına vurgu yaptı.

Mercer Türkiye Genel Müdürü Dinçer Güleyin, Mercer’ın muhtelif sektörlerden 40 şirketin katılımıyla ve PWN İstanbul (Professional Women Network) işbirliğiyle gerçekleştirdiği , Türkiye’de alanının en geniş kapsamlı raporlarında biri olması özelliğini taşıyan “Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça” Türkiye raporunun sonuçlarına yer verdiği sunumunda, çarpıcı verilere işaret etti. Örneğin ; kadının sağlık kapsamındaki finans giderlerinin analiz edildiği firmaların Türkiye’deki oranı sadece % 31. Yatırım ve tasarruf seçeneklerinin takibinin yapıldığı firmalar ise % 8 meretebesinde kalıyor.

Güleyin, kadınların daha aktif rol almasıyla iş dünyasının daha başarılı bir noktaya ulaşacağına, araştırma verileriyle ilişkilendirerek vurgu yaptı. Kadınların üst düzey temsil oranının sıfıra yakın düzeylerde olduğu firmalar ile %30’lar oranında temsil edildikleri firmalar karşılaştırıldığında, ciddi kâr artışı farkları olduğunu ifade etti.

Datassist Genel Müdürü Ayşe Nazmiye Uça ise, sahneyi paylaştığı Bordro Servisi Yöneticisi Fatih Yıldırım ile birlikte , iş akdi feshinde eşitlik karşıtı durumlar, ücret ve fırsat eşitliği, evlat edinme durumda “babalık izni” , doğum ödeneği ve izinler ve İşkur Kadın İstihdamı Projesi gibi konuları örnekler ve pratiklerle derinlemesine ele alarak, katılımcıların sorularını cevaplandırdı.

Türkiye’deki kurumların sadece %31’i, cinsiyete özel “sağlık” ihtiyaçlarını tespit etmek için analizler yapmış durumda

Mercer’ın “Kadınlar İş Dünyası’nda Parladıkça” araştırmasının sonuçlarına baktığımızda, Türkiye’deki kurumların sadece %31’i, iş gücünü yönetmede, cinsiyete özel sağlık ihtiyaçlarını tespit etmek için analizler yapmış durumdadır. Yine araştırmaya katılan firmaların sadece %36’sı, yine kadınların kendilerine has sağlık hizmetleri ihtiyaçlarını yönetmesine yardımcı olmayı amaçlayan cinsiyete özel sağlık eğitimleri ve iletişimleri sağlamaktadır. Öte yandan, katılımcı firmaların %58’i , kadınların özel sağlık ihtiyaçlarına göre oluşturulacak program ve esnek yan hakların, kadın yetenekleri çekme, tutundurma ve özellikle üst düzey temsil oranlarında artışla parallel ilerlediğini kabul ediyor.

Güleyin, özellikle sağlık ihtiyaçlarının cinsiyete özel olduğu gerçeğinden yola çıkarak, Türkiye’de kurumların, kadın iş güçlerini bütünsel yaklaşımla ele almalarının ilerleme kaydetmenin olmazsa olmazı olduğuna dikkat çekti. Bütünsel yaklaşımdan kasıt ; kurumlar çalışanları için sadece “kariyer” yönetimi değil, kritik “sağlık” ve “finansal refah” ihtiyaçlarının da yönetimini yapıyor olmalı ; öte yandan mevcut durumda bu yaklaşımı benimseyen kurumların oranına bakıldığında, henüz kat edilecek çok yol var.

Türkiye’deki kurumların sadece %3’ü cinsiyete özel “Emeklilik ve Tasarruf Programları“ sunuyor

“Sağlık” başlığının yanı sıra öne çıkan bir diğer unsur ise “Emeklilik Programları”. Araştırma sonuçlarına göre, mevcut durumda Türkiye’deki katılımcı kurumların sadece %3’ü cinsiyete özel ihtiyaçları dikkate alan özelleştirilmiş emeklilik programlar sunuyor, sadece %8’i tasarruf ve yatırım seçeneklerini cinsiyete göre takip ediyor ve sadece %16’sı yarı zamanlı çalışma ve hizmette boşluklar gibi çalışma seçeneklerini ele alan emeklilik ve tasarruf programları sağlıyor.

Güleyin bu veriler ışığında, ve kadınların erkeklere göre daha uzun yaşam süresine sahip olması, öte yandan doğum gibi nedenlerle hizmet sürelerinde daha uzun boşlukların bulunması gerçeğinden yola çıkarak ; cinsiyete özel mali refah uygulamalarının kadınların temsil edilmesinin önünü açan bir faktör olduğunu vurguladı.

Esnek Yan Haklarda “Sağlık” ve “Emeklilik” e özel planlar kadın temsil oranını arttırıyor

“Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça” araştırmasına katılan firmalardan elde edilen verilere göre, sağlık ve emeklilik , kadına göre özelleştirilmesi ve planlanması gereken ana unsurlar olarak öne çıkıyor.

Güleyin, bu veriler kapsamında, kurumlara yönelik önerilerini şu şekilde sıraladı :

  • Sağlık ve finansal refah programlarını, kadınların kendilerine has ihtiyaçlarına göre oluşturun.
  • Çalışan refahını tespit etmek ve eğitim fırsatlarını, olası yan hak veya politika iyileştirmelerini belirlemek için kadınların sağlık değerlendirmesini yapın.
  • Kendi sağlıkları ve aile üyelerinin sağlıkları için sonuçları iyileştirmek adına kadınlara hedefe yönelik sağlık eğitimi ve öğrenimi sağlayın.