Renklerine tutkun olduğumuz futbol takımı yense de yenilse de ağlıyoruz. Milli takım dünya çapında bir başarı gösterdiğinde birbirimize sarılıp gözyaşlarına boğuluyoruz. Deprem, afet gibi felaketlerde bizi ayrıştıran unsurları unutup tek yürek olup birlikte yardıma koşuyoruz… Biz yüzyıllardır sevincimizi de hüznümüzü de birlikte yaşıyoruz. Çünkü biz duygusal bir toplumuz. Yapılan bilimsel çalışmalar da bunu ortaya koyuyor.
Türkiye’nin yerli kişilik envanterini 5 yıllık bir AR-Ge sonucunda geliştiren CharacterIX, Türk toplumunun kişilik yapısını belirleyen özel bir araştırma gerçekleştirdi. Geliştirdiği kişilik envanterini iş ve eğitim dünyasındaki bireylere uygulayan CharacterIX Eğitim Hizmetleri firması, 128 bin Türk insanının kişilik özelliklerini analiz etti. CharacterIX’in analizlerine göre, testlere katılanların yüzde 45.7’si yani 43 bin 284’ü his ve duygularıyla hareket ediyor; duygusal kararlar alıyor. Bu da demek oluyor ki, her iki Türk insanından birini baskın olarak duyguları yönlendiriyor. CharacterIX kişilik envanterine katılanların yüzde 29.43’ü duygu ve eylemsel hareketlere hayatında daha az yer verirken, fikir ve düşünce yönü daha baskın olan kişilikler… Katılımcıların yüzde 24.87’si ise eylem ve hareket odaklı davranışları baskın bireylerden oluşuyor. Diğer bir deyişle bu kişiler duygu ve fikirsel davranışlara daha mesafeli duruyorlar.
“Biz Avrupalılardan farklıyız”
CharacterIX Kişilik Envanter Kurucu Ortağı Dilek Yücedağ “Türk toplumu Avrupa ve Amerika kıtasındaki toplumlardan farklı olarak bir duygu toplumudur. Yaklaşık 128 bin kişi üzerinde yaptığımız çalışmadan çıkan sonuçlar bunu ortaya koydu” diyor. CharacterIX kişilik envanteri ile bireylerin kişilik özelliklerini, yetkinliklerini, potansiyellerini, motivasyon ve stres kaynaklarını saptadıklarını belirten Yücedağ, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Türk insanının kişilik özelliklerinden yola çıkarak Türk toplumunun baskın özelliklerini de belirledik. Dünyadaki çalışmaları incelediğimizde özellikle Avrupa ve Amerika kıtasının, duygu toplumundan çok uzak olduğunu, eylem ve fikre dayalı bir toplum olduğunu görmekteyiz.”
“Türk toplumuna uymuyor!”
İş, eğitim ve siyaset dünyasında kullanılan yabancı menşeli kişilik envanteri çalışmalarının Türk toplumuna uymadığını belirten CharacterIX Kişilik Envanter Kurucu Ortağı Aykut Yıldırım; şu öneride bulunuyor:
“Özellikle pazarlama çalışmalarında, tüketici davranışlarının incelenmesinde, siyasi çalışmalarda, eğitim sisteminde çok farklı politikalar üretilmesi zorunluluğu var. Eğitim sistemini iyileştirmek istiyorsak eğitim politikalarını belirleyenlerin, öğreticilerin ve toplumumuzun his ve duygular üzerinden hareket ettiğini bilmesi gerekiyor. Yurtdışı eğitim modelleriyle eğitim sisteminde çok başarılı olmamızın mümkün olmadığını görüyoruz. Eğitim ve gelişim için bireyselleştirilmiş farklılıklara dayalı bir eğitim modeli ile ülkemizi kucaklayabiliriz.”