Türkiye'nin önde gelen şirketlerindeki kadın çalışanların durumunu ortaya koymak için McKinsey ile dev bir araştırmaya imza attı. 

McKinsey, 10 yıldır Kuzey Amerika, Avrupa, Latin Amerika ve Asya'da “Women Matter” araştırmasını yapıyor. Araştırmanın amacı, ülke ekonomilerine yön veren şirketlerde kadınların işgücüne katılımı ve kadın liderler yetiştirme konusunda verilere dayalı yapıcı bir gündem yaratma ve bu konuda alınacak aksiyonlara ışık tutmak.  McKinsey bu çalışmayı Türkiye özelinde ilk kez 2016 yılında TÜSİAD işbirliğiyle gerçekleştirdi. Ülkenin önde gelen 102 şirketinin incelendiği araştırma, 11 sektörde giriş seviyesinden genel müdür seviyesine kadar 240 bin beyaz yaka çalışanını kapsıyor.

Türkiye, World Economic Forum’un her sene yayınladığı Küresel Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde 2016 yılında 144 ülke içinde 130’uncu sıradadır. Aynı zamanda OECD ülkeleri arasında kadının işgücüne katılım oranı en düşük olan ülke. Bu oranının artırılması, Türkiye’nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası'nın (GSYİH) büyümesi için en etkili araçlardandır. MGI öngörülerine göre, Türkiye, kadın işgücü katılım oranını güçlü, istikrarlı ve odaklı politikalar ile %30’lardan OECD ortalaması olan63’e yükselttiğinde, GSYİH’sini 2025 yılında ~%20 oranında arttırma potansiyeline sahip. Böylelikle de GSYİH, baz senaryoda beklenenden 200-250 milyar ABD Doları daha fazla olacak. McKinsey araştırmaları liderlik seviyesinde çeşitliliğin ve kadın çalışan oranının artmasının kurumsal performansı artırdığına işaret ediyor.  

  

Women Matter Türkiye 2016 araştırması, kadınların temsil ve liderliği konusunda diğer ülkeler gibi Türkiye’nin de gelişime açık alanlarının olduğunu göstermektedir

▪ Ülke genelindeki düşük kadın işgücü katılımına rağmen Türkiye’deki lider şirketlerde kadın temsil oranı finans sektörünün etkisiyle uluslararası ölçütlerin yalnızca biraz

aşağısındadır. Araştırmaya göre, Türkiye’nin lider şirketlerinde kadınlar toplam çalışanların %41’ini oluşturmaktadır. Bu oranın göreceli yüksek olmasında finans

sektörünün etkisi büyüktür. Latin Amerika (~%43) ve ABD (~%53) ilekarşılaştırıldığında bu oran sadece biraz daha düşük kalmaktadır. Türkiye’deki banka

ve sigorta şirketleri kadın işgücü havuzuna katkıda bulunan başlıca şirketlerdir ve tüm çalışanlar arasında %56 gibi güçlü bir kadın temsil oranına sahiptir. Ancak, finans

sektörü dışarıda tutulduğunda, lider şirketlerde bile genel kadın temsili %30’a düşmektedir.

▪ Çalışan kadın oranı üst düzey yönetime çıktıkça azalmakla birlikte Türkiye'nin lider şirketlerinde üst düzey yönetimdeki kadın temsili, diğer ülkelerle kıyaslandığında daha iyi görünmektedir. Kadınların genel temsil oranı %41 iken, üst düzey yöneticilerde bu oran %25’e ve Genel Müdür düzeyinde ise %15’e düşmektedir. Üst düzey yönetimdeki kadın oranına bakıldığında, Türkiye, diğer ülkelere oranla daha yüksekkadın temsiline sahiptir.

Eşitlikten son derece uzak olmakla birlikte, Türkiye’de kadınların üst düzey yönetimdeki temsil oranı, Asya (%8), Latin Amerika (%8) ve

hatta ABD (%17) ve Avrupa’da (%20) olduğundan daha yüksektir. Üst düzey yönetimdeki kadın liderlerin %60’ı insan kaynakları, kurumsal iletişim, hukuk gibi

destek fonksiyonlarının başındadır.

