Brexit’in İngiltere ve Global ekonomi üzerinde etkisi nedir?
Andrew Balls: PIMCO’da biz uzun vadedeki görünüme bakarak başlamak isteriz ki bu bizim önümüzdeki 3 ila 5 yıl arasındaki çalışma alanımızdır. Yakın zamanda yaptığımız “Sabit ama güvenli değil” adlı çalışmada, global ekonomi için bulanık fakat yükselen riskin olduğunu söylemiştik. Bir risk de, populasyon artışının tehtidi ve bunun getirdiği ekonomik ve siyasi sonuçları. Bu trend(eğilim), Avrupa’nın uzun soluklu sürecinde ve referandumun sonuçlarının tutarlı olması açısından bizi tedbirli yapıyor.
En azından şimdilik Brexit’in İngiltere için önemli olduğunu söyleyebiliriz.İngiltere’de önümüzdeki 1 yıl içinde büyümenin %1 ila %1.5 arasında düşeceğini, 1 yılın sonunda %0’a geleceğini bekliyoruz. Bank of England (BOE)’ın buna kur politikasını %0.5 keserek cevap vereceğini düşünüyoruz.
Global olarak, Brexit’ten Avrupa bölgesi en fazla etkilenecek. Avrupa Merkez Bankasının da rahatlatma tedbiri almasını bekliyoruz.Yine de artan bu belirsizliğin Avrupa bölgesinde Gayrisafi Milli Hasılanın sadece 0.2 ila 0.3 puan olacağını düşünüyoruz. Amerika ekonomisine büyük bir taşma olacağını öngörmüyoruz. Ancak Federal Rezerv’in ek faiz oranını arttırmayı erteleyeceğini düşünüyoruz. Daha önceden 2016 yılında gördüğümüz gibi, Federal Rezerv faiz artışına bu sene 1 defa gitti. Fakat bunlar çok değişken şeyler ve bunlar pazar hareketlerine ve veri ekonomisine bağlı. Daha açık olan şey şu ki 2018’in sonuna kadar Fed’in yapacağı faiz artışı piyasa tarafından fiyatlandırılmayacak(piyasaya yansıtılmayacak).

Temel riskleri nelerdir?
Andrew Balls: Piyasanın istikrar kazanamaması bizim için bir risk.
Ve görüyoruz ki kendi kendini yenileyebilen döngülerde, fiyat dalgalanmaları yine belirsizliği çekiyor. Ve bu döngüler zamanla ekonomik aktiviteyi kontrol altına alıyor. Fakat tepkiler bunu desteklemiyor. İngiltere’nin mal varlığı, özellikle de hisse senetleri ve dövizler bundan en çok etkilenen oldu ve Amerikan hazinesi kalite üzerine toplandı. Avrupa bölgesi bankaları ayrıca satış baskısı gördü. Şuanda bu olayın ilk birkaç günündeyiz bu yüzden bu değişebilir fakat şu ana kadarki piyasa görüntüleri bu olayın daha çok İngiltere bazlı olduğunu, küresel bir olay olmadığını gösteriyor.
Bir diğer kilit gösterge de Amerikan Dolarına bakmak. G20 zirvesinden beri Şanghay’da Çin dışında başka bir sürpriz yoktu ama yüksek dolar artışları Yuan’ın değer kaybetmesini sağladı ki bu kayda değer bir dalgalanmayı tetikleyebilir, tıpkı bu yılın başında ve 2015 Ağustos’unda olduğu gibi.

Brexit, Avrupa Birliğinin uzun-dönemdeki istikrarını tehtid ediyor mu?
Andrew Balls: Daha önce bahsedildiği gibi popülasyon artışının uzun vadede kilit(ana) risk olarak görüyoruz ve Avrupa mal varlığı hakkında bu sebepten ötürü tedbirliyiz. Belki Brexit diğer popülist hareketleri cesaretlendirir ama bunun kayda değer bir değişiklik olacağını düşünmüyoruz çünkü riskler zaten vardı. Aslında geçen haftaki İspanyol Seçimleri beklenenden sağ-merkezli parti için daha iyiydi ve Podemos(sol parti) popülist parti için daha kötüydü, muhtemelen İngiltere’nin özendirici etkisine kapıldı.
Şunun farkına varmak önemli, İngiltere Avrupa Birliğinden ayrılmak için oylama yaptı, daha önce hiç mensubu olmadığı avro bölgesinden(para birimi euro olan coğrafi alandan) değil. Avro bölgesinden ayrılmak avrupa birliğinden ayrılmaktan daha çok risk içeren bir hareket. Örneğin 2011/12 de Yunanistan’ın avro bölgesini terk etseydi bu İngilterenin AB’yi bugün terk etmesinden daha çok hasar verirdi. Şimdi daha net fikrimiz var ki Avrupa Merkez Bankası’nın miktar yumuşatma programı, Avrupa’nın iktidar ülkelerinin ekonomideki dalgalanmaları limitlemesini sağlıyor. Yine de gelecek yıllarda popülist bir partinin büyük bir ülkede iktidara gelmesi açık bir kaygı olarak duruyor.

İngiltere için sıradaki adımlar nelerdir?
Mike Amey: %72 oranında katılım olan, %52 oranında AB’den ayrılmak isteyenlerle, İngiltere hükümeti net bir kararla AB’den ayrılmayı tamamladı. Referandum sonucunun ardından İngiltere başbakanı David Cameron istifa edeceğini açıkladı. Yeni muhafazakar parti lideri aynı zamanda yeni başbakan seçimi eylül ayının başlarında olacak. Boris Johnson, öne çıkan bir isim, yarıştan çekildi. Diğer öne çıkanlar Theresa May şuanki iç işleri bakanı pozisyonunda ve Michael Gove adalet bakanı. Seçim olana kadar kimin seçileceği ise bir muamma.
Avrupalı liderlerin İngiltere’yi anlaşmaya zorladığını söyleyen konuşmalar oldu fakat gerçek şu ki yanlızca İngiltere ayrılmak için formal bir başvuru yapabilir. Eylüle kadar neler olacağını göremiyoruz, ve yanlızca seçimler olduktan sonra 2 yıllık anlaşma penceresi başlayacak. Sonuç olarak en az 2 yıl İngilterenin formal olarak AB’den ayrılmasını düşünüyoruz.
 
Piyasanın nasıl çalıştığını detaylandırır mısınız?
Amey: Piyasa oynak fakat iş görür ve düzgün işleyen bir piyasa var. Akışkanlık yeterli, yüksek işlem hacmi ve piyasa dengeleniyor.
İngiliz hisse senetleri ve sterling çok hasar gördü fakat seviyeler alarm vermiyor. Ve Andrew’un bahsettiği gibi birçok mal varlığı seviyesi bu yıl daha önceki ulaşılan en düşük oranlara yakın.