Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Türkiye’de feministlerin kadına karşı şiddetle mücadele için oluşturdukları ilk kurum özelliğini taşıyor. İlk olmasının yanı sıra kadın haklarına yönelik politikaların hayata geçirilmesinde kamuoyunda farkındalık yaratılması ve siyaset arenesında baskı yaratmasıyla da etkin rol oynayan Mor Çatı 25’inci kuruluş yıl dönümünü
Feminist Dayanışma ile 25 Yıl kitabı ile kutluyor.  Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle yayınlanan kitap, geçtiğimiz günlerde
Limonlu Bahçe’deki kokteylde tanıtıldı.

Mor Çatı dostlarının katıldığı toplantıda Ülfet Taylı yaptığı konuşmada  kitabın hazırlık süreci ve Mor Çatı’da kurulan dayanışma ilişkilerinin önemine değindi.
Olağanüstü hal koşullarının yıllardır kadına karşı şiddetle mücadele eden kadın örgütlerinin kapatılmasına kadar vardığına dikkat çeken Taylı, "Kitabın baskıya girmek üzere olduğu günlerde olağanüstü hal koşullarının yeni uygulamaları ile yüz yüze kaldık. 20 yıldır yapılan kurultaylarda bir araya geldiğimiz, bazı kurultayları birlikte düzenlediğimiz kadın dernekleri kapatıldı. Olağanüstü hal koşulları hepimize verilmiş bir gözdağı. Temkinli olmaya zorlanıyoruz. Bin bir mücadele ile elde ettiğimiz kimi hakların da tehdit edildiği duygusu içindeyiz. Bu koşullarda bu kitap birlikte yaptıklarımıza, dayanışmamıza işaret etmenin de bir yolu. Sözlerimizden vazgeçmediğimizi göstermenin, şiddetin karşısında barış talebimizi yinelemenin, olağanüstü koşulların getirdiği güçlüklerle baş edebilmenin, feminist sözümüzü çoğaltarak inatla söylemenin, dayanışmamızı güçlendirme çağırısı yapmanın bir yolu”dedi.

Feminist Dayanışma ile 25 Yıl kitabı,  Mor Çatı’nın ve erkek şiddetiyle mücadelenin yakın tarihine Ayşen Baloğlu, Eda Oral Nuhoğlu, Gülay Batur, İpek Özsüslü, İrem Öker, Özlem Çelik, Rana Mermertaş, Semra Can ve Sibel Bozkurt’un çizgileriyle göz atma fırsatı veriyor. Kitapta ayrıca Mor Çatı’ya emek veren kadınların tanıklıkları ve yine bu sürece ışık tutan belgeler, gazete kupürleri, afişler de yer alıyor.

Kitabı yayına hazırlayan Berna Ekal ve Ülfet Taylı Türkiye Feminist Hareket tarihinde önemli bir durak olan Mor Çatı’nın kuruluşunu ve yıllar içinde kurulan dayanışmayı, yol ayrılıklarını ve her şeye rağmen devam eden çok yönlü mücadele tarihini anlatmanın zorluğunu kitabın önsözünde şöyle ifade ediyorlar:
“Bu kitabı Mor Çatı’nın 25. kuruluş yıl dönümü nedeniyle hazırlamaya koyulduk. İlk baştaki hedefimiz Mor Çatı’nın ortak hafızasının zamana dayanabilmesi için ufak bir derleme yapmaktı. Bu nedenle öncelikle Mor Çatı’nın kuruluşunu ve bugünlere nasıl geldiğini anlatalım diye düşündük. Ancak yazmaya başlayınca ne kadar çabalasak da bunun tekil bir anlatı olacağından ve tekilliğin hiçbir zaman Mor Çatı’nın kendi bilgi ve deneyimini yansıtmayacağından korkmaya başladık. Dolayısıyla en iyisinin hepimizden bir parçanın bu kitapta bulunması olacağına karar verdik ve bu zamana kadar Mor Çatı’da çalışmış ya da gönüllülük yapmış kadınlardan bizlerle tanıklıklarını paylaşmalarını istedik. Birçoğu çağrımıza olumlu yanıt verdi ve deneyimlerini bizimle paylaştı. “

Mor Çatı’nın 25’inci kuruluş yıldönümü nedeniyle hazırlanan bu kitap, Türkiye’de kadına karşı şiddetle mücadelenin tarihi bakımından da önem taşıyor. Her bölüm bir çizer tarafından çizgi roman tadında çizildi. Bölümlerin sonundaki konuyla ilgili tanıklıklar, okurun süreci farklı bakış açılarından görebilmesine olanak sağlıyor.
Kitapta neler var?
Birinci Bölüm: Kadına Karşı Şiddetle Mücadele ve Mor Çatı (Çizgiler: Özlem Çelik)
İkinci Bölüm: Bir Kampanyanın Öyküsü (Çizgiler: İrem Öker)
Üçüncü Bölüm: Erkek Şiddetine Karşı Mücadele ve Yeni Yasal Düzenlemeler (Çizgiler: Rana Mermertaş)
Dördüncü Bölüm: Sığınak Deneyimleri (Çizgiler: Ayşen Baloğlu)
Beşinci Bölüm: Mor Çatı’dan Destek Almak (Çizgiler: Gülay Batur)
Altıncı Bölüm: Mor Çatı Gönüllüsü Olmak (Çizgiler: İpek Özsüslü)
Yedinci Bölüm: Mor Çatı’da İşleyiş (Çizgiler: Eda Oral Nuhoğlu)
Sekizinci Bölüm: Birlikte Heyecan Duymak, Birlikte Güçlenmek (Çizgiler: Sibel Bozkurt)
Son Söz Yerine (Çizgiler: Semra Can)

Mor Çatı tam 25 yıldır kadınların yanında…
1990 yılında, aile içi şiddete maruz kalan kadınlarla bire bir dayanışma gösterebilmek ve sığınak açmak amacıyla, 1987 yılında gerçekleşen Dayağa Karşı Kampanya’nın örgütlenmesinde yer alan bir grup feminist tarafından kuruldu.
1995 yılında ise Türkiye’nin ilk bağımsız sığınağını açtı.
Kurulduğu ilk günden bu yana, şiddetin sorumlusunun, fail olduğunu unutmadan, şiddete maruz kalan kadın ve çocukları yargılamadan dinledi ve ihtiyaç duydukları desteği, kendi imkânları ölçüsünde verdi. Bugüne kadar 36 binden fazla kadın ve çocuğa dayanışma merkezinde sosyal, hukuki ve psikolojik destek verdi. 430 kadına ve 493 çocuğa ise sığınak desteği verdi. Bu destekler sayesinde, birçok kadın yaşadığı şiddetin, şiddete maruz kalmasının kendi suçu olmadığının ve şiddetsiz bir hayatı kurabilecek güçte olduğunun farkına vardı.