Müge Anlı, ATV'deki programında 3 Haziran'da ölü olarak bulunan Aleyna Çakır’ın intihar mı ettiğini yoksa öldürüldüğünü mü araştırıyordu. Aleyna'nın ailesi ve arkadaşları onun sevgilisi Ümit Uygun tarafından öldürüldüğünü iddia ediyordu.

Olayla ilgili tartışmalar devam ederken zanlı Ümit Uygun’un annesi dün akşam başından vurulmuş olarak bulundu. Ümit Uygun ve babası, kadının Müge Anlı yüzünden intihar ettiğini iddia ederken, sosyal medyada başından vurulmuş kadının yüzünde maske, elinde poşetler olması şüphe uyandırdı.

Olayla ilgili açıklama yapan Müge Anlı, gazetecilik yaptığını belirterek şunları söyledi;

"Aleyna Çakır öldürüldü mü intihar mı diye işlerken, Ümit Can'ın annesi ile ilgili  bir iddia ortaya atıldı. Aslında o iddiayı da ekrana taşımadık, arkadaşlar yanına kestiler vermediler. Yurt annesi olarak tanınan Ümit Can'ın annesi hakkında kesilmiş olmasına rağmen Aile ve Sosyal Hizmetler soruşturma başlatmıştı. Dün size bunun bilgisini vermiştim.

Şöyle bir şey olmuştu, aslına bakacak olursanız kimsenin bir ihbarda bulunmasına da gerek yok. Ben bilmiyordum hanımefendinin devlet yurtlarında görevi olduğunu. Burada sizlerle beraber öğrendim. Aile fertlerinden biri, kızları gece kulüplerine pazarlamakla suçlanıyor bununla ilgili çok sayıda mekan sahibi de olmak üzere ifade ve görgü şahitleri var. Aile fertlerinden biri, devletin çocukları, genç kızları koruduğu bir yuvada çalışmış ve şimdi de engellilerle ilgili çalışmaya devam ediyor. Dünyanın neresinde olursanız olun soruşturma başlatılırdı. Devlet memeru olanlar çok iyi bilirler. Devlet memurluğunun doğasında soruşturma vardır. Devlet memuruysan bunu kabul edeceksin. Soruşturma açılır. Soruşturma açılması senin suçlu olduğun anlamına gelmez. Bazen açığa alınır. Soruşturma sonunda insanlar görevine iade edilir veya görevden alınır. 

Ama hanımefendi iddialara göre dün evden çıkıyor, bir akrabasına gidiyor. Aile haber alamıyor. daha sonra ormanlık bir alana giderek şüpheli bir şekilde tek el silahla ölmüş olarak bulunuyor.

Yapılan ilk tespitlere göre bu bir intihar. Fotoğraflara bakınca çok enteresan şeyler var, ormanılk alana gidiyor, ağzından maskesini çıkarmıyor, elinde poşetler bu şekide intihar ediyor.

Öncelikle başsağlığı diliyorum, Allah rahmet eylesin.

Devletin kurumlarıyla ilgili soruşturmalar kurumlara bırakılmalı. Devlet de bunu yaptı.Çok sayıda kız bizi aradı ve ben yayınlamadım. Kızlar dediler ki rahmetli hanım whatsapp grubu kurdu benim hakkımda soru sorarlarsa iyi şeyler söyleyin dedi. Şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti, yakınlarına da başsağlığı diliyorum.Programda konuşan herkes tehdit ediliyordu, bununla ilgili de elimde belgeler var. Hep bir tehdit.. Bu olayın ardından da yine suçlu olan ben oldum onların gözünde.Bu suçlamaları kabul etmiyorum, hiçkimsenin tarafı değil. Ne hanımefendinin adını, fotoğrafını vermişim, ne de yapılan röportajları kurumları zedelememek adına yayınlamamışım.ben kalbimin doğrusunda gitmeye çalışıyorum. Bu yanına başladığımdan beri de ne söylerseniz söyleyin ben bu yoldan dönmeyeceğim. Kim ne kadar tehdit ederse etsin, ne kadar yıldırmaya çalışırsa çalışsın benim için önemli olan AleynaIĞn öldürülmüş olması Adli Tıp raporuyla belli olur.Ama onlarca genç kızın dayakla, tehditle yanlış yollara yönlendirilmesini

Hiçbir Aleyna öldürülsün istemiyorum. O kadar üzüldüm ki, keşke hanımefendi hayatta olsaydı. Arasaydı deseydi ki yüzleşebilirim o kızlarla deseydi. Burada fotoğrafını, ismini zikretmedim.Sizin oğlunuz 3 Haziran'da olay oldu, 3,5 aydır neredeyse tüm medya kuruluşlarında bu haberler çıktı, insanlar neden tutuklanmıyor diye feryat figan etti, bütün bunlar yaşanıren psikoloji sağlam kalan bir hanımefendi, hakkında soruşturma başlatılınca mı intihar etti."