Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, yayınladığı "Koronavirüs Salgını Süresince Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İzleme Raporu"nda 16 Mart tarihinden bu yana şiddete maruz kalan kadınlardan edindikleri bilgi ve deneyimin yanı sıra kadına yönelik şiddetle mücadeleden sorumlu kurumları arayarak bilgi edindi. Bu süreçte kadına yönelik şiddetle mücadelede mekanizmalarının nasıl işlediğine dair bir izleme raporu hazırladı.

Raporun amacı şöyle açıklandı, "Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının açıklandığı günden bu yana olağanüstü süreçlerden geçiyoruz. Evde kalma çağrıları dahil çeşitli önlem ve uygulamalar hayatımıza girerken kamuoyunda dillendirilen endişelerden biri de kadına yönelik şiddetin bu süreçte artacağı oldu. Bu kaygının iki temeli var: Türkiye’de kadına yönelik şiddetin hali hazırda yaygın olması ve kadınların en çok ev içinde yani yakınları bir erkek tarafından şiddete maruz bırakılıyor olmaları."

Mor Çatı raporunda, 'Alana dair izleme sonucunda esas sorunun kadınların şiddetten uzaklaşmak için ihtiyaç duydukları mekanizmaların çalışmaması olduğunu gördük. Başta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere, ilgili kurumların salgın nedeniyle ortaya çıkan sorunlara çözümler getirecek bir acil önlem planları olmadığını üstelik var olan mekanizmaların salgın bahane edilerek çalıştırılmadığını gördük." denildi. 

Raporda kurumlara ve mekanizmaların işlerliğine dair tespitlerimizin yanı sıra koronavirüs salgını süresince öncelikli olarak yapılması gerekenlere dair öneriler de yer alıyor. Kurumların çalışma alanları ve yükümlülüklerini gözeterek hazırlanan talep ve önerilerin ilgili kurumlara ayrıca iletildiği belirtildi.

NELER YAPILMALI? 

Mor Çatı raporunda, bu süreçte kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için acil eylem planının şart olduğuna dikkat çekilerek,  "Her kurumun sorumluluğunu etkin bir şekilde yerine getirmesi, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi öncelikli bir mesele olarak görmesi ve salgın nedeniyle ortaya çıkan özgül durumları göz önünde bulundurup çözüm üretmesi gerekiyor." denildi.

Mor Çatı raporunda öneriler ise şöyle sıralandı:

1- Online sosyal, psikolojik ve hukuki destek verilmeli ve sosyal yardımların arttırılması,

ulaştırılması için Sosyal Hizmet Merkezi kriz masaları oluşturulmalıdır.

2- Alo 183 kadına yönelik şiddet özelinde Acil Yardım Hattı olarak çalışmalıdır. Hattın kapasitesi

artırılmalı ve vaka takibi yapmalıdır.

3- Kolluk kuvvetleri 6284 sayılı Kanun’da tanımlanan görevlerini harfiyen, ihmal etmeden

yerine getirmeli, getirmeyenler hakkında cezai işlem uygulanmalıdır. Şiddet uygulayanın evden

uzaklaştırılması için gerekli uzaklaştırma kararları kanıt talep etmeden alınmalı, alınanların

takipçisi olunmalı ve sığınak talebinde bulunan kadınlar yönlendirilmelidir. Kadınların talepleri

öncelikli olmalı, karakollarda kadınlar saatlerce bekletilmemelidir.

4- Sığınak ve acil barınma ihtiyaçları salgına ilişkin sağlık önlemleri uygulanarak sağlanmalıdır.

Kadınların yaşadığı şehir, milliyeti, darp raporu olup olmadığı sığınağa kabul için şart olarak

sunulamaz. Sığınak olmayan şehirlerde veya yer olmadığı durumda sığınak yerine

kullanılabilecek yerler, alanlar sağlanmalıdır. Sığınaklarda gerekli sağlık tedbirleri derhal

alınmalı (düzenli ateş ölçümü, maske kullanımı, temizlik tedbirleri vb.) sığınaklardaki odalar

ayrılmalı, risk grupları mevcut ise karantina haline uygun yerleşimler planlanmalıdır.

5- 6284 sayılı Kanun’u uygulama kararlılığı gösterilmeli ve keyfi uygulamaların önü kesilmelidir.

Kadınların ve çocukların güvenliği devletin sorumluluğudur. Görev ihmallerine göz

yumulmamalı, kanunu uygulama kararlılığı gösterilmelidir. Kamu spotu aracılığıyla kamuoyu,

salgın önlemleri süresince bu haklarının var olduğu konusunda bilgilendirilmelidir.

6- Aile Sağlığı Merkezleri tarafından ücretsiz doğum kontrol araçları ve ertesi gün hapı

dağıtılmalıdır.

Raporun tamamını ve özellikle valiliklerden belediyelere kadar hangi kurumun hangi önlemleri alması gerektiğine ilişkin önerileri okumak isterseniz buraya tıklayın.