2018 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ YILI

2018'i "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yılı" ilan eden Kadir Has Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın kurumlara düşen ilk ve en önemli işin eşitlik kültürünü herkesin anlayacağı ve benimseyebileceği şekilde yazılı olarak tanımaları ve tanıtmaları olduğuna dikkat çekti.  Prof.Aydın, Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi’nin 2015 yılından beri her yıl gerçekleştirdiği “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması”nda, geçen yıl sorulan “Türkiye toplumunda şu anda kadın ve erkekler eşit hak ve imkanlara sahip midir?” sorusuna kadınların yüzde 77, erkekler 75 oranında ‘Hayır’ yanıtını verdiğini hatırlatarak aynı araştırmanın 2016 yılına ait verilerinde de bu soruya kadınların yüzde 79, erkeklerin ise 71 oranında ‘Hayır’ dediğini, bu sonuçlara bakarak cinsiyet eşitsizliğinin toplumda temel bir sorun olarak algılandığını söylemenin mümkün olduğunu belirtti.

BASKIN ERKEKLİK ALGISI

"Yine de toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen nedenler irdelendiğinde, konunun temelinde yatan nedenlerden ziyade, kamuoyunda kadınların toplumsal alanda yaşadığı en önemli sorun olarak öne çıkan kadına yönelik şiddetin, toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeni olarak da görüldüğü anlaşılıyor." diyen Prof.Aydın şunları söyledi;" Ancak, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen pek çok alt başlığın toplumda kanıksanmış olduğunu ve aslında eşitsizliği beslediklerinin farkında olunmadığını görüyoruz. Ev içi hayat paylaşımı ve özellikle çocuk bakımındaki dengesizlikler, cinsiyetler arasındaki ücret farkı, doğum izni süreci, kadının siyasetteki yeri, bilinçsiz önyargı, baskın erkeklik algısı ve taciz gibi toplumsal kanıksanmaya uğramış konular bunlara örnek gösterilebilir. Bu alanlarda toplumda farkındalık yaratacak adımların önemli olduğu ve küçük adımların dahi geleceğin dünyası için büyük farklar oluştaracak"

BİLİNCİN OLUŞMASINA KATKI

Prof. Dr. Mustafa Aydın, 2018 yılını ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yılı’ çerçevesinde hazırladıkları aksiyon planı ile toplumda, özellikle öğrenciler aracılığıyla farkındalık yaratacağına inandıklarını sölyedi. Prof.Aydın "Eşitlik kavramını her gün düşünmek ve kurum kültürümüzün bir parçası haline getirip hem akademik ve idari kadroya, hem de öğrencilerin düşünmesine destek olmak, bizim için çok değerli bir adım. Bu adımın bütün Kadir Has Üniversitesi çalışan ve öğrencilerinin yakın çevrelerinden başlayarak, sosyal değişime ön ayak olacağına ve gelecek nesillerde ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ bilincinin oluşmasına katkıda bulunacağına inanıyoruz” dedi.

ERKEK ÜYENİN OLMASI NORMALLEŞTİRİLİYOR

“Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması yolunda kurumlara düşen en önemli görev savundukları eşitlik kültürünü, yazılı şekilde tanıyarak örnek teşkil etmek." diyen Prof. Dr. Mustafa Aydın sözlerini şöyle sürdürdü," Özellikle karar alma mekanizmalarında bir ‘eşitlik’ kültürünün olduğu belirtilse de, bilinçsiz cinsiyet eğiliminin de etkisiyle daha çok erkek üyenin olması normalleştiriliyor ve sorgulanmıyor. Yönetim dünyasının asıl görevi bu kanıksanmış eşitsizliği sorgulamak ve aktif olarak çaba harcamak. Bu noktada yönetim ve karar alma mekanizmalarının atacakları her adım genel olarak organizasyon kültürünü etkileyeceğinden ve geniş çaplı bir etki yaratacağından, kurumlarda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması açısından önemli bir adımdır. Bu noktada, hiçbir kadının hak etmeden bu pozisyonlara yükselmesinden bahsetmiyoruz. Daha ziyade, yönetim ve karar alma mekanizmalarında genellikle az temsil edilen kadınların kariyer yollarında önlerine çıkan iş-yaşam dengesi, doğum izni, bakım ihtiyacı gibi engelleri en aza indirecek politikaları geliştirmek, ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ kavramını kurumsal kültürüne eklemek isteyen her organizasyonun hayata geçirebileceği basit uygulamalardır” 

KURUMLAR PLAN HAZIRLAMALI

Öte yandan, kurum içi toplumsal cinsiyet eşitliği için belirlenecek aksiyon planlarının da, kuruma özel olarak tasarlanması gerektiğini ifade edn Prof. Dr. Mustafa Aydın, Kadir Has Üniversitesi olarak odaklandıkları temel konuların; eşitlik kültürünü oluşturmak, karar alma mekanizmalarında daha az temsil edilen cinsiyet oranını en az yüzde 40’a yükseltmek, atanma yolunda hazır olan kadınları desteklemek, yüzde 100 ücretli doğum izni uygulamak, tüm akademik ve idari kadroya bilinçsiz cinsiyet eğilimi ve eşitlik politikaları konusunda eğitim imkanı sağlamak ve tüm öğrencilere açık “Eşitlik ve Çeşitlilik Dersi” oluşturmak olduğunu söyledi.