Gazeteci Yazar Mine Söğüt'ün, yedi yıldır yazdığım gazete yazılarından savaşa, barışa, iktidara, mülkiyete, mahremiyete, kadına, aşka, sokağa ve isyana dair seçilmiş anektodları 'Alayına İsyan' adlı kitapta derlendi. 

Can Yayınları tarafından Mart ayı başında okuyucu ile buluşan kitap şu cümlelerle tanıtılıyor; "Savaşa, devlete, düzene, sisteme, aileye,şiddete, ahlaka, mülkiyete karşı, kadına, hayvana, aşka, cinselliğe,sokağa, isyana dair, öfkeli, gözüpek, cüretkâr, kışkırtıcı, kafa karıştırıcı,yoldan çıkarıcı, sorgulatan yoldan çıkarıcı, sorgulatan ve aykırı düşünceler…"

Can Yayınları sitesindeki Ön Gösterimde Mine Söğüt'ün kaleme aldığı ön söz de yer alıyor...

Mine Söğüt, Alayına İsyan,  Ön Söz...

"2013 baharında, Cumhuriyet gazetesinde yazı yazmaya başladıktan birkaç hafta sonra Gezi süreci başladı.

O güne kadar zaten aklım hep isyandaydı, sonrasında

da hep “olmaz”larda, “hayır”larda, kaldı.

Bu kitapta, o günden bugüne yazdığım gazete yazılarından seçilmiş, farkındalığa, itiraza ve hayallere dair, biraz

üzerinde oynanmış, içleri ayıklanmış, dışları kabartılmış

cümleler var.

Gerçekte kim olduğumuzu ve ne istediğimizi hiç unutmayalım diye...

İmkânsız denilenin mümkün; mümkün denilenin imkânsız olduğunu hep düşünelim diye...

Başka bir dünya ve başka bir insan bir gün mümkün

olabilsin diye...

Üstelik bunu, “yapma” denilenleri yaparak ve “yap”

denilenleri yapmayarak gerçekleştirmek çok da eğlenceli

diye...

Alayına isyan işte."

Can Yayınları,  Ön Gösteriminde kitaptan bazı bölümleri de okuyucuyla paylaştı...

İşte kısa bir bölüm$

"Kutsal bellediğin o mahremiyet

ve mülkiyet, insanlık için bir lanet.

Tükettiğin şeylerin içindeki tehlikeli maddelerle

sana aşılanan iştahın müptelasısın.

Kanser hücrelerini beslediğini bile bile çocuklarına

olmadık besinler yedirmen bundan.

Şiddet duygularını beslediğini bile bile çocuklarına

oyuncak silahlar alman bundan.

Fırsat eşitsizliğinin ne anlama geldiğini bile bile

çocuklarını özel okullara göndermek için canını

dişine takman bundan.

Özel hastanelerde özel tedaviler görebilmeye

kıymet veriyorsun.

Bunun için özel sigortalara paralar ödüyorsun.

O paraları ödemek için ağır işlerde çalışıyorsun.

Ağır işlerde çalıştığın için mutsuz oluyorsun.

Mutsuz olduğun için hasta oluyorsun.

Hasta olduğunda masrafların sigorta tarafından

karşılanıyor diye mutlu oluyorsun.

Şehrin merkezindeki mezarlıklarda artık yer

bulunmuyor diye...

üzülüyorsun.

Neyle mutlu olup neden mutsuz olacağını sana

söyleyen sistem;

namus cinayetlerini olağan saymanı...

aşka ve sekse mantıklı mı mantıksız mı olduğunu

hiç sorgulamadan olurlar ve olmazlar

yakıştırmanı...

bedeninden utanmanı...

utanmayanı da toplum dışına atmanı öğütlüyor.

Mülkiyeti kutsallaştırmayı sana öğreten o.

Beceremeyeni ölüme terk etmeni, becerene sonsuz

salahiyet vermeni öğütleyen o.

Düşeni tekmelemeni, tekmeleyeni güçlü bellemeni

teşvik eden o.

O yüzden senin gözünde vicdan

nicedir zayıflık,

vicdansızın iktidarı alışkanlık."

............

Mine Söğüt - İmza Günü 14 Mart 2020, Cumartesi Saat :13:00'te Kadıköy'deki Mephisto'da.