Türkiye'de eğitimlerini tamamladıktan sonra dünyanın bir ucunda bilimsel çalışmalar yapan pek çok bilim kadını var.
Onlardan biri de Biyoinformatik ve Hesaplamalı Biyoloji Uzmanı Dr.Begüm Alaybeyoğlu. Boğaziçi Üniversitesi'nde yüksek lisan ve doktarasını yaptıktan sonra Massachusetts Institute of Technology (MIT) Biyoloji Mühendisliği bölümünde doktora sonrası araştırmacı olarak çalışan bilim kadını Dr.Begüm Alaybeyoğlu, şu anda biyoteknoloji şirketi olan Javelin Biotech'te Baş Araştırmacı olarak çalıyor.
Dr. Alaybeoğlu, çalıştığı ekiple birlikte insan organlarından alınan hücrelerle geliştirilen doku çipleri üzerinde çalışıyor.
BİLİM KADINI BEGÜM ALAYBEYOĞLU KİMDİR?
Nerede, kaç yılında doğdunuz, hangi okullarda eğitim aldınız?
İzmir, 1988 doğumluyum. Bornova Anadolu Lisesi sonrasında ODTÜ Kimya Mühendisliği'nden lisans (2010), daha sonra Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden yüksek lisans (2012) ve doktora (2017) dereceleriyle mezun oldum.
Kariyer yolculuğunuz nasıl ilerledi?
Boğaziçi Üniversitesi'nde yüksek lisans ve doktora yaptığım yıllarda Boğaziçi Üniversitesi İleri Teknolojiler ARGE merkezinde araştırma görevlisi olarak çalıştım. Daha sonra Massachusetts Institute of Technology (MIT) Biyoloji Mühendisliği bölümünde doktora sonrası araştırmacı (Postdoctoral Associate) olarak görev aldım. 2019 sonunda Javelin Biotech şirketinde şu anki pozisyonum Principal Scientist (baş araştırmacı / başuzman) olarak çalışmaya başladım.
BİLİM KADINI MİKRO ÇİP GELİŞTİRİYOR
Çalıştığınız kurum hangi alanda faaliyet gösteriyor. İşinizde tam olarak neler yapıyorsunuz anlatır mısınız?
Javelin Biotech bir biyoteknoloji start-up'ı (https://www.javelinbio.com/). 2019 yılında kurulmuş olsa da çalışanların büyük kısmı olarak daha önce MIT'deki "Translational Center of Tissue Chip Technologies" grubunda farklı projelerde birlikte görev aldık. Başlıca faaliyet alanımız "minyatür organlar" olarak basitçe özetlenebilen mikrofizyolojik sistemlerin (ya da diğer adlarıyla organ-çipleri/doku-çipleri) geliştirilmesi ve bu sistemler kullanılarak yapılan deneylerden elde edilen verilerin ilaç R&D çalışmaları için işlenmesi. Başlangıçta bu minyatür organlar araştırılan herhangi bir ilacın insan vücudundaki etkileri, potansiyel yan etkiler, ve klinik ilaç doz rejimi tahmini gibi farmakokinetik ve farmakodinamik ağırlıklı çalışmalar için kullanılsa da yakın dönemde bu düzeneklerde hastalık modelleme konusunda çalışmalara başlayacağız. Bu projelerde insan vücudunda takibi zor, aşamaları görüntülenemeyen, ilerlemesi anlaşılamayan ya da durdurulamayan hastalıkların minyatür organlar ve veri işleme yöntemleriyle detaylı incelemesi ve ilaç hedefi keşif çalışmalarını yürütmeyi planlıyoruz.