▪ Ancak, üst düzey yönetimdeki kadın temsil oranı şirketler arasında ciddi bir farklılık göstermektedir. Üst düzey yönetimdeki kadın temsili oranı sıralamasında başta yer

alan ilk 25 şirket için bu oran ortalama %45 iken (ilk 10 şirket %53, sonraki 15 şirket %38); son 20 şirkette üst düzey yönetimde hiç kadın bulunmamaktadır (%0).

Türkiye’deki şirketler kadın temsilini artırmaya ve kadın liderler yetiştirmeye yönelik bütünsel çalışmalar ile dünyaya örnek olacak şekilde hızlı bir gelişim gösterebilir

Araştırma Türkiye’deki lider şirketler arasında her üç şirketten sadece birinin cinsiyet çeşitliliğini ilk 5 stratejik önceliğinden biri olarak belirlediğini göstermektedir. Ayrıca,

yalnızca birkaç şirket bütünsel bir çeşitlilik programına sahiptir.

ŞİRKETLERDE CİNSİYET EŞİTLİĞİ İÇİN NE YAPILMALI?

McKinsey raporunda Türkiye'deki şirketlerde cinsiyet eşitiliğinin sağlanması için şu önerilerde bulunuluyor:

Avrupa’da 2016 yılında yaptığımız Women Matter çalışması kadın temsili yüksek olan şirketleri başarıya götüren üç faktörü ortaya koymuştur. Türkiye’deki şirketler de, (1) cinsiyet eşitliğini stratejik öncelik olarak belirledikleri, (2) bütünsel bir değişim programı oluşturdukları ve (3) çalışmalarını istikrarlı şekilde yürüttükleri sürece bu konuda daha başarılı olabilirler.

▪ Cinsiyet eşitliğini şirketin ilk 5 stratejik önceliğinden birisi yapmak. Şirket liderlerinin bu konuyu öncelikleri içerisine alırken konunun insan hakları ve toplumsal boyutunun yanı sıra kurum performansı ve kurum kültürü açısından da neden önemli olduğunu çalışanlara net olarak ifade edebilmeleri ve çalışanların bunu özümsemelerini sağlamaları gereklidir.

▪ Bütünsel bir değişim programı oluşturmak. Her kültür değişimi çalışmasında olduğu gibi, bu alanda da şirketi bütünsel ve bir sistem olarak ele almak, rol modeller ve

değişim elçilerini de içeren kapsamlı bir program oluşturmak gerekir. Bu programlar, kadınların iş yaşamında yer almalarını ve kariyerlerinde ilerlemelerini kısıtlayan zorluk ve engelleri kaldırmaya ve kadınları desteklemeye yönelik tasarlanmalıdır. Kadınların karşılaştıkları zorluklar ve engellerin birçoğu varsayımlar ve inançlara dayanır. Bazı işlerin ancak erkekler tarafından yapılabileceğine dair inançlar; işe alım, performans değerlendirme ve terfi süreçlerindeki önyargılar; liderlik özelliklerinin tanımlanma biçimi bu varsayım ve inançlara örnek verilebilir. Başarılı şirketler, bu zorluk ve engellerin etkisini anlayacak ve azaltacak odaklı çalışmalar (eşit fırsat yaratan politika ve yöntemler, esnek çalışma programları,doğum öncesi ve sonrası geçişi destekleyen programlar, liderlik eğitim çalışmaları,vb.) yaparak bu konuda başarı sağlamışlardır.

▪ Uygulama ve iletişimde istikrarlı olmak. Her değişim programı gibi bu konuda da belirlenen adımların uygulanması ve ilk etkilerinin görülmesi en az 3-5 yıl

almaktadır. Oluşturulacak bütünsel değişim programının başarıya ulaşması için uzun dönemli, sürekli ve tutarlı bir uygulama gerekmektedir. Türkiye’nin lider şirketlerinin, şirket genelinde ve üst düzey yönetimde kadın temsilini artırmaya yönelik yapacakları çalışmalar, şirketlerin performanslarına ve kültürlerineönemli katkı sağlayacaktır. Lider şirketlerin ve kadın liderlerin başarı hikâyeleri diğer şirketlere ve çalışan kadınlara ilham verecek ve dünya çapında başarılı olmalarının önünü açacaktır.