Sabancı Vakfı’nın sivil toplum alanındaki yeni yaklaşımları gündeme getirmek amacıyla düzenlediği Filantropi Semineri, 10’uncu kez Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın ev sahipliğinde gerçekleşti. Sabancı Center’da düzenlenen “Eğitimde Yeni Yaklaşımlar: Merak Et, Hayal Et, Keşfet” başlıklı seminerin konuşmacıları eğitim alanında uluslararası çapta pek çok proje yürüten Yaratıcılık, Kültür ve Eğitim (Creativity, Culture and Education) Vakfı kurucusu Paul Collard ve akademisyen Selçuk Şirin oldu. 21’inci yüzyıl becerileriyle donanmış, merak eden, hayal eden ve keşfeden nesillerin yetiştirilmesine katkı sağlayacak öğrenme modellerinin konuşulduğu seminer, eğitim alanında uzman iki ismi sivil toplum, özel sektör ve kamu temsilcileriyle bir araya getirdi.

Seminerin açılış konuşmasını yapan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Filantropi Semineri’nin ilkini 10 yıl önce düzenlediklerini belirterek, “Bu seminerler ile sivil toplumdaki yeni yaklaşımları gündeme taşımak ve filantropinin toplumsal gelişmeye sağlayabileceği katkıları paylaşmak istedik. Sabancı Vakfı olarak, filantropinin küresel boyutta değişen ve gelişen anlayışını ve toplumun hangi ihtiyaçlarına yanıt vermesi gerektiğini gündeme taşımayı önemsiyoruz. Hem bu gelişmelerden hem de kendi deneyimlerimizden öğrendik ki; hayırseverlik, sadece kaynak sağlamak ya da bağış yapmak değildir. Hayırseverlik, aynı zamanda eşitlik için çalışmak demektir. Her türlü kaynağı sivil toplumun gelişmesi ve bireylerin haklarına sahip çıkması için kullanmak gerekiyor. Bu nedenle faaliyetlerimizin odağına toplumsal konularda eşitsizliklerle mücadeleyi ve sivil toplumu güçlendirmeyi aldık” dedi.

Semineri her yıl olduğu gibi bu yıl da 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü ile aynı haftada yaptıklarını belirten Sabancı, “Tüm bireylerin insan haklarından eşit yararlandığı bir toplum için herkese görev düşüyor. İnsan haklarından bahsediyorsak; en temel hakkın da kadın-erkek ayrımı olmaksızın ‘Eğitim Hakkı’ olduğunu biliyoruz” dedi.

“Paylaşımı ve yaratıcılığı teşvik eden bir okul ikliminde öğrencileri geleceğe hazırlamak mümkün”

Teknolojik gelişmelerin iş hayatından toplumsal yaşama pek çok alanda ihtiyaçları yeniden şekillendirdiğini belirten Sabancı, “Dijitalleşmeyle birlikte bu yeni dünya ve yeni çalışma düzeni, başka yetkinlikler ve donanımlar istiyor. Seminerimizin başlığını bu düşüncelerle belirledik: ‘Eğitimde Yeni Yaklaşımlar: Merak Et, Hayal Et, Keşfet’. Eğitimi buna göre tasarlamak, çocukların özgüvenini ve yaratıcılığını önce ailede, ardından da okulda köreltmeden geliştirmek gerekiyor. Bunu sağlamak için sivil toplum, aileler, öğretmenler ve karar vericiler olarak herkese görev düşüyor. Çocukları 21’inci yüzyıl becerileri ile donatmak için eğitimde yeniliklere açık olmalı ve yaygınlaştırılacak modeller geliştirmeliyiz” dedi.

Eğitimin niteliğini iyileştirirken kalıcı ve etkili öğrenme ortamlarının nasıl yaratılacağına da odaklanmak gerektiğini belirten Sabancı, “21’inci yüzyıl becerilerinin gelişmesi için eğitimin içeriği kadar ‘okul iklimi’nin de dönüşmesi gerekiyor. Olumlu bir okul iklimi; öğrencilerin, öğretmelerin, ebeveynlerin ve okul yöneticilerinin işbirliğine dayanıyor. Paylaşımı ve yaratıcılığı teşvik eden bir okul ikliminde öğrencileri geleceğe hazırlayarak, toplumsal gelişmeye katkıda bulunmak mümkün. Bu nedenle, Sabancı adı taşıyan bir okulumuzda okul ikliminin iyileştirilmesine yönelik pilot bir çalışma başlattık. Okulu bir bütün olarak ele alıp, sadece öğrencinin akademik başarısını değil, aynı zamanda sosyal duygusal gelişimini de desteklemeyi hedefliyoruz. Bunu yaparken öğretmenlerin, okul yöneticilerinin ve velilerin de sürece katılımını önemsiyoruz. Bu pilot çalışmayla ortaya çıkacak modelin ülke genelinde diğer okullara da yaygınlaştırılmasını umuyoruz” dedi.

Selçuk Şirin: ”Teknolojiyle birlikte eğitimde yeni bir yarış başlıyor”

Eğitim alanında yenilikleri toplumsal ihtiyaçlarla birleştiren çözümler üreten Selçuk Şirin, “21’inci yüzyılda ihtiyaçların değişmesiyle birlikte eğitimde de yeni bir yarış, yeni bir rekabet başlıyor. Bugün İngiltere neredeyse, biz de aynı noktadayız. Önemli olan teknolojiyle gelen fırsatı kullanmak ve eğitimi buna göre yeniden tasarlamak. Türkiye’nin kişi başı milli gelirini, yaşam ve eğitim kalitesini artırmanın sırrı burada yatıyor. Çocuklarımıza ayakları yere basmayacak hayaller kurdurmalı; hayal etmelerini destekleyecek bir eğitim vermeliyiz.”

Paul Collard: “Öğrencilerin yüzde 60’ının gelecekte yapacakları meslekler henüz icat edilmedi”

Kültüre ve eğitime erişimi artırmak, eğitimin kalitesini geliştirmek üzere programlar tasarlayan Paul Collard, “Her 3 işverenden 1’i ihtiyacı olan donanıma sahip çalışanları bulamadığını söylüyor. Ancak bir yandan da iş arayan gençler iş bulamıyor. Arz-talep arasındaki bu dengesizliği ortadan kaldırmak için çocuklara ‘yaratıcı zihin alışkanlıkları’ kazandırmak; merak etmelerini, ısrarcı olmalarını, hayal etmelerini, disiplinli olmalarını ve ekip çalışmasına yatkınlık kazanmalarını teşvik etmek gerekiyor. Bugün eğitim gören öğrencilerin yüzde 60’ının gelecekte yapacakları mesleklerin henüz icat edilmediğini düşündüğümüzde, onları geleceğe hazırlamak ancak böyle bir eğitimle mümkün hale geliyor ”