Bu çipler doku mühendisliği yöntemleri kullanılarak farklı organ veya dokuların tam bir kopyası olmasa da önemli işlevlerinin çoğunu yerine getirecek şekilde oluşturuluyor. Sağlıklı ya da hasta bireylerden alınan hücreler izole edilerek bu çipler sayesinde insan vücudundakine benzer bir mikroortamda doku oluşumu sağlanıyor. Organlardan alınan birincil hücrelerle çalıştığımız için bu doku çipleri insan vücudundaki işlevleri en iyi temsil eden deneysel modellerden. İlaç ARGE'si laboratuvarda yapılan in vitro deneylerle başlayıp sonra klinik öncesi hayvan denekler üstünde test ve daha sonra klinik deneme aşamalarından oluşuyor. Bahsettigimiz doku çiplerinin bu ARGE aşamalarında kullanımı hayvanlar üstünde yapılan deneyleri çok büyük ölçüde azaltacak ve umuyoruz ki gelecekte ortadan kaldıracaktır.
DOKU ÇİPLERİ NE İŞE YARIYOR?
Doku çipleri nedir, ne işe yarıyor? Yaptığınız çalışmayı bizim anlayabileceğimiz şekilde anlatabilir misiniz?
İnsan organlarından alınan hücrelerle çalıştığımız için doku çipleri "kişiselleştirilmiş tıp" uygulamalarına da olanak sağlıyor. Yaptığımız yayınlarda farklı bireylerden alınan hücrelerle oluşturulan doku çiplerinin aynı ilaçlara karşı gösterdiği farklı tepkileri inceledik ve bu çiplerinin nasıl kişiselleştirilebildiğini gösterdik.
Aynı zamanda bu doku çipleri sayesinde vücut icinde ulaşılamayan organ ve dokular ile çalışmalar yapmak da mümkün. En yeni projelerimizden biri olan ve hala MIT ortaklığında devam eden çalışmada dünya üzerinde ve yerçekimsiz ortamda donörlerden alınan örneklerle diz osteoartritini inceliyoruz. Bu proje kapsamında farklı bireylerden alınan kemik ve kıkırdak dokular çalışma prensibi otomatize edilmiş bir doku çipinde ilk defa Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderildi ve halen devam eden çalışmalarımızda hastalığın yerçekimsiz ortamda ilerleyişini de inceliyoruz.
BİYOİNFORMATİK UZMANI BİLİM KADINI
Hangi alanda uzmansınız, özellikleriniz neler, kısaca anlatır mısınız? Sizin mesleğinizi seçmek isteyen veya bu yolda ilerleyenler kadınlara rehber olması için yaptığınız işle ilgili, uzmanlığınızın olduğu konuda püf noktalarını paylaşır mısınız?
Ben biyoinformatik ve hesaplamalı biyoloji uzmanıyım. Hesaplamalı biyolojinin farklı alt dallarında çalışma tecrübelerim oldu. Özellikle veri bilimi/biyoinformatik ağırlıklı çalışmak için çok doğru bir zamanda olduğumuzu düşünüyorum. Bilgi ve eğitime erişim çok kolay olsa da temel eğitim yani altyapı hala çok önemli. Mühendislik matematiği, olasılık ve istatistik, temel biyoloji bilgisi iyi oturtulduğu sürece bu alanda ilerlemek mümkün. Yapay zeka ve makina öğrenmesi konularında faaliyet göstermek için de temel bilim altyapısı şart. Eğitim haricinde de bilimsel makale/proje yazmanın ve her fırsatta bilimsel toplantılara katılarak diğer araştırmacılarla iletişim kurmanın hem bilimsel dili öğrenmek ve akıcı konuşmak için hem de iletişim ve özgüven konusunda büyük katkı sağladığını düşünüyorum. İnsanlarla bağlantı kurmak ve bağlantı halinde kalmak önemli, bugün tanıştığınız birisi gelecekteki işvereniniz ya da ekip arkadaşınız olabilir.
KADIN NEDEN ÇALIŞMASIN Kİ?
Çalışan kadın olmak ne demek nasıl açıklarsınız? Kadınlar neden çalışmalı? Çalışan kadınların yaşadığı en önemli sorunlar sizce neler? Birkaç maddeyle sıralar mısınız?
Bu benim için zor bir soru çünkü daha ziyade "kadın neden çalışmasın ki?" diye sormak geliyor aklıma. Kadınları çalışan bir ailede büyüdüm, böyle bir çevrede yetiştim. Bence kadın için çalışmak bireysel özgürlük demek. Maddi anlamda demiyorum, tabi ki o yönü de var, çok önemli ama bence iş insanın tamamen kendine ait olan manevi de bir değer.
Çalışan kadınların en önemli sorunları genellikle ev-iş dengesinin kurulamamasıyla alakalı. İş bölümü iyi yapılan evlerde kadınlar kendi iş-hayat dengesini de daha iyi kurabildiği için daha verimli oluyorlar. Madalyonun diğer yüzünde de çalışan kadınların iş yerlerinde yaşadıkları sorunlar var. Maalesef kadın-erkek eşitliğinin korunmadığı çalışma ortamları çok.
KADINLARIN FİKRİ SORULMUYOR
Siz hangi engellerle karşılaştınız, tanık olduğunuz veya yaşadığınız enteresan durumlar var mı? Çalışan kadınlar- iş kadınları karşılaştıkları engelleri nasıl aşabilir?
Ben bu konuda biraz daha şanslı insanlardanım sanırım. Ufak tefek durumlar yaşadım hala arada yaşıyorum ama hayatımı büyük ölçüde etkileyen ve unutamayacağım bir hikayem yok. Tanık olduğum ve oldukça üzüldüğüm durumlar oldu ve olmaya devam ediyor. İşteki kadın-erkek eşitsizliği bence dünyanın birçok yerinde var ama ortaya çıkma şekli farklı. Benim gözlemim kadının bilimsel ya da profesyonel görüşünün daha az değerli bulundugu ve bazen fikrinin sorulmadığı yönünde. Bunun doğrultusunda alenen yapılmasa bile maddi ve kişisel gelişim imkanları, yönetim ve karar merciinde sorumluluk ve söz hakkı tercihen ve çoğunlukla erkeklere veriliyor. Bu engelleri aşmanın yolu bence sorgulamak, haksızlık varsa itiraz etmek ve istemekle başlıyor. Kadınların konuşmadığı bir durumda bu engellerde değişiklik olacağını düşünmüyorum.
KADINLAR BEN YAPARIM DEMELİ
İstihdamda daha fazla kadının yer alması için kadınlara bir çağrınız var mı? Kadın erkek eşitliğinin sağlanması için erkekler neler yapmalı, erkeklere bir çağrıda bulunur musunuz?
Kadınların sorumluluk almaktan, ben yaparım demekten ve isteklerini dile getirmekten çekinmemesi lazım. Kendime de hatırlatıyorum sürekli, bunlar erkeklerin çok becerikli olduğu konular. Bunun karşısında da erkeklerin kadınlara soru sorması onları dinlemesi ve fırsat vermeleri gerekli.
ÖNCELİKLERİMİZ DEĞİŞECEK
Pandemi nedeniyle işiniz nasıl etkilendi, evde neler yapıyorsunuz, iş bölümü nasıl?
Mart başından beri evden çalışıyorum. İşler ister istemez yavaşladı ve ev işleri çoğaldı ama çocuk sahibi olmadığım için çok zorlanmıyorum. Evde çocuklarıyla sürekli zaman geçirmek zorunda olan anneler için yorucu bir dönem oluyor biliyorum.
Pandemi sonrası yeni normal hayatta sizce bizi nasıl bir hayat, ekonomi bekliyor?
Bu konuda maalesef çok büyük umutlarım yok ama hem iş hem ev hayatında önceliklerimizin değişeceği kesin. Sanırım herkes sahip olduklarının değerini daha iyi anladı ve daha tasarruf dostu bir hayat düzenine adapte olmamız gerekebilir.
Berrin Tansel ile yaptığımız video röportajı izlemek için linke tıklayın.